Salt hisleriyle akıl yürütüyor...
Salt sezgileriyle siyasi yorum yapıyor...
Salt kalbiyle dünyayı kurtaracağını sanıyor...
Bilinç-zihin-akıl öldürüldü; gerçek, yerini algıya bıraktı.
Tüm tartışmalar, “sen-ben” kişisel ağız dalaşına dönüştürüldü.
Cahil özgüveni hiç bu derece yüksek olmadı; sosyal medya etkisiyle bilgisiz ne çok “fikir” beyan edilir oldu?
Kırk yıldır yüzeysellik-pragmatizm barındıran aynı senaryo, salt değişen aktörler üzerinden tartışılıp duruluyor. İnsanın zekâsıyla alay eden, kerameti kendinden menkul uzmanlık; akıl, bilgi, ideoloji, teori, tecrübeyi hedef tahtasına koydu. Politik hareketleri küçümser oldu. Böylece:
Herkes herkesleşti; herkes, gözde olma arzusuyla yanıp tutuşur hale getirildi. Ve her şey pazarlanır hale dönüştürüldü.
Alain Deneault deyişiyle, vasatlık iktidar oldu?
Bu girişi yapmamın sebebi; “Asıl nelerin tartışması yapılmalıdır” sorusunu tek somut olay üzerinden anlatmak!
Ki madem popüler kültür bu derece herkesi cezbediyor; oradan örnek vereyim: Beşiktaş-Fenerbahçe maçı...
BEŞİKTAŞ-FENERBAHÇE
Bizim tarihçiliğimiz çok boyutlu değil, kahir ekseriyette siyaset ile sınırlı. Mali-iktisat tarihçiliğimiz çok zayıf. Öyle ki, ekonomi genel hatlarıyla bile ortaya konulmuyor.
Ülkemizde başlıca tartışma konularından biri, Osmanlı tarihi. Ama... Osmanlı ekonomi tarihi konusunda o derece az yayın/literatür var ki tartışmalar eksik yapılıyor!
Bunun sebepleri var kuşkusuz; -örneğin- Soğuk Savaş döneminde ekonomik düşünce tarzının Marksizm ile anılır olması gibi! Politik anti-komünist anlayış, ekonomi tarihçiliğinin gelişmesine engel oldu. Bu kafa, -onca arşiv zenginliğine sahip- Osmanlı ekonomi tarih yazıcılığını geliştirmedi. Öyle ki:
Osmanlı kağıt para tarihi konusunda yazılmış üç -hadi gözümden kaçmıştır- beş kitap var sadece! Oysa:
Sikke-akçe gibi madeni paralar, kaime gibi kağıt paraların piyasadaki inişli çıkışlı karmaşık ilişkileri bilinmeden; Osmanlı’nın siyasi, ekonomik, kültürel tarihi tam anlamıyla kavranamaz. Mesela dilimizde yaygın, “Para pul oldu” sözü şuradan gelir: 1688’de Osmanlı, gümüş-altın yerine ilk kez bakırdan para bastırdı, Pul...
Bir örnek daha vereyim: Ekonomik çöküş Osmanlı para piyasasını son derece karmaşık hale getirdi. Tanzimat öncesinde pazarda 36 çeşit gümüş para vardı! Bu dönem sikkenin en çok tağşiş edildiği/madeninin kırpıldığı devirdi. 1808-1839 yıllar arasında kuruşun gümüş içeriği yüzde 80 azaltıldı!
Tanzimat’tan sonra kağıt para basıldı; Kaime!
Beşiktaş-Fenerbahçe maçını unutmadım!
DİNGO’NUN AHIRI
Tanzimat ile birlikte Osmanlı finans piyasasına tamamen yabancılar egemen oldu. Kaime bile -Galata bankerlerinin kurduğu- Dersaadet Bankası’na bastırıldı!
Madeninden kağıdına paranın değeri hep düşürüldü. Ödemeler dengesi bozuldu. Dış ticaret sürekli açık verdi, parasızlıktan ithalat yapılamaz hale gelindi.
Osmanlı maliyesi bankerlere itibariyle spekülasyonlara bağımlı hale oldu. Devreye:
Fransız Devriminden kaçıp İstanbul’a yerleşen Alleon ailesi ve Venedik İstanbul’a gelen Baltazzi ailesi gibi bankerler girdi. Ki, arkaları geldi...
Osmanlı borç almak için Mısır vergileri, İzmir ve Suriye gümrük gelirleri vd. bunların emrine verdi. Ki, borçlar ve verilen imtiyazlar artarak sürdü...
Alacaklarının takibi için İngiltere D. Revelaky, Fransa D. Glavany isimli bankerler ve Kont Tocqueville görevlendirildi. Düyunu Umumiye İdaresi’nin ilk adımıydı bunlar! Ya da IMF’nin...
Osmanlı öz kaynaklara dönmek için -paradan sıfır atmak gibi- Kaime üç kez tedavülden kaldırılsa da hep yeniden devreye sokuldu.
Halkın cahilliğinden yararlananlar servetlerine servet kattı.
Her köşe başını sarraflar sardı. Kalpazanlık arttı.
Enflasyon-pahalılık had safhaya ulaştı.
Bunların siyasi yansıması oldu; Abdülaziz-İkinci Abdülhamit tahttan düşürüldü. Almanya’nın yüzde 6 faizle, 5 milyon altın lira vermesiyle Birinci Dünya Savaşı’na girildi. Vs.
Osmanlı para piyasası, devamlı kan ve gözyaşı dökülmesine neden oldu.
Atatürk’ün kapitülasyonların kaldırılması için Lozan’da neden direndiğini anlıyor musunuz?
O halde:
Türkiye başıbozuk ülke mi? Beşiktaş-Fenerbahçe maçında kale-top seçimi nasıl kripto para Bitcoin ile yapıldı? Hakemin eline o parayı kim, niçin verdi? Dingo’nun ahırı değil Türkiye...
Osmanlı mali tarihini birazcık bilenler için bu, vahimdir. Demek doların 15 lira olması bile tam anlamıyla kavranabilmiş değil...