Murat AYDIN/SÖZCÜ

Türkiye’de eğitimle ilgili sorunlar bir türlü çözülemiyor. Çünkü eğitim sistemi ile ilgilenenler tabir yerinde ise boş işlerle uğraşmaktan köklü, temelli, ayağı yere basan bir sistemi oluşturmak yerine en oluşturulacak sistem içinde yapılacak yan işlerle uğraşıyor.

Toplumun geleceği öğretmenlerin elindedir. Çünkü memleketin her noktasında çocuklarımıza, gençlerimize vatan ve millet sevgisini veren ve verecek olan öğretmenlerdir.


Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, okullarda ev ödevleri verilip verilmeyeceğini tartışıyor. Bırakın bu işlerle öğretmenler kendisi uğraşsın. Gerek gördüğünde ev ödevi verebileceği gibi öğrencilerini derslere nasıl adapte edebileceğine karar versin. Siz eğitimin politikalarını geliştirin. Siz 320 bin öğretmen atama beklerken, ücretli öğretmenlikle (geçici) zaman kaybetmeyin.

Öğretmenlik formasyonu almış kişilerin atamasını yapın. Daha önceki bir yazımda da belirtmiştim. Öğretmenlere sadace konularıyla ilgili ders anlatan kişiler olarak bakmayın lütfen.

Öğretmen gençlerin eğitim ve öğretimle birlikte toplumun iyi bir ferdi olabilmesi için onlara örnek olan ve olması gereken kişilerdir. Onun için öğretmenlerle ilgili verilecek kararlar çok önemlidir. Toplumun geleceği öğretmenlerin elindedir. Çünkü memleketin her noktasında çocuklarımıza, gençlerimize vatan ve millet sevgisini veren ve verecek olan öğretmenlerdir.

Eğitimde geç kalan projelerden FATİH Projesi’de bir muammaya dönüştü. 2010 yılında zamanın Başbakanı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından açıklanıp 2014 yılında hayata geçirilmesi hedeflenen FATİH Projesi 2015’te de bitirilemedi. Son yapılan açıklamalar projenin 2018’e sarktığını gösteriyor. Bu projenin uygulanması ciddi bir ekonomik değer. Akıllı tahtalardan öğrencilere verilecek tabletler ve yazılımları... Sıkıntının ekonomiye bağlı olduğu kulislerde dolaşırken, ‘Parelel yapı’ ayağının da olduğu iddiaları konuşuluyor.

SURİYELİLERE 1200 TL YA BİZE!...

Tabi FATİH projesine para yetiştiremiyoruz ama, Suriyeli öğrencilere ayda 1200 lira destek dağıtıyoruz. Bu da ülkemizde burs bulmakta sıkıntı yaşayan dar gelirli aileler ve gençler tarafından tepkilere neden oldu. Sosyal medyada adeta patladı:

-Aman ne güzel işçisine 1300 lira maaşı zor veren AKP Suriyelilere 1200 lira burs veriyor. Helal(!)”

-Suriyeli öğrenciler 1200 lira burs alacakmış. Hayır kurumu gibi ülke yeminle…

- Suriye vatandaşı olmak lazım aslında, Türk vatandaşı olarak kıymetimiz yok bu ülkede!

Yurt Dışı Türkler (YDT) ve Akraba Toplulukları Başkanlığı tarafından Suriyeli lisans öğrencilerine sağlanan yardımım 600 lirası kredi 600 lirası ise barınma yardımı olarak görülüyor.

Tabi ki insanlık adına mültecilere de yardım yapılıp onlarında hayata tutunmaları sağlamak güzel birşey. Ancak, burada ayarı iyi tutturmak lazım. Bir aile empatisi yaparsak, kendi çocuğumuz zor şartlar altındayken, başka çocuklara onun üzerinde burs verebilirmiyiz. Tabi ki olmaz. Bunların ayarının tutturulması lazım.

ARANAN ÜNİVERSİTE MEZUNU


Bunların yanında eğitim konusunda önemli işlere de imza atılıyor. Özellikle vakıf üniversitelerimizde bu konuda örnek projeler ve başarı ile sonuçlanan çalışmalar dikkat çekiyor. MEF Üniversitesi’nin ‘Akademisyenler Okullarda” projesi yayılıyor. Bu Mille Eğitim alanında önemli bir gelişme olarak tarihe geçecektir. Devletin bir türlü yapamadığı istihdama dayalı nitelikli eleman yetiştirme konusunda da vakıf üniversiteleri önemli projelere imza atıyor. Artık işsiz üniversiteli yerine, aranan üniversite mezunları yetiştirmek lazım. Onun için geçmişi görüp, geleceğe bakalım…