Hemoroidi olan hastaları kolon kanserine karşı uyaran Prof. Dr. Oktar Asoğlu, ani karın ağrısı, uzun süren kabızlık ve kanama belirtilerinin bağırsak kanseri işareti olabileceğini belirtti. Asoğlu, özellikle hemoroidi olan hastaların bu konuda daha dikkatli olmaları gerektiğini açıkladı.

Dışkınıza bulaşan her kan hemoroidal hastalıklardan kaynaklanmıyor olabilir. Kanser ve hemoroidal hastalıkların aynı anda oluşabileceğini akıldan çıkartmayın. Dışkıda kan varsa bir hekime muayene olun... Bu durumun mutlaka alta yatan bir kolon kanserinin belirtisi olabileceğini akılda tutun. Kolon kanseri günümüzde başarı ile tedavi edilebilir. ''50 yaşından sonra her 10 yılda bir yapılan düzenli kolonoskopi ile kolon kanserinden korunmak mümkün'' diyen Liv Hospital İstanbul  Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Oktar Asoğlu, hastalıkla ilgili şu bilgileri verdi:

KOLON KANSERİNİN SEBEPLERİ NELERDİR?

Kolon, kalın bağırsağımıza genel olarak verilen isimdir. Kalın bağırsak kanserinin yüzde 95 sebebi poliptir. Normal bir yetişkinde polipler, yüzde 15-20 oranında bulunurken, 50’li yaşlardan sonra poliplerin görülme oranı yüzde 50’ye kadar çıkar. Bu nedenle risk göz önüne alınarak, 50 yaşını geçmiş olan herkesin kolonoskopik tarama yaptırması büyük önem taşır. Böylelikle kalın bağırsak kanseri engellenebilir. Normal koşullarda riskli bir polipin kansere dönüşmesi için geçen süre ortalama 8-10 yıl gerektirdiğinden, 50 yaşında yaptırılan ve kolonoskopi sonucu normal olan bir kişi, her 10 yılda bir kolonoskopi yaptırarak kolon kanserinden korunacaktır. Demek ki bir insanın kolon kanserinden korunması için, elli yaşından sonra ömrü boyunca 3 defa kolonoskopi yaptırması yeterlidir. Bu sayede kalın bağırsak kanserinden korunulabilir.

ERKEN TEŞHİSLE TEDAVİ ORANI YÜZDE 95

Erken teşhisin çok önemli olduğu kolon kanseri, belirti vermeyen ve yavaş ilerleyen bir kanser türü. Özellikle 50 yaş ve üzerindeki kişilerde görülen bu kanserin tedavi başarısı ise erken teşhisle yüzde 95... Kolon kanseri, dünyada 2. ya da 3. sıklıkta görülen kolorektal kanserler arasında yer alıyor.

KİMLER KOLON KANSERİ RİSKİ TAŞIYOR?

Eğer ailede kalın bağırsak kanseri öyküsü varsa, kırk yaşında taramaya başlanması gerekir. Özellikle 50-60 yaşlarındaki kişide, elde ayakta solukluk, çabuk yorulma, çarpıntı gibi şikayetler varsa mutlaka bir kolonoskopi yapılması gerekir. Ya da hiçbir neden yokken kişinin dışkı alışkanlığında değişim ve durup dururken ortaya çıkan karın ağrısı gibi belirtilerde mutlaka kalın bağırsak kanserinden şüphelenmekte fayda var. Ayrıca rektumda kanama ve dışkı alışkanlıklarında değişim dikkatte alınması gereken önemli bir belirtidir. Özellikle hemoroidi olan kişilerde altta bir tümörün olabileceği her zaman akılda tutulmalıdır. Sebep sonuç ilişkisi nedeniyle, hemoroidal hastalığı olan kişilerde tümörün aynı anda ortaya çıkacağını akılda tutmak çok önemli.

DIŞKIDAKİ KANA DİKKAT!

Dışkıda kan her zaman bir alarm sebebi olarak ele alınmalı. Eğer gerçekten bir muayane olmazsanız, oluşmuş ve bu arada fark edilemeyen tümörün ilerlemesine neden olursunuz. Bu durumda olası bir kanser tedavisinin geç başlamasına neden olabilir.

NASIL TEŞHİS EDİLİR?

• Öncelikle hastanın doktora başvurması ve fizik muayene yaptırması gerekir. Daha sonra sırasıyla aşağıdaki testler yapılmalıdır:
• Dışkıda gizli kan incelenmesi.
• Radyolojik tetkikler bilgisayarlı tomografi vb.)
• Laboratuvar tetkikleri (Tam kan sayımı, biyokimyasal tetkikler). Bunların arasında CEA (Karsinoembriyonik antijen) tetkiki kolon kanserlerinde kanda yükselebilen ve tanıya yardımcı olan testlerden birisidir.
• Kesin tanı için endoskopik tetkikler (Rektoskopi, sigmoidoskopi, kolonoskopi) ve biyopsi (Görülen lezyondan parça alınması ve patolog tarafından incelenmesi).

TEDAVİ YOLLARI NELERDİR?

Kalın bağırsak kanserlerinin standart tedavisi cerrahidir, yani tümörlü bölge çevreden bir miktar sağlam doku ve lenf düğümleriyle birlikte çıkarılır. Bu konu çok önemlidir ve hayati önem taşır. Yapılan çalışmalar, onkoloji prensiplerine uygun olarak ve deneyimli cerrahlar tarafından yapılan ameliyatların hastanın geleceği açısından en önemli faktör olduğunu gösterir. Kolon kanserinde ameliyattan sonra hastalığın evresine göre ek, koruyucu kemoterapi uygulanır. Örneğin, tümörün bağırsağa komşu lenf düğümlerine sıçradığı evre III vakalarda adjuvan kemoterapi artık tüm dünyada standarttır. Bu vakalara 6 ay süreli koruyucu kemoterapi uygulanır. Günümüzde bu tedavi ile evre III hastaların yaklaşık olarak yüzde 75’i kurtarılabiliyor.