“Hukuk devletinin Cumhurbaşkanı” olma sıfatını kaybedeceksin...
“Atatürk’ün koltuğunda oturan adam” olma şanını kaybedeceksin...
“Demokrat ülkenin lideri” olma gururunu kaybedeceksin...
“Parlamenter sistemin başındaki devlet adamı” olma ayrıcalığını kaybedeceksin...

*

Artık “Bana muhtar bile olamaz dediler ama...” diye idare edeceksin...

*

Bu ülkedeki her iki kişiden birisini kaybedeceksin...
Herkesin cumhurbaşkanı olma şansını kaybedeceksin...
Cumhuriyet aydınlarını, demokrasi bilinci olan vatandaşları kaybedeceksin...
Bilgili, donanımlı, çağdaş yaşam isteyen, dünyanın başı dik, gelişmiş bir bireyi olmak umudunda olanları kaybedeceksin...

*

Muhtarlar ve imamlarla idare edeceksin...

*

“Evet” çıkarsa artık farklı bir rejimdir bu... Laik, çağdaş, hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti değildir... Cumhuriyet rejiminin kuruluş tarihindeki felsefeyi ve değerleri kaybedeceksin...
19 Mayıs’ı kaybedeceksin...
23 Nisan’ı kaybedeceksin...
29 Ekim’i kaybedeceksin...
30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kaybedeceksin...

*

Kala kala 15 Temmuz FETÖ zaferi ile idare edeceksin...

*

Batı dünyasını kaybedeceksin...
AB’yi kaybedeceksin...
Demokrasi ile yönetilen ülkeler sınıfında olmayı kaybedeceksin...

*

Mecburen Katar emiri ile Suudi kralı ile idare edeceksin...

*

Herhangi bir ülkeye gittiğinde çağdaş bir ülkenin devlet adamı gibi karşılanma hakkını kaybedeceksin...
“Demokrasiyi” ağzına alma hakkını kaybedeceksin...
“Hukuktan” söz etme ayrıcalığını kaybedeceksin...
“Kuvvetler ayrılığı”, “şeffaf yönetim”, “Yargının denetimi” gibi silip attıklarını dilinin söyleme ihtimalini kaybedeceksin...

*

Arada “Amerika’yı Müslümanlar keşfetti” diyerek idare edeceksin...

*

Laik, çağdaş hukuk devletini, cumhuriyeti yıkarak neyi kaybettiğinin farkında değilsin...
Resmini arada astığınız... İster istemez arada adını andığınız... Ya da zor zamanlarda sarıldığınız Atatürk’ü kaybedeceksin...
En büyük kaybındır bu...
Onun kurduğu devleti yönetmek şandır, şereftir...

*

Artık Abdülhamid ile idare edeceksin...