Ben gazeteci olarak değil, vatandaş olarak not veririm.
Önce temel belediyecilik hizmetlerine bakarım.
Yaşadığım sokağın kaldırımına, yoluna, temizliğine...
Sonra, bürokrasisinin durumuna. Konut vergimi ödemek için belediyeye gittiğimde anamdan emdiğim süt burnumdan geliyorsa o belediyenin başkanı gözümden düşer.
Esnafsam ruhsat almakta sıkıntı yaşıyorsam, imar ve iskan işleri kağnı hızında işliyorsa o belediyeye pozitif bakmakta zorlanırım.
Sonra yaşadığım yerin sosyal niteliğine bakarım.
Yaşlıların, gençlerin yoksulların rahatça, eşit koşullarda erişebildiği yerler yapılmış mı? Çalışan annelerin çocuklarını güvenle bırakacağı kreşler, gündüz bakım evleri var mı? Sergilerin açıldığı, konserlerin verildiği yeterince mekana sahip miyiz? Yüzebileceğim, spor yapabileceğim ne kadar tesis var. Hepsinden önemlisi, sıcaktan bunaldığımda altına oturabileceğim ağaçlarla dolu, 7’den 77’ye herkesin vakit geçirebileceği ne kadar park ve bahçe var?
Hem evim, hem iş yerim Çankaya’da. Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in geride kalan 5 yılın muhasebesini yaptığı basın toplantısını vatandaş gözüyle dinledim. Böylece “yaptık” dediği her şeyin doğruluğunu, bizzat yerinde görüp bilme avantajına sahip oldum.
“5 Yılda belediye tarihinin en büyük yatırımını yaptık, önemli işlere imzamızı attık ama karnemizi 31 Mart’ta alacağız” dedi.
Hem iddialıydı. Hem de kendisi için kurduğu cümlenin doğruluğunun 31 Mart’ta test edileceğini biliyordu. O nedenle cümlenin ikinci kısmı daha çok hoşuma gitti.
Babası Doğan Taşdelen, eski Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’le çok sık kavga ederdi.
Alper Taşdelen, “yeni nesil” olarak Gökçek’le kavga etmek yerine işbirliği yapma yolunu seçti. Bu yüzden seçmeninden zaman zaman ciddi eleştiriler de aldı. Büyükşehir yasası, ilçe belediyesinin elini kolunu bağlamaya muktedirdi ve Taşdelen’in Gökçek’le kavga etmek yerine hizmete yoğunlaşması, biz Çankayalıların yararına oldu. İlçede neredeyse kaldırımı ve yolu yapılmamış, çöp kutuları konulmamış sokak kalmadı.

En büyük kreş işletmecisi


Diğer taraftan Son 5 yılda inşa edilen Zülfü Livaneli, Yılmaz Güney, Nazım Hikmet ve Mülkiye Kültür Merkezleri ilçe için büyük kazanım oldu. İnşaatı büyük ölçüde tamamlanan Atatürk Kültür Merkezi ise 2020’de Devlet Opera ve Balesi’nde kullanacağı uluslararası standartlarda sahnesi ile kültür sanat dünyasına kapılarını açacak.
Çankaya’da 13 Çankaya Evi vardı. 5 yılda 14 tane daha eklenerek sayı 27’ye çıkarılmış. Bu evlerde özellikle kadınlar çok önemli etkinliklere katılabiliyor. Çankaya’da okuma yazma bilmeyen insanların yaşadığını, o evlerdeki kursları ziyaretimde görmüştüm. Belediyenin yaşlılar için hizmeti bahar evleri ve emekli lokalleri.
Belediyeler kreş hizmeti ile de öne çıkarlar. 5 yıl önce 5 kreşi olan belediye, 7 yeni kreş açmış ve bugün itibariyle bin 600 çocuk bu kreşlerden faydalanıyor. Taşdelen’e göre bu rakam, Türkiye’deki en büyük kamu kreş işletmecisinin Çankaya Belediyesi olduğunu gösteriyor.

Başkente yeni Orman Çifliği


Sosyal tesisler, yüzme havuzları, buz paten pisti gibi yatırımları sıralayan Taşdelen, sözü çok iddialı oldukları bir konuya getirdi. Belediye’nin hoşgeldiniz yazan kapısından giren birinin sıra numarası alıp bankoya geldikten sonra ortalama 4 dakikada işini hallettiğini söyledi. Doğru ise büyük başarı.
Çankaya için, “Ankara’nın en yeşil metropol ilçesi” denir. Taşdelen’in verdiği bilgiye göre Seğmenler, Botanik gibi büyük parklara son 5 yılda 71 park daha eklendi. Bu rakamın alan olarak Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı parkların iki katı olduğunu duyunca şaşırıyor insan. Belediyenin yeni dönem için ortaya koyduğu en iddialı proje de Bademlidere Doğal Yaşam Parkı. 700 bin metrekare alana yapılacak. Çevresinde yaşayan 10 bin kişiyi doğrudan etkileyecek alan, mesire yerleriyle, doğal rekreasyon alanlarıyla aslında bütün Ankaralılar için bir çeşit yeni Orman Çiftliği olacak. Atatürk Orman Çiftliği’nin plastik ve beton yığınına döndüğü şu günlerde bu haber gerçekten umut verici bir gelişme değil mi?
Taşdelen’in bir başka vaadi de Kurtuluş Savaşı Müzesi. Anıtkabir Müzesi gibi güzel örnekler var ama projeyi yapacak olan yetkililere, yapım öncesinde mutlaka Kars’a gidip Kafkas Savaşı Harp Tarihi Müzesi’ni görmelerini öneriyorum.

“Yeni Kuşak” vurgusu


Bu süreçte hiç borçlanmadığını ve 700 milyon TL borç ödediğini anlatan Taşdelen’in aktardığı bütün yatırımları ve hizmetleri buraya sığdırmak zor. O nedenle verdiği önemli bir mesajı aktararak bitirmek isterim.
“Yeni kuşağı eski kavramlarla anlayamayız” dedi ve yeni sürecin, hayata bir pencereden bakmayı değil hayatın içinde olmayı gerektirdiğini vurguladı.
Gerçekten de yeni dönem, yerel yönetimlerin halkın katılımı ile şekilleneceği, belediyelerin hayatın içinde olacağı bir dönem.
Çankaya’da CHP’nin oy sorunu yok ama ilçenin Türkiye’ye ve özellikle de CHP’ye vereceği önemli bir mesaj var.
İstenince, profesyonelce yönetildiğinde, “muhalefet belediyesiyiz, merkez desteğini esirgiyor” bahanesine sığınmadan önemli hizmetlere imza atılabiliyor.
“Hep iyi şeyleri yazmışsınız, sorunları da aktarın” diyebilirsiniz.
Mesela benim Çankaya sınırlarında yaşadığım en ciddi sorun sokak köpekleri. Ancak bu sorunu uluslararası niteliklere sahip bir/birkaç hayvan barınağı ile Büyükşehir Belediyesi’nin çözmesi lazım.
Aksi takdirde, ilçe belediyesi ile hayvanseverleri karşı karşıya getirecek olaylardan kaçmak zorlaşır.
Siz Belediye Başkanı’na nasıl not veriyorsunuz?