Ya kalkmasaydı?..
O zaman gazeteci Can Dündar hakkında iki defa idam cezası istenecek miydi?..
Tayyip Bey’in avukatının yaptığı suç duyurusuna göre, verilmesi gereken ceza iki defa müebbet, artı 37 yıl hapis cezası!..
Yani bu duruma göre Can Dündar ömür boyu (müebbet) hapis yatacak...
Cezaevinden (Allah korusun) cenazesi çıkacak, sonra bir müebbet daha...
Yetmedi 37 yıl da bonusu!..

* * *

Türkiye görülmemiş olaylar yaşıyor...
Müebbet veya 37 yıl hikayesini geçelim; ama bunun istenmesi bile, Türkiye’nin nasıl bir anormal süreçten geçtiğinin, demokrasinin çukura düştüğünün, kin ve intikam hissinin ne boyutlara vardığının açık bir göstergesidir!..
İki defa müebbet!..
Ağırlaştırılmış müebbet!..
Yani, ömür boyu bir hücrede tek başına, hiçbir sosyal faaliyete katılmaksızın, aflardan yararlanmaksızın, meşruten tahliye ihtimali olmaksızın zindanda yatmak...
Üstüne 37 yıl!..

* * *

Söylemişti zaten:
“Bedelini çok ağır ödeyecek... Onu öyle bırakmam”
Bırakmadı da...
Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olan zatın avukatı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı suç duyurusunda Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar hakkında şu iddialarda bulundu:
Terör örgütü kurmak ve yönetmek...
Terör örgütü faaliyetleri kapsamında siyasal ve askeri casusluk yapmak...
Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek...
Gizli kalması gereken bilgileri açıklamak...
Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek...
Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasına engellemeye teşebbüs etmek...
Vay be!..
Tam idamlık!..

* * *

Ancak...
Ortada Türkiye’nin bugünkü durumuna çok uygun bir gariplik var...
Çünkü görüntülerin montaj, haberin yalan olduğu, MİT TIR’larında cephane değil ilaç, battaniye, gıda maddeleri, bebek maması gibi insani yardım olduğu iddia ediliyor...
Bu durumda, ortada ne gizlilik, ne belge, ne casusluk, ne de hükümeti yıkmaya teşebbüs var...
Eğer Tayyip ve Ahmet beylerin açıklamaları doğruysa, ortada sadece tekzibi gereken “yalan haber” bulunuyor...
Yok eğer haber doğruysa, bir yerlere gizlice cephane sevk ediliyorsa, hesap vermesi gereken bu iktidarın başıdır!..
Hele hele Tayyip Bey’in olaya müdahil olması bir skandaldır!..

* * *

Türkiye öyle bir ülke oldu ki, idam cezasının kaldırılmış olmasına şükretmemiz gerekiyor!..
Aksi halde Can Dündar iki defa idam edilecek...
Üstüne 37 yıl da hapis yatacaktı!..

Lağım denizi!..

Islahı yılan hikayesine dönen Kurbağalıdere, yaz geldi yine Kalamış Koyu’na bir lağım kanalı olarak akmaya devam ediyor...
Çevresinde dayanılmaz bir koku var...
Ataşehir’den itibaren, Yeni Sahra, yukarı Göztepe gibi bütün yerleşim yerlerinin lağımını toplayarak Kalamış’a akıtan dere, Kadıköy sahillerini lağım denizi haline getirdi...
Yıllardır çözülmeyen sorun, Adalar dahil denize girecek tek yer bırakmadı!..
Koli basili artık binlerle iki binlerle ölçülüyor...
İnsan sağlığını büyük ölçüde tehdit ediyor!..
Kadıköy Belediyesi feryat ediyor, Büyükşehir Belediyesi’nin umurunda bile değil...
Ayrıca Kalamış ve Fenerbahçe marinalarındaki kirlilik de denizi mahvediyor...
İSKİ’nin işi ağırdan alması sonucu Kurbağalıdere bu yaz da lağım kanalı olarak akacak...
O dayanılmaz kokular içinde yaşayan Kadıköylülere Allah sabır versin...
Yazıklar olsun bu çevre felaketini yaratanlara!..