Zekatı kim toplar, kim toplamaz Diyanete soralım dayatması altında 23 Nisan Egemenlik Bayramı’na girdik. Okullar kapanmıştı, çocuklar evlerinin balkonlarını; “Her 23 Nisan’da İlk Meclis’in açılışını” kutladıkları okul bahçesine çevirdiler.

Balkonlar!

Tek yürek oldu.

Babalar, anneler, abiler, ablalar, anneanneler, dedeler, dayılar, amcalar, halalar, teyzeler, 81 milyon balkondan şiir okuyup bayrak sallayarak “Meclise sahip” çıktı.

Bu yenilenen özlem.

Balkonların mesajı şuydu: Halk “Güçlü Sarayı” sevemedi, “Güçlü Demokratik Meclis” istiyor. Güçlü Demokratik Meclis; her sözüm kanundur havasına girmiş, bütün güçleri tek elde toplamış ve Cumhuriyetin şekil değiştirerek Türkiye’nin dini siyaset yapmış bir modele dönmesini isteyenlerin karşısında çelikten kalkan olup direnen bir ‘Güçlü Demokratik Meclis’ istiyoruz diye bağırdı balkonlar....

Duymayanımız varsa!

Kulak doktoruna gitsin.

Göremeyen varsa!

Göz doktoru arasın.

★★★

Bu sesi duymayan, görmek istemeyen lider, politikacı, belediye başkanı, bakan, mahkeme hakimi, vali, kaymakam, yüksek bürokrat, aydın, gazeteci, üniversite rektörü, kürsü profesörü, fabrika sahibi, banka sahibi, yalı ve köşk sahibi, güç sahibi, koltuk sahibi, makam sahibi, işçi önderi, memur temsilcisi, sivil toplum derneği kurucusu, diyanet profesörü, cami imamı, vakıf başkanı akla gelen tüm yol göstericiler bundan böyle yanlış yere dikilmiş fasulye sırığına dönecek.

Dip dalga deyin.

Üst dalga deyin.

İkisi birleşti.

Halk evlerinin balkonlarından “Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsında Güçlü Demokratik Meclis özlemine” seslendi.

★★★

Bu seslenişte:

Yasama, yürütme, yargı “tek elde, tek kişide” değil ayrı ellerde toplansın yani “Güçlü Demokratik Meclisimiz” olsun isteği çok açıktı.

Görebilene!

Duyabilene!

Anlayabilene!

Cumhurbaşkanı cumhurbaşkanlığını bilsin, hakim hakimliğini bilsin, kanun yapıcı, kanun yapıcılığını bilsin, iktidar iktidarlığını bilsin, gazeteci gazeteciliğini bilsin; vali, kaymakam, belediye başkanı, bakan, yüksek bürokrat, aydın, gazeteci, üniversite rektörü, kürsü profesörü, fabrika sahibi, banka sahibi, işçi önderi, memur temsilcisi, diyanet hocası, cami imamı, muhtar hepsi “tek kişinin ağzına” bakar olmasın.

Balkonlar tek ses oldu.

Halk!

“Güçlü Sarayı” sevemediğini “Güçlü Demokratik Meclis” istediğini balkonlarda 23 Nisan kutlaması yapıp bağırdı.

Duymadınız mı?

Duymayan sağırdır.

★★★

En korkunç sağır ise duymak istemeyendir.