Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarına ilişkin faaliyetlerinin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru haklarına dayandığı vurgulandı. Açıklamada, "Evvelce de defaatle vurguladığımız üzere, bölgede gerek en uzun kıyıya sahip ülke olarak kendi kıta sahanlığımızdaki hak ve çıkarlarımızı, gerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Kıbrıs Adası etrafındaki asli haklarını koruyacağız. Ülkemiz bu bağlamda gereken her türlü adımı atmaktan bugüne kadar çekinmemiştir, bundan sonra da çekinmeyecektir" denildi.

[old_news_related_template title="AB'den ABD'nin İran yaptırımları kararına tepki" desc="AB, ABD'nin İran petrol yaptırımlarından muaf tutulan ülkelere yeni muafiyet hakkı verilmemesi kararından üzüntü duyulduğunu açıkladı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/04/23/iecrop/ab-aa_16_9_1556021898.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2019/dunya/abden-abdnin-iran-yaptirimlari-kararina-tepki-4534410/"]

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Kıbrıs Türklerinin doğal kaynaklar üzerindeki asli haklarını hiçe saydığının vurgulandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Esasen, Doğu Akdeniz'de güvenlik ve istikrarı sorumsuzca riske atmaktan çekinmeyen, Kıbrıs Adası'nın ortak sahibi olan Kıbrıs Türklerinin doğal kaynaklar üzerindeki asli haklarını hiçe sayan, iş birliği tekliflerini reddeden ve tüm uyarılarımıza rağmen tek taraflı faaliyetlerinden vazgeçmeyen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'dir. Doğu Akdeniz dışındaki tüm aktörlerin, Türkiye’nin ve KKTC’nin bölgedeki enerji denkleminden dışlanamayacağını kabul etmesi ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne koşulsuz bir biçimde destek vermekten vazgeçmesi, bölgenin daha da istikrarsızlaşmasını önleyecek sağduyulu bir yaklaşım olacaktır."

Bakanlığın açıklamasında, yıllardır meselenin çözümü konusunda adım atmayanların, bugün Türkiye’ye söz söylemeye hiçbir haklarının bulunmadığı aktarıldı. DHA