Murat AYDIN/SÖZCÜ EĞİTİM- Devlet eğitim sistemi üzerinde ne kadar kafa karıştıran uygulamalar yapsa da, özel eğitim kurumları Türkiye’yi dünya çapında önemli noktalara doğru taşıyor. Bugün birçok vakıf üniversitesi ve ilk orta ve lise bölümlerinde özel eğitim kurumları saygın projelere imza atıyor. Bu kurumlarımız Türk gençliğini uluslararası evrensel eğitim sistemleriyle tanıştırıyor.

Bugün Bahçeşehir Eğitim Kurumları bu konuda oldukça iddialı yatırımları ile dikkat çekiyor. Üniversitesinde olduğu gibi orta öğretimde de zeki çocukları bir araya getirdiği Fen ve Teknoloji Lisesinde kurduğu laboratuvarlarla gençlerin problem çözme yeteneklerini geliştirip, yaratıcı, çok yönlü ve üretken bireyler olarak hayata hazırlanmalarını sağlıyor. Genetik Laboratuvarı, Mekatronik/Robotics Laboratuvarı, Elektrik/Elektronik Laboratuvarı, Fizik Laboratuvarı (Mekanik ve Elektrik), Kimya Laboratuvarları, Biyoloji Laboratuvarları, Matematik Laboratuvarları, Distance Learning (Uzaktan Eğitim) Bilgisiyar Laboratuvarı, Hyper Class - Bilgisiyar Laboratuvarı, Computer Networks Laboratuvarı, Software Laboratuvarı, Bilgisiyar Donanım Laboratuvarı, Net Laboratuvarı, Araştırma Laboratuvarı’nın bulunduğu bu okuldan mezun olan öğrenciler uluslararası bir çok üniversite tarafından burslu olarak kabul görüyor.

BİREYSEL DEĞİL EVRENSEL EĞİTİM

Bir çok özel okul, bu alanda çalışmalarını sürdürüyor. Yine vakıf üniversiteleri de bu alanda ciddi yatırımlar yapıyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi’ni ziyaret ettik. Bu üniversitemizde de hemen hemen tüm fakültelerde uygulamalı eğitim var.

Önemli olan da bu değil mi?

Gençlerimizi eğitimle hayata hazırlıyoruz. Eğitim gençlerin sadece kendi hayatlarını kazanmaları için verilen derslerden ibaret olmamalı. Eğitim bir ülkenin kalkınması ve dünya üzerinde önder bir ülke olabilmesi için verilmelidir. Bunun gerçekleşmesi için de eğitim alanları ve eğitmenlere çok büyük iş düşüyor.

Eğitim sektörü her şeyden önce kendini iyi tanımlamalı ve ülke ve dünya çapında nelerin yapılabilirliği konusunda bir sistemi benimsemeli. Yatırımlarını buna göre yapmalı. Özel eğitim kurumlarında bu çalışmalar belirli ölçüde de olsa dikkat çekiyor. Ama devletin okullarında neler yapılıyor. Devlette okullara daha iyi nitelik kazandırıp, çağın gereklerine göre teknoloji laboratuarlarını kurup, özel okullarda okuyan öğrencilerle devlet okullarında okuyanlar arasındaki fırsat eşitsizliğini giderici tedbirleri almalı.

MUCİTLERİ NEDEN ORTAYA ÇIKARAMIYORUZ

Eğitimde bir başka önemli nokta da genç beyinleri keşfetmeden ve bunları değerlendirecek projeler yapmaktan geçiyor. Bir öğrencinin zekası sadece ezberci sistemde girdiği sınavlarda aldığı notlarla ölçülmemeli. Belki öğrenci üstün zekalı ama işlenen ders sistemi ona ters geliyor. Çünkü üstün zekalı çocuklar sürekli aktif olmak ister. Onlar, mevcut sistemdeki derslerde başarılı olamayabilirler ama bir teknoloji laboratuvarına girdiğinde kendisini en iyi şekilde gösterebilir.

Bizim eğitim sistemimizde ne mucitler kaybediyoruz bunun farkında bile değiliz. Ancak özel eğitim kurumlarının rekabeti ve uluslararası alanda yaptıkları çalışmaların bu cevherleri az da olsa ortaya çıkaracağından kuşkum yok. Ancak bunu devlet okullarında da yakalayabilmek önemli. Her şeye rağmen eğitimdeki bu güzel gelişmeler umut verici…