Güvenli Okul konferanslarının yeni durağı İzmir oldu. CSG City Security Group, Bahçeşehir Üniversitesi, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü ve İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile düzenlenen Güvenli Okul Konferansı, İzmir Makine Mühendisleri Odası Tepekule Kongre Sergi Merkezi Anadolu Salonu’nda gerçekleşti.

İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya’nın konuşmasıyla başlayan konferans, Türkiye’de ilk defa Güvenli Okul Projesi uygulamasını hayata geçiren CSG City Security Group Yönetim Kurulu Başkanı ve Güvenli Okul Akademisi Başkanı Osman Öztürk’ün sunumu ile devam etti.


"GÜVENLİ OKUL HER ÇOCUĞUN HAKKI"


Okul Müdürleri ve Rehber Öğretmenleri, Narkotik ve Toplum Destekli Polisleri ile birlikte 800 kişinin katıldığı konferansta sunum ve konuşma yapan Öztürk; “Her toplum çocukların sevgi, şefkat ve güven içerisinde iyi bir eğitimden geçmesini istemektedir. Çocuklara ne kadar çağdaş ve kaliteli eğitim verebilir ve ne kadar da tehlike ve risklere karşı koruyabilirsek, geleceğimizi de o kadar sağlam temeller üzerine kurabilir ve yaşatabiliriz. Çocuklarımızın geleceğe dair hayallerinin üstüne, bir damla sevgi ve umudu serpiştirerek, dünyamızı sorunlardan arınmış, barış ve özgürlükler dünyasına dönüştürebiliriz.” dedi.

Okul iklimine katkı sağlayan, okul paydaşları ile bilinçli bir iletişim ve işbirliği kuran, olası risklere hazırlıklı ve proaktif bir güvenlik yönetimi sağlayan uzman güvenlik yapısı zorunlu olduğunu belirten Öztürk; "Okul güvenliği, sadece okul ve çevresinin güvenliğini sağlayıcı ve koruyucu çalışmaları içermez. Güvenlik algısının güçlü olduğu güvenlik yönetiminin tüm aşamalarında, okul bina ve kampüslerinin tasarımından, sosyal, kültürel ve sanatsal etkinliklerin çeşitliliğine ve kalitesine, öğrencilerin şiddet içeren davranışlarından öğrenmeye odaklanmalarına kadar, okul kültürü ve iklimini oluşturan tüm etmenleri de içermektedir." dedi.

"OKUL YÖNETİCİLERİ VE ÖĞRETMENLER GÜVENLİK KONUSUNDA YETERSİZ"


CSG City Security Group, Bahçeşehir Üniversitesi ve IKSARA Araştırma Şirketi işbirliği ile yaptıkları Okul Güvenliği araştırmasından örnekler veren Osman Öztürk; görüşülen her iki veliden birinin okul yöneticileri ve öğretmenlerin güvenlik konusunda yeterli bilgi ve donanıma sahip olmadığını düşündüğünü, velilerin yarısının (%51) okul binalarını fiziki olarak güvenli bulmadığını, her 4 veliden 3’ünün (%73) çocuğu okulda olduğu saatlerde güvenliğinden endişe ettiğini, her 10 veliden 6’sının ise (%62) okullarda öğrencilerin birbirlerine şiddet uyguladıklarını ve birbirlerini sözlü olarak tehdit ettiklerini düşündüğünü belirtti.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan araştırmada ise yönetici ve öğretmenlerden yaklaşık 1/3’inin okullarda güvenli ortamın oluşturulması için hiçbir seminer, konferans veya hizmet içi eğitim almadıklarını belirten Öztürk, güvenlik uygulamaları ile ilgili eğitim alanların oranı ise %7 olduğunu söyledi.


"OKULUN KİMLİĞİNİ OKUL İKLİMİ OLUŞTURUR"


Bahçeşehir Üniversitesi'nden Yrd.Doç.Dr. Çağla Garipağaoğlu okul iklimi süreçlerini aktarırken, "Okul iklimi; okula kimliğini kazandıran, okul paydaşları tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak algılanan ve onların motivasyonu ile davranışlarını etkileyeceği varsayılan ölçülebilir tüm özellikler kümesidir." dedi.

Okul ikliminin olumlu olmaması durumunda tatminsizlik duyan öğretmen ve öğrenciler okula gelmeme, okuldan uzaklaşma, okulu terk etme, fiziksel ve zihinsel sağlığını kaybetme, şikayetlerinin artması ve benzer tutumlar takınabileceğini belirten Çağla Garipağaoğlu, bu yüzden, sağlıksız ve olumsuz okul ikliminin bulunduğu bir ortamda güvenli okuldan söz etmenin mümkün olamayacağını söyledi.


"ÖĞRENCİLER AYDA EN AZ İKİ KEZ AKRAN ZORBALIĞINA MARUZ KALIYOR"


Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç.Dr. Mine Özaşçılar, Akran Zorbalığının Oluşumunda Okul İkliminin Önemi konulu sunumunda; 38 ülkede gerçekleştirilen araştırmada öğrencilerin % 13’ünün ayda en az iki kere akran zorbalığına uğradığını, Kuzey Amerika’da öğrencilerin % 30’unun okul ortamında düzenli bir biçimde akran zorbalığına maruz kaldığını, Amerika’da 12-18 yaş grubunun % 28’inin okulda akran zorbalığına maruz kaldığını belirtti.

Yrd.Doç.Dr. Özaşçılar, akran zorbalığına karşı yapılması gerekenleri de şöyle sıraladı:

- Öğrenciler diğer öğrenciler ile bir çatışma içinde olduklarında yardım alabileceklerini bilmelidir.

- Adil bir yaklaşım ile cezalandırmanın farkında olmalı,

- Öğrenciler okul yönetiminin, öğretmenlerin anlayışlı ve yardıma açık olduklarını algılamalı,

- Öğrenciler onlara yardım edecek yetişkinlerin varlığının farkına varmalıdır.

- Ergenlerin otonomiye ve desteğe ihtiyaçları olduğundan her ikisini de gerekli koşullarda sağlayacak bir okul ortamının oluşturulması önemli.

Özaşçılar, bu konuda yapılan araştırmalardan çıkan ortak sonucun; şiddet olaylarının az olduğu okullarda, öğrencilerin okul kurallarının farkında ve kuralların adil olduğuna inandıklarına dikkat çekti.