Overlokçu Oya’nın çalıştığı fabrikanın patronu; “Artık işten çıkartılacak işçi kalmadı, elimizde sadece kapanacak fabrikalar ve konfeksiyon atölyeleri kaldı” dedi.
Duyan olmadı.
Çünkü yalana dayalı; “enflasyonu indiriyoruz, işçimizi, memurumuzu, çalışanımızı fiyat artışlarına ezdirmiyoruz, emeklimizi sevindiriyoruz, taze dolarlar gelmeye başladı, merkez bankası rezervlerimiz arttı algısı” çıplak gerçeği örtmeye devam ediyor.
★★★
Kısaca anlatayım:
Overlokçu Oya, İstanbul’da bir hazır giyim fabrikasında çalışır. Eteklere, bluzlara, pantolonlara, tişörtlere, Almanya’dan, Fransa’dan, İtalya’dan sipariş verilmiş ne varsa, hepsine overlok çeker. Cumhurbaşkanı, 2 Ocak günü TİM toplantısında övünerek Overlokçu Oya’nın çalıştığı sektör olan Hazır Giyim ve Konfeksiyon’un 2023 yılında en fazla ihracat yapan ikinci büyük sektör olduğunu açıklamıştı.
Evet!
Konfeksiyon ihracatı:
2023’te:
19 milyar dolar.
Fakat 2022’de:
21 milyar dolardı.
Düşüş var.
Cumhurbaşkanı’nın 15 gün önce “Başardık...” algısı yaratmak için açıkladığı ihracat rakamı hazır giyim sektöründe geçen yıla göre 3 milyar dolar geriye gitti!
★★★
Geriye gidiş sürüyor.
Bu sektöre Türkiye 1980 yılından beri büyük kaynak aktarmış; üretimini İstanbul’dan bütün Anadolu’ya yaymış; çalıştırdığı işçi sayısı 1.5 milyona ulaşmış, üretimde kullandığı pamuğu, ipliği, boyası, makinası, düğmesi, fermuarı ülkede üretilen yani “ithal girdiye en az bağımlı” olan bu işkolu; yılda 12 milyar dolar iç pazara ve 21 milyar dolar da dış pazara olmak üzere toplam 33 milyar dolar üretim yapan büyüklüğe ulaştı. Başta Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, tüm Avrupa az da olsa ABD pazarlarına ihracat yapabilmeyi başarmış ve 2030 yılında da hedefine “dünya markası yaratmayı” koydu. Bugün bu iş kolunun sözcüsü; “elimizde sadece kapanacak fabrikalar kaldı” diye feryat-figan uyarı yapıyor.
★★★
Finansman maliyeti:
Yüzde 50 arttı.
Enerji maliyeti:
Yüzde 50 yükseldi.
Genel giderler:
Yüzde 50 fırladı.
İşçi asgari ücreti: 17.002 TL oldu; bu rakam işçileri de mutlu etmedi ancak bir konfeksiyon işçisinin giydirilmiş maliyeti 800 dolara çıktı. Bu durumda Türkiye’nin iki numaralı sektörü hazır giyim dış pazarlarını Uzak Doğu Asya’daki Vietnam, Kamboçya, Sri Lanka firmaları ile Afrika’daki Tunus ve Cezayir hazır giyimcilerine kaptırma somut durumuyla yüz yüze geldi. Çünkü onların işçi başına ödediği giydirilmiş maliyet sadece 200 dolarda duruyor.
★★★
Diyeceksiniz ki:
Dolar da artıyor.
Euro da yükseliyor.
Konfeksiyoncular ihracatını dolar ve Euro ile yaptığına göre Overlokçu Oya’nın patronlarının; “batıyoruz... kapanıyoruz...” diye feryat etmeleri abartı sayılır.
Gerçek bu değil.
Gerçek şu: Bugün 30 lira sınırına dayanmış olan dolar aslında baskı altına alınmış durumda. Baskı altına alınmamış olsaydı 1 dolar= 36. 73 TL olması gerekirdi. Sıcak paracılar ürkmesin, gelmeye devam etsin diye “dolar baskı altında” tutuluyor. Bu da gidip overlokçu Oya’nın fabrikasındaki üretimi dış pazarda rekabet dışına itiyor.
Oya da ağlamaklı.
Patronu da mutsuz.
‘Overlokçu Oya’ ağlamaklı! Foncu Ophelia çok mutlu!
Overlokçu Oya, işsiz kalmak korkusuyla ağlamaklı fakat Türkiye’ye sıcak para yoluyla taze dolar getiren söz gelimi adı Ophelia olan fon yöneticisi hanım çok mutlu. Ophelia Hanım, üç-dört gün içinde Türkiye’de 1 dolar= 30.00 TL olunca 1 milyon dolarını getirip TL’ye çevirecek. 30 milyon TL’si olacak. Onu götürüp yüzde 40 faizle Türkiye iç borçlanma kağıdına yatıracak. 1 yıl sonra 12 milyon TL faiz alacak. Ophelia Hanım, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan’a inanıyor, güveniyor. Onlar, enflasyonun ineceğini, TL’nin değerleneceğini ve 2024 yılı sonunda 1 doların= 33.00 TL’de kalabileceği sözünü veriyorlar. Bu durumda Ophelia Hanım, 2024 yılı sonunda ana para ve faiz olarak elinde 42 milyon TL ile, 33 liralık kurdan 1 milyon 300 bin doları alıp yurt dışına götürecek. Ophelia Hanım, 1 milyon dolar getirdi, bir yıl sonra 1 milyon 300 bin dolar götürecek; döviz bazında yılda yüzde 30 kazanmış olacak. Bunun için Ophelia Hanım, Türk lokumunu çok seviyor.