Mehmet Öz’le sağlıklı yaşam sohbetimizin ikinci bölümünde ‘bilinçli tercihleri’ konuştuk. Tıp hizmetleri, özellikle daha uzun ve kaliteli yaşam için verilen sağlık önerileri sadece ‘zenginler için’ zannediliyor. Oysa öyle değil... Dünyada en uzun yaşayan insanların bulunduğu “Mavi Bölge” olarak kabul edilen ülkelerde çok sade ipuçları var. Sebze meyve ve zeytinyağı ağırlıklı bir beslenme, bol sevgi, dengeli uyku ve çokça dostluk! Pahalı olan bu sadeliğin uzun ve mutlu bir ömürün önkoşulu olduğunu anlamak için “bilinç” sahibi olmak... Mehmet Öz anlatıyor:

‘SAĞLIKLI BESİN PAHALI DEĞİL’

-Herkes için iyi yaşamak mümkün mü?
Evet. Sağlığın yüzde 70’i yaşam tarzına bağlı. Ve sağlıklı tarzlar pahalı değil. Fasulye mesela etten daha iyi. Zeytinyağı en faydalı yağ ve Türkiye gibi ülkelerde ucuz. En rahat yiyeceğin yemekler en ucuz aslında. Marul, karnabahar, soğan, semizotu, köylerde yediğimiz yemekler. Zengin yemeği bonfile aslında ömrü uzatmıyor hatta tam tersi. Günde bir dolar para harcarsan paşa gibi yemek yiyebilirsin. En sağlıklı yemekleri hem de...

‘EN ÖNEMLİ OLAN EĞİTİM'

- Demek ki aslında sorun yemeğe ulaşmakta veya sağlıklı gıdaya ulaşmakta değil. Pahalı olan bunu bilecek bilgiye ulaşmak...
Evet, eğitim. İşte en pahalı olan o. Bütün bu bilimsel gerçekleri bilmek, okumak, anlamak. İşte burada da medya çok önemli. Bunun tartışmasını yaptık biz Amerika’da birkaç sene önce çünkü hekimler medyadan çekindiler. Seyircilere, herkese aynı şeyi söylemek biraz hatalı. Çünkü herkes aynı değil. Onun için size bazı öneriler verdikten sonra “Lütfen bu bilgiyle hekime git konuş, senin için en iyisini öğren” diyebilirim. Bir de “ürün satma” konusu. En çirkini bu. Ben sana yoga yap derim ama sana yoga seansı satarsam o çirkin.

‘İLAÇ İÇME, YOGA YAP’

-Dünyayı geziyorsunuz, keşfettiğiniz sizi etkileyen ne oldu?
Yoga. Yoga bir mucize. Öğrendiğim en değerli şeylerden biri. Etkisi çok kuvvetli. Mesela bel ağrın olduğu zaman ilaç alacağına bence yoga yap. Yoga yaparsan beldeki kasları rahatlatıyorsun, ilaçsız devam edebiliyorsun o güne. Aynı zamanda ertesi gün bel kemiklerin ve adalen daha kuvvetli olduğu için ağrıyı azaltıyorsun. Bir de yoganın sonunda meditasyon var onun da inanılmaz bir etkisi var.

-Peki dünyayı gezerken sizi en çok korkutan şey ne?
Anksiyete! İnanılmaz yüksek miktarda var bu. Herkes mutsuz. İnsanlar hayallerini, amaçlarını kaybetmiş. Hiçbir şey için mücadele etmiyorlar. Para var, ideal yok veya para yok, amaç yok. Ondan sonra insanlar yemekle ya da başka maddelerle kendilerini uyuşturuyorlar. Amerika’da bu feci. Onun için herkese bir maksat lazım.

‘HERKESE BİR MANA LAZIM’

- Bir “mana”...
Ne güzel söyledin, bir mana. Kendi mana kaynağını bulacaksın. Aşktan, dostluktan, aileden veya belki başkaları için bir şey yapma duygusundan, sivil toplumdan... Para harcasan paran azalır ama gönülden gönüllü olursan tam tersi, sen zenginleşiyorsun.

-Sağlıklı yaşam uygulamaları açısından kadınlar ve erkekler arasında ne tür bir fark var?
Kadınlar sağlıklarını daha çok takip ediyor ve ne kadar önemli olduğunu anlıyorlar. Geleceğe dönük bir vizyon var kadınlarda, erkeklerde yok. Erkekler -çok başarılı olmuş biri bile- sağlığını pek anlamıyor, önem vermiyor. Sanki bir elbiseymiş gibi olmuyorsa, çirkinse değiştiririm diye düşünüyor. En yakın doktora gider, en yakın hastaneye gider erkekler. Kadınlar öyle değil soru soruyor, öğreniyor, kendilerini eğitiyorlar. Ailenin patronu kadın, sağlıkta da böyle...

‘KANSERDE YÜZDE 100 BAŞARI’

- Kanserde ne aşamadayız?
Kanserde benim hayatımda şahit olduğum en büyük ilerlemeler bu sene oldu. Yeni ilaçlar var. Kanser çok ilginç bir şekilde kendini saklıyor vücutta, tıpkı bebek gibi. Bebek senin rahminde yaşıyor, aslında o bebeğin genetik kodu seninkiyle aynı değil normalde senin bedeninin buna tepki vermesi, o bebeği yok etmeye çalışması gerek, yabancı hücre çünkü. Bizim bağışıklık sisteminde, bizi uyutuyor o bebek, o şekilde yaşıyor. İşte kanser de aynı yolları kullanıyor, aynı şekilde bizim bağışıklık sistemimizi uyuttuğu için fark edemiyoruz, mücadele edemiyoruz. Bu yeni ilaçlar o bağlantıyı kırıyor, böylece sizin bağışıklık hücreleriniz o kanseri daha net görüyor, savaşabiliyor.

- Müthiş bir şey bu...
Evet. Bazı cilt kanserleri tamamen tedavi oluyor artık. Akciğer, pankreas, bağırsak kanserleri için de müthiş ilerlemeler oldu. Jimmy Carter eski ABD Başkanı, onda kanser beyne sıçramıştı, ilaç verdiler tamamen iyileşti, yüzde 100...

RAHAT YAŞAMIN İPUÇLARI

- Türkiye’ye özel bir şey söylemek ister misiniz son olarak?
Türkiye’nin en uzun yaşayan halklardan biri olması gerekiyor. Sadece güney sahilimizdeki gıda rejimini benimsesek bütün ülkemiz o rahat yaşamayı sağlayabilir kendilerine. Türkiye’de hareket etmek de kolay. Sokaklar güzel çünkü, yürünüyor, deniz var, güneş var. Dünyada “Blue Zones” dediğimiz uzun yaşama yerlerinin sırlarının hepsi Türkiye’de var.

Bebekler laboratuvar ortamında yapılacak


-Ben menopozdan korkmalı mıyım?
Hayır çünkü kadınların üçte ikisinde pek büyük sıkıntı olmuyor. Eğer egzersiz yapar, sağlıklı beslenmeyi takip ederlerse büyük sıkıntı olmuyor. Korkma, menopozdan sonra da hayat var.

‘BÜYÜK BİR DEĞİŞİM’

- Tıp dünyasında çağı değiştirecek yenilik ne olacak?
Artık bebekler de laboratuvar ortamında yapılabilecek.

- Bu büyük devrim. Korkmalı mıyız bundan?
Ve öyle bir yere geldik ki dünyada en iyi yumurtayı en iyi spermle bir araya getirip genetik hastalığı olmadan bir bebek yapabilirsin. Daha da önemlisi kadınların “fertilite” yani üreme kısıtları kalkacak.

- Ne demek o?
Yumurtanı saklayabilirsen, 25 yaşında hamile olman şart değil. 35’te ol, 55’te ol fark etmez. 55 yaşında olan bir kadının rahmi rahatlıkla bebek taşır. Ama o yaşa yumurtalar kalmaz. Şimdi yumurtaları tertemiz donduruyoruz. Sen hazır olduğunda onları eritip üstüne sperm koyuyoruz. Büyük bir değişim bu...

Seyahat ederken bunlara dikkat edin


- Kişisel hijyeninize dikkat edin. Sık sık el yıkamak, dezenfektan jel kullanmak ve cep telefonunuzu temiz tutmak önemli.
-Bol su için. Hem dolaşımınız hem de düzenli bağırsak hareketi için su içmek çok önemli. Özellikle uzun uçuşlarda basıncın yarattığı şişkinlikle mücadele için de su şart.
- Egzersize devam. Yürüyüş en kolayı.
- Güneşten mutlaka korunun. Yanık bir cilt, hasta bir cilttir. Güneş, D vitamini için değerli. Kısa ve güneşin parçalı olduğu saatlerde güneşlenin.

Dr. Öz öneriyor: Bunları yapın ömrünüz uzasın


Dünyada 100 yaşını gören sağlıklı insanların en çok yaşadığı 4 bölgeye Blue Zones / Mavi Bölge adı veriliyor: Sardinya Adası/İtalya, Kosta Rika, Nikoya Adası/Kaliforniya, Okinawa/Japonya... Medikal Araştırmacılar, antropologlar, nüfus bilimi uzmanları ve salgın hastalıkları uzmanlarından oluşan bir ekip tüm bu bölgelere baktığında 9 ortak özellik bulmuş:

1) Her gün doğal olarak hareket ediyorlar, her yere yürüyorlar.

2) Sabah kalktıklarında bir amaçları var. Hayattaki amacınızı bilmeniz 7 ekstra yaşam senesine değer.

3) Stres ile baş etmenin yollarını bulmuşlar. Bazıları öğlen uykusu uyuyor, bazıları siesta yapıyor, bazıları da dostlarla uzun sohbetler...

4) Beslenmede % 80 kuralını uyguluyorlar. Mavi Bölgede yaşayan insanlar sabah güçlü bir kahvaltı, akşamüstü ise en az porsiyonlu öğünlerini yiyorlar.

5) Lif ağırlıklı besleniyorlar. Yemeklerde, fava, soya, mercimek tüketiyorlar. Et, çoğunlukla domuz eti sadece ayda 5 kere yiyorlar. Öğün ölçüleri genellikle oyun destesi büyüklüğünde.

6) Şarap içiyorlar. Makul ölçüde düzenli alkol alıyorlar.

7) Tevekkül. Değiştiremeyecekleri şeyleri kabul ediyorlar, evrenle inançları kuvvetli.

8) Aile ve dostlar. Araştırmalar gösteriyor ki; büyük anne ve babalarının yakınınızda yaşaması evde yaşayan çocukların hastalanmasını ve ölmesini engellediği gibi ömrünüze 3 yıl ekleyebilir.

9) Doğru insanları seçiyorlar! Negatif değil, pozitif düşünen ve o enerjiyi yayan arkadaşlarla bir arada oluyorlar.