Sevgili okurlarım, seçimlere neredeyse iki ay kaldı. Özellikle CHP’ye baktığımızda, adayların ilanında nasıl geç kaldıklarını hayretle izliyoruz.
Sen adaylarını bir an önce açıklayacaksın ki araziye çıksınlar, kendilerini tanıtma gezileriyle birlikte halkla ilişki kurmaya başlasınlar.
Hepsinin kafasında mutlaka projeler vardır, onları yeterince anlatsınlar.
Olmadı!..
Bazıları açıklandı ama halen açıklanmayan isimlerin sayısı hiç de az değil...
Ve bunların çoğu kritik, önemli yerler.

★★★

İsmi açıklanan adayların bir bölümü partide kaygı ve kavga yarattı.
Bu durum CHP’nin huyudur!
Kimse kimseyi takmaz, dinlemez ve kendi tuttuğu aday adayının isminin açıklanmasını bekler.
Karşı tarafta, AKP-MHP ittifakında işler çok daha kavgasız yürüyor çünkü orada parti içi demokrasi yok.
İki lider, Recep Bey ve Devlet Bey ne derse o!..
Kimi aday gösterirlerse yine o!..
Gerçi ufak tefek çatlak sesler çıkmadı değil ama sonuç her iki partiyi de yıpratacak boyuta ulaşmadı.

★★★

Peki bu süreçte CHP yıprandı mı?
Bence evet!
Şu tabloya bakınız...
İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu önceki gece yapılan aday tespit toplantısında kızıyor ve görevinden istifa ettiğini açıklıyor.
Birkaç saat sonra ise istifasını geri alıyor.
Böyle ciddiyetsizlik olmaz.

★★★

Aziz Kocaoğlu bundan yaklaşık 20 gün önce bizim Ankara bürosunu ziyaret etmişti. O sırada İzmir adaylığı falan söz konusu değildi.
Doğal olarak siyaset konuşmaya başladık... Çok özetle şöyle diyordu:
“Şimdi görevde olmadığım halde bütün İzmir’i ve özellikle kırsal kesimi gezip halkın sorunlarını ve sıkıntılarını dinliyorum. Her gün arazideyim...”
Aziz Bey’e sorduk:
“CHP’nin İzmir Büyükşehir adayı olarak gönlünüzden kim geçiyor?
Verdiği yanıt ilginçti:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi için Seferihisar, Narlıdere gibi küçük ilçelerin başkanları uygun olmaz. O arkadaşlar yeterli deneyime sahip değildir. Siyasette adım adım, basamakları tek tek çıkarak yükseleceksin... Adayımızın çıtası biraz yüksek olmalıdır.”
Sonra bize İzmir’de yaptığı gerçekten olumlu işleri anlattı...
Kendisine açıkça sorduk:
“Yani Aziz Bey, siz 31 Mart seçimlerinde aday olmayı düşünmüyor musunuz?”
Yanıtı olumsuzdu...
Kısa süre sonra adaylığını açıkladı!
Ancak partisi onun başvurusunu kabul etmedi ve Seferihisar’da çok başarılı işler yapan Tunç Soyer Büyükşehire aday gösterildi.

★★★

Şimdi bunları niçin anlatıyorum...
Aziz Bey dün bütün siyasetçilere, kaybeden aday adaylarına ama özellikle de bütün CHP’lilere örnek olması gereken yazılı bir açıklama yaptı:
“Fikir ayrılıkları, farklı aday adaylarının arkasında saf tutma durumu artık bitmiştir. Tüm CHP’liler hiçbir ayrı-gayrıya girmeden adaylarımızın arkasında kenetlenmelidir. Bize yakışan budur. Parti terbiyesi de bunu gerektirir. Gün ayrışma değil, birleşme günüdür. Ülkemizin geleceğine ilişkin endişelerin giderek büyüdüğü bu son dönemlerde, ülkemizi kuran partinin neferleri olarak omuzlarımızdaki sorumluluk daha da artmıştır. Aday belirleme süreci öncesinde parti içinde yaşanan demokratik mücadelenin bugünden itibaren mutlaka sonlandırılması gerekmektedir. Başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Tunç Soyer olmak üzere tüm belediye başkan adaylarımızla birlikte durup dinlenmeden çalışmaya devam etmeliyiz...”
Aziz Kocaoğlu’nu bu açıklaması nedeniyle içtenlikle kutluyorum.
Bu sözler Türkiye genelinde, özellikle bütün CHP’liler tarafından kendilerine verilen bir “Ders” olarak kabul edilmelidir.

★★★

Günümüz bu saatten sonra artık “Siyasi mızıkçılık”, “Siyasi kapris” yapma günü değildir.
“O benim istediğim aday değildir, ben ona oy vermem” diye ısrarda bulunmak en büyük yanlıştır.
Kimse unutmasın, normal, demokratik bir seçime gitmiyoruz.
Karşımızda “Devlet gücü” var!
İşte Binali Yıldırım olayı... Seçime hepimizin gözleri önünde devlet gücüyle, anayasa ve yasaları açıkça çiğneyerek giriyor.
Üstelik AKP’nin arkasında Recep Bey var.
“Tarafsız (!)” Cumhurbaşkanı.

★★★

Kısaca özetlemeye çalıştığım bu tabloya bir de CHP’nin içindeki kişisel tartışmaları ekleyin, kapris yapın, sandığa gitmeyin ve sonucu görün!
Şimdi sorulması ve tartışılması gereken önemli bir soru var:
“CHP en iyi adayları mı seçti?”
Bu sorunun yanıtını seçime kadar burada sık sık irdelemek zorunda kalacağız ama genelinde sorarsan “Hayır.”
Elbette yanlışlar yapıldı.
Ama yine de ısrarcıyım, Aziz Kocaoğlu’nun sözlerini hepimiz aklımızda tutmalıyız.
O sözler İyi Parti ile birlikte özellikle CHP seçmenine örnek olmalıdır.