ASUMAN ARANCA/ANKARA

Siemens, Daimler (Mercedes Benz) ve Delta Pine şirketlerinin ABD ve Almanya’da milyonlarca dolar para cezası ödemek zorunda kaldıkları rüşvet skandallarının Türkiye ayağında yaklaşık 2,5 yıl önce sessiz sedasız takipsizlik kararı verildiği, Türkiye’den gelen adli yardım talebi için Almanya’nın “detay” istemesi üzerine, savcılığın geri adım ortaya çıktı. Ankara Başsavcılığının ise, dönemin Başbakan’ı Tayyip Erdoğan hakkında CHP’nin gensoru önergesi vermesine neden olan iddialarla ilgili soruşturmada takipsizlik kararı verildikten 6 ay sonra, “Dosya açık, Almanya’dan cevap bekliyoruz” diye açıklama yaptığı anlaşıldı.

ABD ve Almanya’da ceza ödediler
2006 yılında başlayan, ABD ve Almanya ile bazı Avrupa Birliği ülkelerinde yürütülen soruşturmalarda, Alman şirketleri Siemens, Daimler (Mercedes Benz) ve Delta Pine’ın, dünyanın değişik ülkelerinde iş yapmak, mal satmak ve ihaleleri alabilmek için rüşvet dağıttığı belirlendi. Daimler’in Türkiye’deki şirketi olan Delta Pine Şirketi’nin GDO’lu tohumlarını denetimden kaçırabilmek için Tarım Orman Bakanlığı’nda 43 bin dolar rüşvet verdiği bu soruşturmalarda belgelenirken, Siemens’in toplamda 1.8 milyar dolarlık rüşvet verdiği ve bunların bir bölümünün de Türkiye’de dağıtıldığı anlaşıldı. Dava açılmasın diye Daimler, 180 milyon dolar, Delta Pine ABD Columbia Bölge Mahkemesi’nin kestiği ceza karşılığında 300 bin dolar, Siemens ise ABD’de 800 milyon, Almanya’da ise 395 milyon Euro ceza ödemeyi kabul etti.

CHP, Erdoğan’ı suçlamıştı
Siemens’teki rüşvet iddialarıyla ilgili soruşturma başlatan Ankara Başsavcılığı, Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Derneği’nin, Delta Pine şirketinin Türkiye’de rüşvet dağıttığı iddialarıyla ilgili suç duyurusu üzerine de soruşturma başlatarak her iki dosyayı birleştirdi. Daha sonra Başsavcılık, CHP’nin, 2010 yılında dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan hakkında “rüşvetin siyasi sorumlusu olduğu” gerekçesiyle bir gensoru önergesi vermesine neden olan iddialarla ilgili, neredeyse hiçbir araştırma yapmadan sessiz sedasız biçimde takipsizlik kararı vererek, dosyayı adeta ört bas etti. Başsavcılığın kararından ise, önce Almanya’dan adli yardım talebinde bulunulduğu, ancak Almanya’nın taleple ilgili detay isteyerek evrakı iade ettiği, sonrasında savcılığın ise detay vererek dosyayı istemek yerine soruşturmayı kapattığı, ABD’den ise adli yardım talebinde dahi bulunulmadığı ortaya çıktı.

ABD belgeledi Türkiye “iddialar soyut” dedi
Savcılığın 24 Eylül 2012 tarihli takipsizlik kararında, medyada Amerika’da Daimler, Siemens ve Delta Pine şirketlerinin Türkiye’de rüşvet verdikleri iddialarının yer aldığı, Siemens Görevlisi Michael Kutschenreuter’ın, Münih savcılığında verdiği ifadesinde “Türkiye’de ihale almak için rüşvet verildiği” yönündeki açıklamaları üzerine Başbakanlık Teftiş Kurulunca soruşturma başlatılıp her hangi bir bilgiye ulaşılamadığı ve Teftiş Kurulu raporunun iddiaların araştırılması için savcılığa gönderildiği belirtildi. Delta Pine şirketinin Türkiye’de Tarım Bakanlığında 43 Bin dolar rüşvet dağıttığı ABD’deki soruşturmalarda belgelendiği halde, kararda söz konusu iddiaların “soyut olduğu” gerekçesiyle daha önce verilmiş bir takipsizlik kararı bulunduğu da ifade edildi.

Almanya “detay” istedi, savcılık talepten vazgeçti
Kararda, Siemens’in rüşvet verdiği iddialarıyla ilgili olarak ise, Almanya’dan adli yardım talebinde bulunulduğu, ancak Almanya’nın “suçun tanımı, yer ve zamanı ile ceza miktarı” hakkında detaylı bilgi isteyerek, evrakı iade ettiği anlatıldı. Almanya’nın istediği detayları belirterek yeniden adli yardım talebinde bulunmayan savcılık, ABD ve Almanya’da bulunan hiçbir evrakı incelemeksizin, “iddiaların soyut ve genel nitelikte kaldığı” gerekçesiyle takipsizlik kararı vermiş oldu. Bu arada Ankara Başsavcılığının, bazı köşe yazarlarının Siemens soruşturmasıyla ilgili yazdıkları yazılar nedeniyle, takipsizlik kararı verilmesinden 6 ay sonra Mayıs 2013’te “Dosya açık, Almanya’dan yanıt bekliyoruz” diye açıklama yaptığı anlaşıldı.

Komünikasyon Bakanıyla görüşüldü
Siemens’te üst düzey bir görevde iken rüşvet iddialarıyla ilgili gözaltına alınan Michael Kutschenreuter, Münih savcılığında verdiği ifadesinde, “Türkiye’de askeri bir ihaleyi kapatmak için rüşvet verme kararı alındığını, yaklaşık 150 Milyon Euro’luk ihale için Tonio Arcaini isimli bir işadamının devreye girdiğini, ihaleyi almak için rüşvet verme konusunun Münih’te üç Siemens yöneticisinin katıldığı bir toplantıda ele alındığını, Ankara’da Komünikasyon (Ulaştırma) Bakanı ile görüşüldüğünü ve tüm bunların sonunda ihaleyi Siemens’ın aldığını” anlatmıştı.