Saygı ÖZTÜRK/ ANKARA

Türkiye’nin gündemini son dönemlerde hep yargı belirliyor. Hangi hallerde bireysel başvuruda bulunulacağı belli olmasına rağmen, Yargıtay’dan, Danıştay’dan istediği sonucu alamayanlar umutla Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyor.

“Balyoz Davası”nın kahramanı , komutanların eşleri, çocukları ve hiçbir yılgınlık göstermeyen avukatları ve onları yalnız bırakmayan “Adalet arayanlar”dır. Yargılamalar sağlıklı yapılmış olsa, Yargıtay’ın onadığı kararlar bu kadar tartışma konusu olmazdı.

Kenan Evren kimdir? Kenan Evren öldü!

Kenan Evren kimdir? Kenan Evren öldü!


 

Bu dönemde yargıya taşınır
12 Eylül 1980 darbesini gerçekleştiren Milli Güvenlik Konseyi Başkanı ve üyelerinin yargılanamayacaklarına ilişkin hüküm de yer almıştı. Ama Kenan Evren ve dönemin MGK Üyesi Tahsin Şahinkaya, ilerlemiş yaşlarına, sağlık sorunlarına ve Avukatı Bülent Acar’ın tüm çabalarına rağmen hüküm giydiler.

Darbenin üzerinden 34 yıl geçtikten sonra dönemin komutanları hüküm giyiyorsa, 2003’de 1. Ordu Komutanlığı’nda yapılan plan seminerinin üzerinden 9 yıl geçtikten sonra dava açılıyor, 237 kişi mahkum oluyorsa, 28 Şubat döneminin üzerinden 16 yıl sonra dava açılıyor ve dava devam ediyorsa, bu dönemde yaşanan bir çok olayın da ilerde yargıya taşınabileceğinin göz ardı edilmemesi gerekir.

İşte o tarihi konuşma!

İşte o tarihi konuşma!


 

Evren, aldığı cezanın farkında değil
Kenan Evren’in Cumhurbaşkanlığı döneminde kızı Miray ve damadı Maksut’u gazeteciler tanımaz, onların ne iş yaptığını bile bilmezlerdi. O kadar sade bir yaşantıları vardı. Miray hanım, yargılandığı dönemde babasını hiç yalnız bırakmadı.

Kenan Evren 98 yaşında. Yıllardır Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde tedavi görüyor. Duruşmalara tele-konferans yoluyla hastaneden katıldı. Müebbet hapis cezasına çarptırıldığının açıklanmasından sonra kızı Miray Göksu’ya babasını ve kararı sordum. Miray Hanım SÖZCÜ’ye şunları söyledi:

“Dava açıldığı gün kafalara konulan bir pozisyon vardı. Onu tamamladılar. Avukatın savunması çok güzeldi. Ona rağmen böyle bir karar çıktı. Babam, hakkındaki kararın açıkçası farkında değil. Olayları değerlendiremiyor. Zaman zaman söylenenleri anlıyor gibi oluyor o kadar.

Devlet töreniyle defnedilecek!

Devlet töreniyle defnedilecek!


 

Babama böyle bir ceza verilmesinden dolayı üzgünüm, sıkkınım. 1980 öncesinde sokağa çıkılamıyor, insanlar evinin penceresinin önünde bile oturamıyor, evden çıkanın, evine bir daha döneceğinden de şüphesi vardı. O dönemi yaşamak lazım. Genç nesil o dönemi tasavvur bile edemiyor, hayal bile edemiyor. Sokağa çıktığınız zaman 6 adım sonrasında ne olacağını bilemiyorsun. Sınav sırasında silahlar patlıyor, içeriyi basarlar diye sınav kağıdını bırakıp çıkıyorduk. O dönem herkes kötü günler yaşadı. ‘Asker gelsin’ diye toplumsal baskı vardı. Parlamentodan bile askerin yönetime el koyması için baskı yapılıyordu.

 

Değerlendirme şöyle olmalı
Her dönemi aradan 25-30 yıl geçtikten sonra değil, kendi olguları içerisinde değerlendirmek lazım. O günkü şartlar çok ağır şartlardı.

Babamın cezası açıklandıktan sonra babamı tanısın-tanımasın o dönemleri yaşayan çok sayıda insandan telefonlar geliyor, üzülmememizi söylüyorlar. Babamın silah arkadaşları da arıyor. Ancak, Genelkturmay Başkanlığı’ndan arayan olmadı. 1980 öncesi dönemi yaşayanlar, babama verilen cezaya çok üzüldüklerini, toplumun ‘balık hafızalı’ olduğunu ifade ediyorlar. Darbe yapılmasını kim ister ki? Darbeyi yapanların kendileri ister mi? Böyle bir riskin altına kim girmek ister? Memleketin şartları böyle bir sonucu getirmiştir.

Evren ile Ecevit yan yana

Evren ile Ecevit yan yana


 

Evren’in son hastalığı zona
Evren’in yaşı gereği rahatsızlıkları da fazla. Kışın zatürre, kalp yetmezliği yaşadı. Çok iyi tedavi edildiği için Tanrının izniyle yaşıyor. Hastalğın biri bitiyor, diğeri başlıyor. Vücut direnhci iyice düşmüş. Şu anda ise ‘zona’ya yakalandı. Onun sıkıntısını yaşıyor.”

Avukat Bülent Acar, Evren ve Şahinkaya’ya verilen mahkumiyeti usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtiyor ve karara yarın itiraz edeceğini belirtiyor. Evren’in cezayı nasıl karşıladığını soruyorum. “Sonucu söyledim ama algılayabildiğini sanmıyorum” diyor.

Özel cenazeye katılacak mı?

Özel cenazeye katılacak mı?