Değerli Okurlar; dünya Covid19’la uğraşırken, güzel ülkemin etrafı toz duman. Hep söylediğim gibi Kurtuluş Savaşı’ndan bu yana bu denli bir sarmal yaşamamıştık. Aynı Osmanlı’nın son dönemlerindeki gibi tüm emperyalistler bugün de bize karşı cephe oluşturdular. Tabii Lozan’dan acıları var. Hatta antlaşma sonrasında da bunun intikamının alınacağını, o dönemin bazı devlet adamları dile getirmişler. Yılmadılar, fırsat bulduklarında bizi yıpratmak için her türlü alçaklıkları yaptılar. İlk olarak, etnik olarak ayrıştırma uğraşını verdiler, başaramadılar. Sonra katiller sürüsü PKK’yı yarattılar. 40 yıldır, kırk binlere varan vatan evladımız şehit oldu. En son 15 Temmuz’u denediler ve  başaramadılar. Bunlar yetmezmiş gibi bir de dünyanın hiçbir yöresinde yaşanmayan olaylar, komşu Ortadoğu’da yaşanmaya başladı. Yetmedi Kafkaslar’a sıra geldi.


Peki neler oluyor? Neden başka yerlerde değil de Ortadoğu? Sebep ortada “petrol”. Peki biz neden hedef olduk? Halbuki bölgedeki tek laik, demokratik Cumhuriyet biziz! Çünkü onlara göre biz çıban başıyız. Bize tuzak kurmalılardı. Onlar ne yaptı? Bizi oyuna getirdiler. Suriye bataklığına attılar, kendileri geri çekildiler. Biz niye gittik Suriye’ye? PYD’li katillerin Suriye’ye yerleşmelerine engel olmak için! Olabildik mi? Hayır. Olamadığımız gibi, Esat hala yerinde, Fırat’ın doğusunda da “dostum Trump”’ı da arkalarına alan, PYD yerleşti ve petrolün üstüne  oturdular. Dostum Putin,Trump’la Suriye’nin kuzeyini paylaştılar. Suriye de yapılan en büyük hata “ihvan”la olan birliktelikti ki, bu Ortadoğu’da başımıza büyük belalar açtı. Bu yüzden Suriye, İsrail ve Mısır’la düşman olduk. Emperyalistler, AB ile birlikte Yunanistan’ı üstümüze saldılar. Ege Adaları’nı silahlandırdıkları yetmedi, Akdeniz’deki gaz kaynaklarında da  bizi dışarıda bırakmak için Mısır, İsrail ve Yunanistan ittifak oluşturdular. Biz de zorunlu  olarak Libya’daki meşru hükümetle bir araya geldik. orada da işler karıştı. Şimdi de Kafkasya’da Azeri kardeşlerimizle Ermenistan savaşı başlatıldı. Hepsi tamam da bu Araplar’a ne oldu? Suudi Kralı öldüğünde bayraklar yarıya inmişti! Beyler, anlayamadınız mı hala bugün olduğu gibi, Osmanlı’yı da arkadan hançerlediklerini?

Eskiden İsrail karşıtlığı Arapları birleştirirdi, şimdi Türk karşıtlığı bu çapsızları bir araya getirdi.

Ülkemi yönetenler; neden bu işler buralara kadar geldi? Nerede hata yapıldı hiç düşündünüz mü? İşin başından beri uluslararası ilişkilerde yönetim hataları yapıldı. Özeleştiri yapmadan buralardan çıkamayız. Ah “monşerler” ah. Gerçek şu ki, emperyalistler bizi bizden daha iyi tanıyorlar. Dost görünüp arkadan hançerliyorlar. Ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik sıkıntılarını çok iyi görüyorlar. Beş milyon Suriyeli göçmeni başımıza sararak (ABD), ekonomimizi çökerttiler. Bir de üstüne üstlük Covid19 belası çıktı. Ülkenin içinde bulunduğu durum tam onların görmek istediği duruma gelmişti.

Bakalım Kafkasya’da ne çoraplar örülecek? Biz, iki devlet tek milletiz. Her zaman da yanlarındayız. Dağlık Karabağ’da Azerbaycan toprağıdır.

Ülke olarak bu dönemde, hem ulus hem de uluslararası söylemlerimize çok özen göstermeliyiz. Ulusal basınımıza çok iş düşüyor. Hamasi bir takım söylemlerden kaçınmalıyız. Bu ülkede yaşayan Ermeni kardeşlerimizi üzmemeliyiz. Onlar, Türk vatanında yaşan yurttaşlarımız. Hep birlikte yüzyıllardır bir arada kardeşçe yaşıyoruz. Asla incinmedik ve incitmedik. Kurtuluş Savaşı’nda çoğu Ermeni yurttaşımız büyük kahramanlıklar yapıp, İstiklal Madalyası almaya hak kazanmışlardır. Bu ülkede, sanatta edebiyatta büyük hizmetlere imza attılar. Doğup büyüdüğüm Malatya’da yıllarca birlikte yaşadık. Bizler hep birdik, onlardan bizlerden diye bir ayırım  yoktu. Kederde ve neşede hep beraberdik. Hrant Dink de hemşerimizdi. Hatta çeşitli panellerde birlikte konuşmacı olarak da bulunmuştuk. Hrant Dink, tüm yaşamında “diasporaya” karşı durmasından dolayı hedef olmuştu. Karabağ’ın, Azerbaycan toprakları olduğunu televizyon ekranlarında da söylemişti. Hiç unutmam “tek isteğim doğup büyüdüğüm vatan toprağında iki metre mezar” yeri derdi. Ruhu şad olsun. Cerrahpaşa Deri hastalıklarında fakir babası Prof. Dr. Agop Katoğyan (Kolsuz Agop) unutulabilir mi? Unutulamaz...

Yönetenler; ülkem, her açıdan büyük sıkıntıda. Durum giderek daha da ağırlaşacak gibi görünüyor. Ülke olarak birlik ve bütünlük içinde olmamız gerekiyor. Bu birliktelikte ancak AKP Genel Başkanı olarak değil, Cumhurbaşkanı olarak Sayın Erdoğan’a düşüyor. Lütfen yarından tezi yok, Sayın Cumhurbaşkanı, tüm parti genel başkanlarını ayırım yapmadan sarayınıza davet edin. Birlikte tartışıp, tüm sorunların nasıl aşılacağını, bu konularda neler yapılması gerektiğini  kararlaştırın. Ülkenin bu durumdan çıkabilmesi ancak bu ortak akılla mümkün olacaktır. Bunu lütfen görün artık. Birlikte vereceğiniz resim, dış dünyaya da güçlü bir mesaj olacaktır.

Milletlerin dostları  yok,
Sadece çıkarları vardır...

SON SÖZ: “Bir gün, cihan harbinden sonra Ortadoğu’da kurulan suni devletlerin halkları ayaklanacaktır. O gün geldiğinde, yeni kurduğumuz Cumhuriyetimizin yöneticileri, bu halkların değil emperyalist güçlerin yanında yer alırsa aynı akıbete kendileri uğrayacaktır ve Kurtuluş Savaşı’nda yedi düvele haddini bildiren Türk halkı onların da hakkından gelecektir…” Mustafa Kemal ATATÜRK