Yayın hayatına başladığı günden bu yana Cumhuriyet değerlerinden ve Atatürkçü çizgisinden ödün vermeden her türlü cemaat, örgüt ve çetelere karşı korkusuzca haber yapan SÖZCÜ’ye çamur atma çabaları ne yazık ki devam ediyor.

19 Mayıs 2017 günü başlatılan algı operasyonunda, gazetemizin sahibi Burak Akbay ve 8 gazeteciye “FETÖ’ye yardım” suçlaması yönetildi. Savcılık, delil olarak sadece haber ve yazıları gösterdi. Dava sürecinde Atatürk düşmanı bilirkişiye itibar edilip SÖZCÜ gazetesinin sahibi Burak Akbay’ı aklayan bilirkişi raporu görmezden gelindi. Savcılık makamı; Fehmi Koru, Hüseyin Gülerce, Fuat Uğur, Ersoy Dede ve Cem Küçük’ü tanık olarak gösterdi. Onlar da çıktıkları duruşmada, SÖZCÜ’nün FETÖ ile bağlantısı olmadığını açıkça dile getirdi. Atılan tüm iftiralar tek tek belgelerle çürütüldü.

GAZETECİLİĞE CEZA!


Tüm bunlara rağmen 27 Aralık’ta İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nden çıkan karar herkesin vicdanında derin yaralar oluşturdu.

Gazeteciliğin yargılandığı davada mahkeme, SÖZCÜ yönetici ve yazarlarına, basın ve hukuk tarihine kara bir leke olarak geçecek cezalar verdi.

İktidara yakınlığı ile bilinen köşe yazarları bile kararın arkasında durmadı, FETÖ ile mücadeleyi sulandıracağını yazdı. Devletin ajansı Anadolu Ajansı (AA) ise inanılmaz bir algı operasyonuna imza atarak, haberi Türkiye’deki abonelerine olduğu gibi duyurup, dünyaya ise ‘yalan’ ekleyerek aktardı.

SÖZCÜ'nün haberinden sonra maddi hata aşağıdaki gibi düzeltilse de algı operasyonuna devam edildi. Haberde, savcılığın tanık olarak gösterdiği gazetecilerin duruşmada söylediklerine yer verilmemesi dikkat çekti.

AA'nın 27 Aralık 2019'da Türkiye ve dünyaya duyurduğu aynı ama 'iki farklı' haber! İngilizce servis edilen haberde Burak Akbay'la ilgili yalan yanlış bilgiler yer alırken, Türkiye'ye servis edilen haberde ise bu kısımlar bulunmuyor.


Peki AA'nın bu haberlerinde yer vermediği tanık ifadelerinde neler vardı? Kim ne demişti?

SAVCININ 'TANIĞI' EREN YILDIZ: HİÇBİR BİLGİM YOK

Ankara'dan SEGBİS sistemi ile davaya bağlanan Eren Yıldız sanıkları tanımadığını ifade etmişti. SÖZCÜ gazetesinin FETÖ bağlantısı iddialarıyla ilgili bilgisi olup olmadığı sorulan Yıldız, hiçbir bilgisinin olmadığını söylemişti.

CEM KÜÇÜK: SÖZCÜ FETÖ'CÜ DEMEK ÇOK KOMİK

Cem Küçük “İşim gereği gazeteleri didik didik ederim. Bu 3 kişi hakkında ‘FETÖ’ye yardım yataklık ediyor’ veya ‘Gökmen, Cumhurbaşkanı’nın yerini gösterdi’ sözlerinin iddianameye girmesi komik. Bu iddianameye bakarak SÖZCÜ gazetesi FETÖ'ye yardım ve yataklık ediyor denemez” demişti.

FUAT UĞUR: SÖZCÜ'NÜN FETÖ'YE HİZMET ETTİĞİ SÖYLENEMEZ

Fuat Uğur ise duruşmada “SÖZCÜ gazetesi ile tartışmalarımız oldu, yaptığı haberleri eleştirdim. Fehmi Koru yıllar önce yazıya itiraz etmedi o dönemde. Rahmi Turan'ın köşesinde yayınladığı bir karikatürü eleştirdim. Bunlar SÖZCÜ’nün FETÖ’ye hizmet ettiğini göstermez. Bu iddianamede tanık olmamı da anlamıyorum. Gökmen Ulu ve Mediha Olgun haksız yere tutuklu kaldı ve tutuklu yargılandı. Gökmen Ulu'nun gazetecilik refleksi ile yaptığı haberle ilgili tutuklu olmaması gerektiğini de yazdım. Ben iddianamede bir somut kanıt da görmedim. Gökmen'in tutukluğu ızdıraba döndürüldü. Ben, Sözcü gazetesinin FETÖ ile irtibatlı olduğuna dair hiçbir şey bilmiyorum. Bu dava bence bir hukuk devletine zarar vermeden bitirilmeli diye düşünüyorum” demişti.

ERSOY DEDE: SÖZCÜ'YE FETÖ'CÜ DEMEK DELİ SAÇMASI

Tanıklardan Ersoy Dede mahkemedeki ifadesinde "Ben de sadece Fehmi Koru'nun iki ayrı yerde yazdığı yazıdan bilgi sahibi olduğumu söyledim. Ancak bu iddialar daha sonra yalanlandı. Benim açımdan SÖZCÜ gazetesinin FETÖ’cü olması deli saçmasıdır" demişti.

FETÖ’NÜN SÖZCÜSÜ HÜSEYİN GÜLERCE: BENİM BİLGİM YOK

O günlerde Yalova’da bulunan FETÖ’nün sözcüsü, kripto FETÖ’cü tanık Hüseyin Gülerce duruşmaya SEGBİS sistemiyle katılmıştı. Sanıkların hiçbirini tanımadığını belirten Gülerce, Mahkeme Başkanı'nın sık sık yaptığı “Sadece bildiklerini anlat. Başka konulara girme” uyarılarının altında, SÖZCÜ hakkındaki FETÖ’cü iddiaları için “Bu konu hakkında bilgim yok. Sadece Fehmi Koru’nun yazdıklarını okudum” demişti.

FEHMİ KORU: TAMAMEN YALANDI

Algı operasyonuna temel dayanak olarak gösterilen, Fehmi Koru ise 23 Ocak 2018 tarihindeki duruşmada ifade vermişti.

Koru; 2010’da yazdığı yazısıyla ilgili “Taha Kıvanç imzasıyla günlük konulara esprili yaklaşan bir yazıdır.” diye yanıt vermişti.

Koru, gazetenin kuruluşu ile ilgili bilgiye sahip olmadığını ve çalışanları hakkında da kişisel bilgilere sahip olmadığını söylemiş ve tüm iddiaları yalanlamıştı.

AYNI YÖNTEM, AYNI KUMPAS!


Devletin ajansı, SÖZCÜ’nün sahibi Burak Akbay’la ilgili ‘olmayan’ tanıkların, ‘olmayan’ ifadelerini haberine koyarak, dünyayı davanın meşruiyetine inandırmaya çalıştı. Bu skandal haber herkesi şoke etse de AA için ilk değildi…

Benzer şekilde 27 Mayıs 2017 tarihindeki haberde de algı oluşturulmaya çalışılarak, Türkiye ve dünyaya farklı içerikler servis edilmişti.

Burada da haberin Türkçesinde olmayan '3 gizli tanık' ibaresi bulunuyor!

İŞTE O HABER: