‘’Öncelikle sayın Başbakan’a ve heyette yer alan ilgili bakanlara bizleri davet ettikleri için teşekkür ederiz. 17 gündür Gezi Parkı’yla başlayan çevre hakkı ve demokrasi hakkı ülkemizde derin bir iz bıraktı. Değerlendirmelerimizi Başbakan’a ilettik. Başbakan’ın yargı süreci bitene kadar Gezi Parkı’nın park olarak kalacağını ifade etmesi bu gecenin en olumlu sonucudur. Sayın Başbakan yargı kararına göre halk oylamasına gideceklerini söyledi. Vatandaşlarımızın yani halkın kararına uyacaklarını söylediler. Güvenlik kuvvetlerinin ölçüsüz ve kuralsız şiddetlerinin de araştırılacağını tarafımıza bildirildi (...) Buradan çıkan pozitif yönlü yaklaşımı iyi değerlendirilmelidir. Gezi Parkı’daki arkadaşlarımızın da bunu pozitif değerlendireceğini düşünüyoruz.”

Bu sözler 13 Haziran 2013 tarihinde gece yarısı başlayan ve üç buçuk saat süren bir toplantının ardından 14 Haziran’da sabaha karşı (Gezi Davası tutuklusu) Tayfun Kahraman tarafından sarf edilmişti. Toplantıda bir tarafta Başbakan Tayyip Erdoğan ve heyeti, diğer tarafta Taksim Platformu temsilcileri vardı.

Bu sözler, tam 11 yıl sonra AK Parti Genel Merkezi’nde bir defa daha seslendirildi.

Seslendiren, kısa süre önce yapılan yerel seçimlerden zaferle çıkan CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel’di.

Seslendirme niyeti ise Gezi Davası olarak bilinen siyasi intikam davasının neden olduğu hukuksuzluklara dikkat çekmekti.

Erdoğan’a Kahraman’ın baba özlemiyle büyüyen kızı Vera’nın fotoğrafını da gösteren Özel, kitabın ortasından soruyordu: “Bu konuşmayı yapan biri nasıl böyle bir cezaya mahkûm edilir?”

★★★

İki tarafla da yaptığım görüşmelerden edindiğim izlenime göre Gezi Davası ve AİHM’deki yansımaları hayli yer tutmuş Erdoğan-Özel buluşmasında.

Erdoğan’ın bir yerde “Keşke siz de Avrupalılara Türkiye’de yargının bağımsız olduğunu söyleseniz” demesi dışında görüşmede hiçbir olumsuz tutumu olmamış. Bilakis, özel kalem müdürü Hasan Doğan’ı da odaya çağırarak not tutmasını istemiş.

Hürriyet Yazarı Abdulkadir Selvi’nin son dönemde yazdığı pozitif yazıları da dikkate alarak, yakın gelecekte Gezi Davası konusunda bazı olumlu gelişmeler olabileceğini düşünüyorum. Özel’in Erdoğan ziyareti ve ortaya koyduğu hukuki argümanlar Erdoğan’a olumlu adımlar atma açısından ciddi bir manevra alanı açabilir.

★★★

Erdoğan’ın görüşme için hazırlanan notlarında sivil Anayasa en büyük yeri tutuyordu. Erdoğan, Türkiye’nin ihtiyacı olduğunu söyleyince Özgür Özel, daha önce Numan Kurtulmuş’a verdiği yanıtı tekrarladı: “Giymeyeceksek o kıyafeti neden diktirelim?”

Özgürlükçü sivil bir Anayasayı kendilerinin de istediğini vurgulayan Özel, şöyle devam etti:

“Ancak sokakta insanların öncelikli sorunları ve ihtiyaçları arasında Anayasa yok. Herkes geçim derdinde. Asgari ücret, emekli ücretleri, hayat pahalılığı, yüksek enflasyon sorunu dururken Anayasa konuşmak olmaz.”

Erdoğan buna ekonomiyi düzeltme kararlılıklarını anlatarak karşılık vermiş.

★★★

AK Partili kaynaklarıma göre görüşme çok neşeli geçti. Bu tür görüşmelerde pek rastlanmayan şekilde iki defa çay kahve servisi yapıldı. Bir ara Özgür Özel’in getirdiği hediye üzerinden AK Parti Manisa milletvekilleri konusunda yaptığı esprili değerlendirme Erdoğan’ı kahkahalara boğdu.

AK Partili kaynaklarıma göre Erdoğan, Özgür Özel’e zaman zaman “Özgür” diye hitap etti.

Ancak CHP’li kaynaklar, Erdoğan’ın genellikle “Sayın Genel Başkan” ifadesini kullandığını, ancak espriler ve gülüşmeler olurken de “Özgür Bey” demeyi tercih ettiğini anlattı.

İlginç olan bir durum da Erdoğan’ın yazılı metinde CHP’nin yeni yönetimiyle ilgili kullandığı sözlerdi.

Özel’i seçim başarısı nedeniyle kutlayan Erdoğan, CHP’nin seçim başarısında kurultay sonrasında yaşanan değişimin rolü olduğunu da vurguladı.

★★★

Toplantının içeriği konusundaki notları aktardıktan sonra kendi yorumumu eklemek isterim.

Öncelikle sandığın demokrasilerde ne kadar güçlü bir yer tuttuğunu bir defa daha gördük. Erdoğan’ın dilinde “Özgür Efendi”nin “Özgür Bey”e dönüşmesi, Özel’i muzaffer yapan sandığın sonucudur.

Erdoğan’ın 18 yıl sonra CHP’ye gitmeyi planlaması, yine CHP’yi birinci yapan sandığın sonucudur.

Belki siz katılmazsınız ama kişisel bir değerlendirmem daha var:

Erdoğan, Özgür Özel’i 2028’in favori Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu karşısında güçlendirmek istiyor.

Ez cümle, “sandık nelere kadir” demeden edemiyor insan.

Ayrıca, süreç nasıl ilerler kestirmek zor ama AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un da dediği gibi, bu süreç sonucunda hiçbir şey olmasa dahi mutlaka bir şey olacaktır.