Şu; “IMF’ye borcumuzu bitirdik” söylemini, “dış borcumuzu sıfırladık” algısı yaratarak her ortamda başarıyla kullanan AKP’liler için bile durumu açıklamak gerekiyor.
Soruyorum; “Neydi bu IMF borcu?” diye, konuşanlar arasında gerçekleri bilen bu güne kadar bana denk gelmedi.
Borç öyle bildiğin borç değil... Yani; “Ben senden 1000 dolar aldım, sana 2 yıl sonra 1100 dolar olarak öderim, hadi eyvallah...” tarzı düz borç falan hiç değil!


IMF TEMİNAT MEKTUBUDUR
Şöyle anlatayım; Uluslararası Para Fonu ki biz bu arkadaşlara kısaca IMF diyoruz, 188 üyeli bir teşkilat. Sonuçta Amerika yönetiyor sayılır.
Parayı da üye ülkelerden topluyor. Haliyle kendine maliyeti olmadığı için rahat rahat anlaşmalar yapabiliyor. Genelde nakit vermiyor, kefil oluyor.
İşler karışmasın diye dolar, Euro, yen ve sterlin’den oluşan sepet kur yaratıp, hem rezerv hem de hesap birimi adına SDR (özel çekme hakları) diyor. Yani, IMF’nin kefalet birimi “SDR”...
GELELİM BİZİM HİKAYEMİZE
Nisan 1999 seçimleri sonrası kurulan üçlü koalisyon hükümeti Aralık 1999’da IMF ile 3 yıl süreli 5,8 milyar SDR’lık bir anlaşma imzaladı.
Şubat 2001 krizinin ardından Mayıs 2001’de yenilenmiş anlaşma çerçevesinde miktarı 6,4 milyar SDR’a çıkarıldı.
Şubat 2002’de 10 milyar SDR’nin üzerinde yeni bir anlaşma yapıldı. Tabii bunlar tek kalemde değil, parça parça veriliyordu.
AKP geldiğinde anlaşma gereği bu borçları almaya devam etti ve sonucunda Temmuz 2004 sonu itibarıyla Türkiye’nin IMF’ye borcu dolar karşılığı 21.6 milyara yükseldi.

BORCUN ÇOĞU KAĞIT ÜZERİNDE
IMF, Türkiye’yle yaptığı 19 anlaşmada yalnız bir kez nakit para ödedi. O da Kemal Derviş zamanında, 10 milyar dolar... Kullanılan kısmı ise sadece 2.5 milyar dolar... Üstü kasada bekledi. Geri kalanını da kredi kartı limiti gibi düşünün... Ödeme gücü yarattı. Kullanılmadı.
İthalat yaparken, borç ararken muhatabına diyorsun ki; “Bak benim bu kadar daha limitim var, yani paranı ödeyebilirim.” Bu işe yaradı. IMF’den nakit alınan büyük bir borç hiç söz konusu olmadı.


PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR
Ancak ne oldu? IMF geldi, ekonomiyi şöyle yöneteceksin, maaşları artırmayacaksın, giderleri keseceksin yoksa sana kefil olmam dedi. Diyebilir mi? Tabii ki der... Sen ödeyemezsen bu parayı o ödeyecek.
Türkiye’nin o günlerden kalan çoğu kâğıt üzerindeki 21 milyar dolarlık IMF borcumuzu bitirdik. İyi ettik, tamam ama bugün masada duran 403 milyar dolarlık dış borcumuz var! Bu ne?
Türkiye’nin IMF’ye borcu bitmiş olması sadece adamların Türkiye ekonomisi üzerindeki denetimini kaldırdı. Yoksa AKP’nin algılatmaya çalıştığı gibi maalesef dış borcumuz bitmedi. Hatta katlandı.