Darbe girişimi geçirmiş, ardından parlamentosu OHAL aracılığıyla devre dışı kalmış bir ülkede başka ne bekliyordunuz bilmiyorum.
Yani, neden bu kadar şaşırdığınızı anlamakta zorlanıyorum.
Milyarlarca dolar yatırım çıkmış ülkeden, kalanlar da pozisyonlarını güçlendirmek için lirayla oynuyorlar.
Şaşkınım. Piyasada olan bitene o kadar hakimim ki, size dilim döndüğünce Hedge fonlara kadar anlatabilirim.
Çünkü gazeteler ve televizyonlar sürekli üç kuruş artan dövizle, düşen altınla ilgili yorumlarda bulunuyorlar. Medya ve hükümet çatısı altında kurulmuş kriz masalarında ekonomik önlemler konuşuluyor. Yatırımcı, borçlu, kısaca kim varsa uyarılıyor. Değerli yatırımlarına zarar gelmesin diye tüm ekonomi dünyası çırpınıyor.
Öte yandan bu ülkede sadece Eylül ayında, evet, bildiğiniz Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde 35 kadın öldürüldü! 44 kadın cinsel şiddet gördü ve 15 çocuk cinsel istismara uğradı.
Yılın en kanlı ayı 36 kadınla Ocak, 21 kadınla Şubat ve liste böyle devam ediyor...
‘Kadın Cinayetlerini Durduracağız’ platformunun yayınladığı rakamlar bunlar. Devletin rakamları çok daha farklı olabilir. Tabii bir de kayıtlara başka türlü geçen cinayetler var.
Ama kimse seferber olmuyor biz yani bu ülkenin öldürülen kadınlarıyla ilgili.
Televizyonlarda, hükümet koridorlarında kriz masaları oluşturulmuyor.
“Kader” deniyor, “Allah verdi” deniliyor.
Ama işte dolar/Avro paritesi kadar bile konu olamıyor. Jet hızıyla değer kaybeden Türk Lirası gibiyiz, herkes bizi terk etmek için elinden geleni yapıyor...
Rüzgar’ın tahliye olmayacağını mı sanıyordunuz?
Rüzgar Çetin aleyhinde verilen karara rağmen tahliye edildi.
Çok ama çok çirkin bir haber bu.
İçinde muhtemelen Arap ülkelerinde görmeye alışık olduğumuz kan parası var.
Muhtemelen adam kayırma da var.
Ama en önemlisi devletin, bu ülkenin en önemli belalarından olan trafik kazalarına karşı çok ciddi, vurdumduymaz bir bakış açısının yansıması var.
Bir insanı bırakın silahı, kazmayla bile öldürseniz yıllarca hapis yatabilirsiniz.
Ama korkunç bir trafik siciliyle, alkollü olarak hatalı sollama yapıp karşıdan gelen polis otomobiline (hem de), yani bizim için o saatte görev yapmak zorunda olduğu için sıcak yatağında olmayan bir insanı öldürmek serbest.
Böyle adalet olmaz olsun.
Böyle adam kayırmacılık olmaz olsun!
Athena’dan müthiş dönüş
Sakın Gönenç Uyanık’ın trans bireyin bir gününü anlatan müthiş video klibi perdelemesin, Athena çok sağlam bir dönüş yaptı.
‘Altüst’ adını taşıyan albümün çıkış şarkısı ‘Ses Etme’ gerçekten uzun zamandır dinlediğim en özgün Türkçe parça. Her ne kadar sevdiğimiz bazı yabancı gruplardan esintiler taşısa da kupkuru müzik alemine muson yağmuru gibi indi. Eğer alternatif işler seviyorsanız benim gibi coşkuyla karşılayabilirsiniz bu albümü.
