Can Yücel’in eskimeyen uzun bir şiiri var, Gitmek... Günün konusuna uygun seçki yaptım.
“Bugünlerde herkes gitmek istiyor / Küçük bir sahil kasabasına / Başka ülkeye, dağlara, uzaklara / Hayatından memnun olan yok.
İş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile.
Sırtında yumurta küfesi olmak diye bir deyim vardır / Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin / Kendi imalatımız küfeler / Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
Ölüm var zira / Ölüme inat tutunmak lazım.
Bütçe, zaman, keyif.. Denk olsa / Gün içinde mesela / Küçük gitmeler yapabilsek / Ne mümkün.
Sabah 9, akşam 18 / Sonra başka mecburiyetler / Sıkışıp kaldık / Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli / Bu kadar ağır olmamalı.”
*
Can Yücel’den yıllar sonra ‘yumurta küfesinden’ bahsetti ‘biz varsak var, biz yoksak yok’ diyebilen. Bir kilo ucuz et almak için gecenin birinden sabahın 10’una kadar kuyrukta bekleyen emekliler zam isteyince dedi ki...
“Birileri çıkıyor emekli maaşlarına seyyanen 7 bin lira, 10 bin lira ekleyelim diyor. Akıllarınca emeklilerimizi tahrik ediyor. Bakınız ülkemizde 16 milyon emeklimiz var. Maaşlarına 7 bin lira eklemek demek bütçeden yaklaşık 1.4 trilyon liralık bir kaynak demek. 2024 yılında tek çivi çakmasak, deprem harcamalarının tamamını bu işe kullansak, eğitime, sağlığa kuruş harcamasak, memurlara maaş vermesek ucu ucuna kurtarıyor. Sorumluluk makamında olmayanlar, sırtında yumurta küfesi taşımayanlar tabii ki istedikleri gibi atıp tutabilirler. Ama biz her adımı en ince detayına kadar hesaplamak zorundayız!”
Tahrik etmek gibi olmasın ama yumurta küfesi sizin sırtınızda değil!
Ne istediler de vermediler? 2002’den günümüze en çok değişikliğe uğrayan kanun hangisi mesela? İhale Kanunu! Bir değil, beş değil 200 kez falan değiştirildi!
2005-2022 yılları arasında yap-işlet-devret projeleri haricinde yapılan ihalelerin çoğu, hep aynı 11 şirkete gitti. İhalelerdeki ‘istisna’ maddesi normalleşti, artık her ihalede kullanılıyor. Uzmanlara göre ortada çok büyük bir kamu zararı var. Bedeli kimin yumurta küfesinden?
Kendi şirketinden kendi bakanlığına mal satan dönemin Ticaret bakanı Ruhsar Pekcan açıkladı da öğrenmiştik. İktidarın ihale yağmurları altında ıslanan, dünyada en fazla kamu ihalesi alan gözde şirketler 128 kere vergiden muaf tutulmuştu! O vergiler kimin sırtına yüklendi?
Havaalanı, otoyol, tüp geçit, köprü ihalelerinin bedelleri ve araç geçiş garantileri yaşamlarında bir kez bile köprüden geçmese de kimin küfesine yüklendi?
Yavuz Sultan Selim Köprüsü için dört yılda ödenen garanti ücreti 2.2 milyon kişinin işsizlik maaşı ile eşitti. Kimin küfesinden çıktı?
Sayısı bilinmeyen hasta garantileri kimin sorumluluğuna verildi?
İşsizlik Fonu vardı ama 2023’te işsiz olan her 10 kişiden 9’u işsizlik maaşı alamadı. Fondan aslan payını kim aldı peki? Patronlar. Değirmenin suyunun nereden geldiği belli.
Hazine’den çıkıp boş beleş harcanan 128 milyar dolarımız kimin küfesinden uçtu?
Kur Korumalı Mevduat işinde kimin parasını kimin cebinden korudunuz?
Ali Babacan tek tek anlattı: “2023 yılında Hazineden ödenen faiz 311 milyar lira. Bu yıl ödenecek faiz ise 565 milyar lira. Geçen seneki kadar ödense, 200 milyar lira da Kur Korumalı için kur farkı, 765 milyar eder. Bu para ile 1 milyon yeni konut yapılır!” Faize giden bir milyon konutluk para kimin küfesinden dersiniz?
Deprem olunca IBAN verdiniz, ek Motorlu Taşıtlar Vergisi istediniz. Kimin küfesinden geldi para?
Her yıl trilyonlarca liralık vergi kimden geliyor?
İnadına yapacağız dediğiniz Kanal İstanbul’un tahmini ve iki yıl önceki maliyeti 15 milyar dolardı! Kime güvendiniz?
Tunus’un devrik lideri Ben Ali’nin VIP uçağı sizin için 78 milyon dolara satın alındı. Tadilat masrafı ayrı.
Ankara’da, Muğla’da, Bitlis’teki saraylar hangi küfeden yapıldı. Sayıştay raporuna göre sarayın yıllık masrafı 5 milyar 669 milyon, günlük masrafı ise 15 milyon 533 bin lira.
Türkiye’nin dış borcu 500 milyar dolara dayandı.
Nureddin Nebati Hazine’nin başına oturtulduğunda dolar kuru 1 liraydı, giderken 21 lira oldu. Enflasyon yüzde 21’di 40’ı geçti. Dış ticaret açığı 154 milyar doları buldu. Kur korumalı ile milyarlarca lira bi taraflarımıza battı.
Su gibi harcanan paralar, zarar ziyan kimin yumurta kefesinden?
Diyanetin yetmeyen, her yıl katlanarak artan bütçesi, Pasifik’ten Orta Asya’ya, Ortadoğu’dan Balkanlar’a, Afrika’dan Kafkasya’ya, Latin Amerika’ya 150’den fazla ülkeye yıllardır milyarlarca dolar dağıtan TİKA’nın parası kimin sırtına kambur üstüne kambur bindiriyor?
Sınırları açıp getirdiğiniz milyonlarca Suriyeli’ye harcananları yazmıyorum bile.
Emeklilere anlatılan masaldaki gibi yumurta küfesi sizin sırtınızda değil yani!
Şan olsun diye uzaya gönderdiğiniz uzay turistimizin biletine kadar aklınıza gelen, hayalimize gelmeyen ne varsa bedeli hep aynı yerden çıkıyor.
Milletin kırmamak için insan üstü sabır gösterdiği yumurta küfesinden.
Fakat kimse kusura bakmasın, altında ezildiğimiz bu küfe yurtaşın sırtına zorla yüklenmedi! Can Yücel’in dediği gibi küfe kendi imalatımız!