15 Temmuz darbe girişimine karşı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te yaptığı ve halkı sokağa davet ettiği açıklamayı ilk duyuran gazeteci olan SÖZCÜ Gazetesi muhabiri Gökmen Ulu sorgusunda, “Darbe girişimi tüm ülkemize yapılan bir saldırıydı. Ben de olmam gerektiği yerdeydim. Cumhurbaşkanı’nın açıklamasını dünyaya duyuran ilk kişiyim. Bu haber ilk olarak sözcü.com.tr adresinden yayımlandı. Cumhurbaşkanı’nın halkı sokağa çağıran beyanları haberde yer aldı” dedi. Gökmen Ulu ifadesinde şöyle konuştu:
BEN ATATÜRKÇÜ BİR İNSANIM
“Hakkımda tamamen suç uydurma söz konusudur. Gazetecilik hayatım boyunca FETÖ ile mücadele eden yurtsever ve Atatürkçü bir insanım. Yapmış olduğum haberler ve gazeteciler ile ilgili mağduriyetlerine ilişkin birçok haber yaptım. Hakkımdaki isnatların bu örgütün kumpaslarından bir farkı yoktur. Bu kumpasa hâkimliğiniz de alet edilmek istenmektedir. Buna alet olmayacağınızı ümit ediyorum. Bu zamana kadar tertemiz dürüst bir gazetecilik yaptım.
YAPTIĞIM GAZETECİLİK BAŞARISI
Cumhurbaşkanı’nın da tatil haberleri bir gazetecilik başarısıdır. Cezalandırılmak değil ödül gerektiren bir haberdir. 7 gündür gözaltındayım. Gündemden haberim yoktur. Ancak bu sürede cumhurbaşkanı ile ilgili muhtemelen birçok haber yapılmıştır. Cumhurbaşkanı’na karşı bir eylem yapılmış olsa bu haberi yapan gazeteciler sorumlu tutulabilir mi? Benim yaptığım ve durumum aynen böyledir. Cumhurbaşkanı’nın Marmaris’te tatil yaptığına ilişkin ilk haber 11-12 Temmuz 2016 tarihinde yapılmıştır. Okluk Koyu’ndaki tekneler koydan uzaklaştırılınca burada tatil yapacağı düşünüldü. Ben de giderek vatandaşlarla röportaj yaptım.
Gökmen Ulu, hakim karşısında tam bir saat boyunca tutuklanmasına neden olan haberin ayrıntılarını anlattı.OTEL MÜŞTERİLERİ PAYLAŞIM YAPTI
Ben 2007 yılında Marmaris’e gitmiştim. 2008 yılında da Marmaris TV’de çalışmaya başladım. Marmaris’te herkes beni tanır. Vatandaşlar Cumhurbaşkanı’nın Yazıcı Otel’de tatil yaptığını söylediler. Otelin etrafındaki herkes esnaf ve vatandaşlar da beni gördüler. Gizli bir iş yapmış değilim. Bizi gören turizmciler de Yunus Parkı’nın kapatıldığını, müşterilerinin bundan olumsuz etkilendiğini söyleyerek haber yapmamı istediler. Oteldeki Türk müşterilerin de 11 Temmuz’dan itibaren Cumhurbaşkanı’nın otelde olduğuna dair paylaşımlar yaptığı ortadadır.
AÇIKLAMAYI İLK BİZ YAYINLADIK
Ben de bu haber kapsamında Cumhurbaşkanı’nın fotoğrafını çekmeye çalıştım. Ancak dışarı çıkmadı. Diğer gazetecilerle birlikte otel önünde bekledim. Otelden bir görevli gelerek bizimle sohbet etti, geliş sebebimizi sordu. Ben de Cumhurbaşkanı’nın otelde olduğu söylendiği için haber yapmak için geldiğimi söyledim. Bu konuda ilk haberi ben yaptım. Haber merkezine gönderdim ve otelime geçtim. Gece darbe girişimini öğrenince otelin önüne gittim. Darbe girişimi tüm ülkemize yapılan bir saldırıydı. Ben de olmam gerektiği yerdeydim. Cumhurbaşkanı’nın açıklamasını dünyaya duyuran ilk kişiyim. Bu haber ilk olarak sözcü.com.tr adresinden yayımlandı. Cumhurbaşkanı’nın halkı sokağa çağıran beyanları haberde yer aldı.
MARMARİS’TEKİ OTELDE YAZDIM
Cumhurbaşkanı açıklama yaparken gazeteciler olarak villanın bahçesine alındık. Fotoğraf da çektim. Hemen arkadaşlarım ile telefonla irtibat kurup satır başları ile haberi geçtim. Otele geçtikten sonra da ayrıntılı haberi yazıp mail attım. Haberin videosunu da haber merkezine hemen veri transferi yoluyla gönderdim. Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları bitince de arkasından ‘Sayın Cumhurbaşkanım’ diye iki kez seslendim. Amacım Cumhurbaşkanı ile canlı yayında röportaj yapabilmekti. Ancak görevliler nazik bir dille buna engel oldular. Bu açıklamadan sonra Cumhurbaşkanı CNN Türk’e bağlanarak televizyondan halkı sokağa çağırdı. Ancak bu haberi önce biz yaptık. Bu bir gazetecilik başarısıdır.
ERDOĞAN’IN YERİNİ BİLİYORLARDI
Marmaris halkı da tüm Türkiye’de olduğu gibi bu çağrı üzerine sokağa çıktı. Bu kez de darbe karşıtı bu halk hareketini haberleştirdim ve haber merkezine ilettim. Organize ve sinsi bir terör örgütü bir kalkışma yapıyorsa Cumhurbaşkanı’nın yerini gazeteden ve gazeteciden mi öğrenir? Böyle bir kabul terör örgütünü hafife almak anlamına gelir. O gece çok sayıda vatandaşımız şehit ve gazi oldu. Zaten darbeciler de Cumhurbaşkanı’nın yerini bildiklerini ifadelerinde belirtmişlerdir.
Gökmen Ulu’nun babası Mehmet Ulu ve eşi Burcu Ulu tutuklama kararının ardından mahkemede son kez böyle sohbet etti.‘OĞLUM DİMDİK AYAKTAYIM’
Önceki gece tutuklanan Gökmen Ulu’nun babası Mehmet Ulu ve eşi Burcu Ulu kararı soğukkanlılıkla karşıladı. İki isim de Gökmen’le son kez konuştu ve sarıldı. Bu arada hakim sorguya ara verdiğinde duygusal anlar yaşandı. Baba Mehmet Ulu Gökmen’e ‘Dimdik ayaktayım oğlum’ diye seslendi, Gökmen de yumruğunu kaldırarak ‘Sorun yok’ diye bağırdı. Eşi Burcu da o sırada oğulları Efe’yle konuşuyor ve hep gülüyordu…
BİZE YAPILAN BİR KUMPASTIR
Bize yapılan bu soruşturma bir kumpastır. Bu kumpasın FETÖ kumpaslarından bir farkı yoktur. Adil yargılanacağıma dair inancımı korumak istiyorum. Gözaltı kararını öğrenince de basın açıklaması yaparak gerçeğin ve adaletin ortaya çıkması için yardımcı olacağımı söyledim. Evimin önünden ayrılmadım. Polisin gelmesini bekledim. 7 günlük gözaltı bile cezalandırmaya dönüştü. Geçmişte FETÖ kumpası davalarında birçok insan mağdur oldu. Hatta cezaevinde hayatını kaybetti. Esas olan tutuksuz yargılamadır. Kaçma şüphem yoktur. Hakkımda uydurma suçlamalar vardır ve kendimi aklamam isteniyor. Benim Cumhurbaşkanı’nın halkı sokağa çağıran villanın bahçesinde yapmış olduğum haberler internet sitesinde yayınlandığı gibi darbe girişimi ertesinde 16 Temmuz 2016 tarihli Sözcü Gazetesi’nin manşetinde de bu haber ve fotoğrafları kullanılmıştır. ‘Cumhuriyet ve Demokrasi kazandı’ manşeti ile benim fotoğrafımın da olduğu haber yayımlanmıştır.
‘Cumhurbaşkanı ile ilgili haber yapmak neden suç olsun?’
SÖZCÜ Gazetesi’ne yönelik 19 Mayıs günü yapılan algı operasyonunda hakim karşısına çıkan ve tutuklanan bir diğer isim de Mediha Olgun’du. SÖZCÜ internet sitesinin sorumlu müdürü Olgun ifadesinde şunları söyledi: “Ben örgüt üyesi olsam darbe teşebbüsünün üzerinden bir yıl geçmesine rağmen neden gözaltına alınmadım? Eğer muhalif ses istenmiyor ise o zaman gazete kapatılsın. Cumhurbaşkanı ile ilgili haber yapmak neden suç olsun? Bir haftadır gözaltındayım. Telefon kayıtlarım ortadadır. Darbeciler ile ilgili herhangi bir irtibatımı gösterir delil yoktur. Bu soruşturma gariban durumda olan haberci ve muhasebeci bizler soruşturmaya dâhil edilerek gözaltına alındık. Böyle bir suçtan suçlanmaktan utanç duyuyorum. Bu kâbusa bir son verilmesini istiyorum.”
