Sevgili okurlarım, son söyleyeceğimi şimdi ilk cümlede söylüyorum.
Pazar günkü oylama iktidar, Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli açısından yenilgi olmuş, onları hüsrana uğratmıştır.
14 Nisan 2017 tarihli yazımda özetle şöyle demiştim:
“Böylesine eşit olmayan koşullarda, milletin beyninin böylesine propaganda yöntemleriyle yıkandığı bir ortamda normalde şöyle bir sonuç gerekir:
Evet yüzde 80 hayır yüzde 20.
Oysa durum öyle değil. Hayır oylarının daha yüksek olduğu görülüyor ve bu durum iktidarda inanılmaz bir panik ve korkuya neden oluyor.
Bu korkuyu özellikle Erdoğan, Binali Yıldırım ve onların destekçisi Devlet Bahçeli yaşıyor.
Varsayalım Pazar günü sandıktan yüzde 60 evet, yüzde 40 hayır oyu çıktı ve bir hilkat garibesi olan bu yeni anayasa kabul edildi.
Böyle bir sonuç bu üçlünün zaferi değil, açıkça yenilgisi olacaktır.
Sen devletin ve milletin bütün parasını, kamu kurumlarıyla birlikte personelini, camileri, yandaş medyayı, yandaş kuruluşlar ve akla gelen her şeyi bütün gücünle kampanyada kullanacaksın, sonsuz paralar harcayacaksın, topluma her türlü baskıyı yapıp korkutacaksın, evet demeyenleri terörist olmakla suçlayacaksın ve sonuçta (yine varsayalım) yüzde 60 evet oyu alacaksın!
Evet, böyle bir durum iktidar açısından kesin bir yenilgi olacaktır.”

*  *  *

Biz yüzde 60 evet’ i bile yenilgi nedeni olarak görürken, sandıktan çıka çıka yüzde 51.4 çıktı!
Pazar gecesi sonuç belli olduktan sonra gerek dünya liderimizin, gerekse onun başbakanının yüzünden düşen bin parçaydı.
Âdet yerini bulsun diye kısacık konuşmalar yapmakla (danışmanları tarafından hazırlanan yazılı metinleri okumakla) yetindiler.
Ankara, İstanbul gibi büyük kentler dahil çeşitli illerimiz ellerinden uçup gitmiş, onlara da havayı yumuşatmak, seçmenlerine karşı kendilerini affettirmeye çalışmak düşmüştü.

*  *  *

Oysa bu sadece yüzde 51.4 sonrasında bile yandaş gazetelerin dünkü manşetleri bir ibret belgesiydi:
-“AK Parti zafer kazandı. Başardık.”
-“Milletin zaferi. Milletimiz dik durdu, Türkiye kazandı.”
-“Zoru başardık. Anadolu ihtilali.”
-“Millet yönetime el koydu.”
-“Başkan Erdoğan. Milletin zaferi.”
-“Erdoğan’ın zaferi.”
-“Türkiye evet dedi. Halk ihtilali.”

*  *  *

Yenilgilerini unutturmak ve dikkatleri başka yöne çekmek amacıyla bir gecede getirdikleri şu kavramlara bakınız!
Zafer!..
Anadolu ihtilali!..
Halk ihtilali!..
Yönetime milletin el koyması!..
Allah bizi korumuş!..
Ya evet oyları yüzde 51 değil de yüzde 60, yüzde 70 falan olsaydı ne yapardık!
Vallahi halimiz haraptı...
Demek ki hep beraber, kaçacak delik aramak zorunda kalırdık!

*  *  *

Şimdi gelelim yazının başlığındaki topal ördek deyimine...
Dilimize İngilizce’den giren, hakaret içermeyen bir deyimdir. (Lame duck.)
Yara almış, yıpranmış, görevinde başarısız olmuş, saygınlığını yitirmiş, yetkileri kısıtlanan ve bu yüzden görev döneminin sonuna yaklaşmakta olan siyasetçiler ve üst düzey bürokratlar için kullanılır.
Tam olmasa bile Türkçe’deki çoluk çocuğun maskarası olmak, ya da yanağından makas alınmak gibi bir şeydir.

*  *  *

Kampanya öncesinde devletin ve milletin maddi ve manevi olanaklarını dibine kadar kullandılar.
Altlarında devlet uçakları, lüks makam araçları, emirlerinde valiler, kaymakamlar ve tüm bürokrat kadrosu vardı.
Mitinglerine kamu personelini emirnamelerle taşıdılar.
Medyayı satın aldılar, siyaseti camilerde, okullarda yaptılar.
Milleti kızıştırıp böldüler, neredeyse birbirine düşman ettiler.
Buna karşın İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Antalya, Balıkesir, Uşak, Denizli, Bilecik, Manisa gibi nice illerde oy çoğunluğunu yitirdiler.

*  *  *

Şimdi tamamen tarafsız bir gözle bakıldığında, karşımızdaki manzara şudur:
İktidar ve Devlet Bahçeli, bu oylama sonucunda “Topal ördek” olmuştur.
Oylamayı kıl payı kazandılar, eyvallah!
(Yapıldığı iddia edilen seçim hilelerini ve sandıklarda döndürülen dümenleri daha sonra nasıl olsa tartışacağız.)
Bu halk oylamasında sandıktan çıkan sonuç, kim ne derse desin Recep Tayyip-AKP-Bahçeli üçlüsü açısından hüsrandır, yenilgidir.
Bunca tantanaya karşı alabildikleri oy oranı sadece yüzde 51,4 olmuştur.
Özellikle MHP tabanının yurtsever ülkücüleri genel başkanlarını takmamıştır.
Sadece bu kadarı bile her üçüne kapak olsun!