MB bir süredir hem piyasa yapıcı bankalara verdiği likiditeyi yarı yarıya kıstı hem de düzenlediği repo ihalelerinde fonlama faizini yüzde 11.30’a kadar yükseltti. Nitekim, MB’nin dün gerçekleştirdiği 18 Eylül tarihli 10 milyar TL’lik repo ihalesine 29.8 milyar TL teklif geldi.
Ortalama bileşik ise yüzde 11.72 olarak belirlendi. İktidarın faiz artışına sıcak bakmadığına dikkat çeken ekonomistler, MB’nin faiz artışına gitmesini beklemiyordu. MB’nin açıklamasında ise “Bu çerçevede kurul politika faizinin sabit tutulmasıyla birlikte likidite tedbirlerinin sürdürülmesine karar vermiştir” denildi.
Zümrüt İmamoğlu‘DERS ALINMADI’
MB’nin kararını değerlendiren Monex Europe döviz analisti Simon Harvey, “Görünen o ki; 2018 gibi geçmiş krizlerden ders alınmamış. MB’nin likidite sıkılaştırma adımlarıyla sağlamaya çalıştığı bu kumar eğer tutmaz ise bu adım bankayı önümüzdeki dönemde çok daha agresif bir faiz artış döngüsüne gitmek zorunda bırakabilir” dedi.
Politika faizini sabit tutan Merkez Bankası, karar metninde de değişiklik yapmayıp enflasyon hedefine göre belirlenen politikanın devam edeceğini duyurdu. Yani, döviz kurlarında yaşanan büyük dalgalanmaya karşı atılabilecek olası adımlar konusunda bir yol haritası açıklamadı.
MB’nin bu tutumu ise eleştirilere neden oldu. Karardan sonra sosyal medya hesabından açıklama yapan TÜSİAD Baş Ekonomisti Zümrüt İmamoğlu, “Hepsi bu mu? Politika faizinde artış beklemiyorduk da, likidite tedbirlerine ilişkin, detay, yönlendirme, açıklama hiç mi yapılmayacak?
Kısa vadeli faizlerin hangi seviyelerde tutulacağını nasıl anlayacak bankalar, iş dünyası, tüketiciler? Ekonomi önünü görmeden ilerleyemez” değerlendirmesini yaptı.
KREDİLER VE DÖVİZ ENFLASYONU YÜKSELTİYOR
Merkez Bankası’nda yapılan açıklamada yüksek enflasyon ve kredi riski uyarısı yapıldı. Açıklamada salgına bağlı birim maliyet artışlarına ilave olarak döviz kuru ve kredilerde yaşanan gelişmelerin talep yönlü dezenflasyonist etkileri sınırladığı ifade edildi.
Açıklamada “Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir” denildi.
