Şekli belli, anlamı belli, kim için yapıldığı belli bir anayasa...
Kişiye özel anayasa!..
Bunu AKP’liler değil, MHP Genel Başkan Yardımcısı söylüyor...
Rejim bunalımını, Recep Bey’in anayasaya uyması değil, anayasanın Recep Bey’e uydurulması önleyecekmiş!..
Ve ekliyor:
“Mevcut anayasa yok hükmünde”

*  *  *

Mevcut anayasayı “yok hükmünde” yapan, Recep Bey’in davranışlarıymış...
Recep Bey Cumhurbaşkanı seçildikten hemen sonra zaten tavrını koymuştu:
“Parlamenter sistem bekleme odasına alınmıştır”
Sonra da kendi durumunu izah etmişti:
“Benim halk tarafından seçilmemle fiili bir durum vardır... Bu durumu hukuki hale getirmek gerekir”
Yani, “Anayasa bana uydurulmalıdır” demeye getirmişti...

*  *  *

Devlet Bahçeli ve muavininin yolu da şimdi işte bu yol...
Hem parlamenter rejimden yana olduklarını söylüyorlar, hem Recep Bey’i başkan yapmaya ya da mevcut durumunu muhafaza etmesine çalışıyorlar...
Diyelim ki AKP’nin getirdiği anayasa teklifi Meclis’te reddedildi...
Ne olacak, Recep Bey MHP’nin “yok hükmünde” gördüğü anayasal sınırlara mı çekilecek?..
Veya Meclis’te kabul edildi, referandumda ret çıktı, Recep Bey “Milletimiz başkanlık istemiyor” deyip tarafsız cumhurbaşkanı mı olacak?..
Avuçlarını yalarlar!..

*  *  *

Recep Bey zaten anayasaya aykırı davrandığını kabul etmiyor ki...
Aksine, “Ben anayasal yetkilerimi kullanıyorum” diyor...
Referandumda başkanlık kabul edilirse bir rejim değişikliği olacak, kabul edilmezse mevcut durum devam edecek...
Peki MHP’nin bu işi hortlatıp üstüne atlamasının sebebi ne?..
Öyle ya da böyle mevcut durumun devamı önlenemedikten sonra MHP neden harekete geçti?..

*  *  *

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “Anayasaya uyulmaması sonunda ortaya çıkan kriz bir rejim bunalımına dönüşmüş, parlamenter sistemin sadece adı kalmıştır” diyor...
Bu nasıl önlenecek, rejim bunalımından nasıl çıkılacak?..
Recep Bey’i Başkan yaparak mı?..
Yok “Hayır biz parlamenter sistem istiyoruz” diyorsanız onun formülü nedir?..
Millete sordunuz, millet kabul etti, Recep Bey Başkan oldu, ayvaz kasap hep bir hesap...
Millete sordunuz millet kabul etmedi, rejim bunalımına devam...
Anayasa ise yok hükmünde...
Sonra da “MHP iktidarın stepnesi, koltuk değneği” denilince çok kızıyorlar, hop oturup hop kalkıyorlar...
Peki ne demeli?!.

Tam rezalet!..


Dünyanın neresinde görülmüştür; şehrin trafiğini rahatlatmak için köprü yapılıyor, trafik eskisinden beter oluyor!..
Bu ancak Türkiye’de olur!..
Bunun mucidi eski Ulaştırma Bakanı, şimdiki Başbakan ile mevcut Ulaştırma Bakanı...
Otoyolları, bağlantı yollarını tam yapmadan siyasi gösteri uğruna alelacele açtıkları Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul trafiğine kök söktürüyor...
Mahmutbey tam bir rezalet...
Diğer rezalet 500 lira cezaya rağmen ağır vasıtaların Fatih köprüsü istikametinde TEM’e girerek o yolu da kilitlemesi..
Üçüncü rezalet ise 3. Köprü parası... Yolunun uzunluğu yüzünden harcanan mazot parası, domatesten fasulyeye, taze soğandan kıvırcık salataya bütün sebze ve meyveye zam getirdi...
Vatandaş çaresiz, artık bunlara gülüyor...
Bu rezalete sebep olanlar da köprü yaptık diye havalara giriyor...