Ne zamandır havada bahar kokusu vardı...

Ağaçlar tomurcuklarını vereceklerdi az daha... Güneş sıcak, rüzgar nazlı... Aşk danslarına başlamıştı serçeler bahar sevişmeleri için...

Oysa ben bilirim bu havaları...

Yine bir yalancı bahardı...

★

Doğanın derslerinden birisidir sadece...

Bahar derken, hiç ummadığın anda işte... Şu dağların arkasından soğuk bir rüzgar siyah kanatlarını açıp gelir...

Kara bulutlar üşüşür...

Daha dün baharın geldiğini sanan serçelerin yarım kalmış şarkılarının yerini, duvarlara vuran kepenklerin sesi alır...

Kediler kaçışırlar, bahçeler tarumar...

Kış geri gelmiştir...

Bir fırtına...

Bir soğuk...

Yağmurla karışık biraz kar...

★

Yaşamımızda da aynen böyledir yalancı baharlar...

Kimi zaman bir haber, kimi zaman bir gülücük, kimi zaman birkaç sözcük, kimi zaman bir hayal, kimi zaman bir diploma, kimi zaman bir düğün, kimi zaman yeni bir iş, kimi zaman bir küçük umut....

Tomurcuklar açar yüreklerimizde...

Güneş sıcaktır, ılık rüzgar...

Ama çok geçmez içimizde kıyametler kopar, çünkü o yalancı bahardı işte bir tanem...

Yalancı bahar...

★

Mesela; cumhuriyetimiz?...

Bir milletin yalancı baharı mıydı cumhuriyet?...

Havadaki çiçek kokusuydu o yıllar... Okul bahçeleri papatya tarlası... Fabrikalarda, tezgahlarda gelecek yüzyılları dokuyan işçilerimiz... Kendi trenini, kendi gemisini, kendi pirincini, kendi buğdayını üreten alın teri... Köylerde keman çalıyordu delikanlılar... Her üniversite bir efsane... Her şehirde konser salonlarımız, heykel resim atölyeleri... Gündüz demir, ağaç, makine atölyelerinde sanat öğrenip, gece tiyatro yapan altı yüz bin genç vardı...

Tomurcuklarını vermişti devrim...

Tam 71 yıl önce uçak yapıp Danimarka ile Ürdün’e sattı bu ülke...

Henüz tiyatroları yıkmamışlardı...

★

Bir yalancı bahar mıydı o?...

★

Serçelerin şarkısı yarım kalmamalı...

Yüreklerinizdeki bahçeleri kötü havalar bozmasın... Bu kasvet er geç dağılır, güneş er geç gözükür, tomurcuklar er geç yapraklarını verir, çiçekler er geç açar...

Doğanın yasasıdır...

Daha görecek baharlar var...



11 Şubat 2015 tarihli yazısı.