Sözüne artık güvenilmiyordu. Tıkanmıştı. Bir çıkış bulmalıydı. Kurgulanmış da olsa yeni bir başarı hikayesine ihtiyacı vardı. Fişi takılı ütüyü, ütü masasının üzerinde bile bile bıraktı. Ütü ısındı, ütü masasının kumaş örtüsünü tutuşturdu. Alevler büyüdü, perdelere sıçradı; ev alevler içinde yanmaya başladı. Devlet gücüyle Hazine’ye emir çıkardı. Mahalle halkını yangını söndürmeye itfaiye eri olmaya mecbur bıraktı.

Haykırdı, kükredi.

Olan bu!

Ekonomiyi kendi yaktı.

Enflasyon yüksekse...

Faiz düşük tutulursa...

Parası olanın dolara, dövize koşacağını görmek istemedi. Akıl hocaları, onu çok kötü aldattı. Dolar yükselirse, yerli üretimin dışa bağımlı olmasından (ithalatın payı yüzde 45-50) fiyatların artacağını bilmesi gerekirdi, bilmezden geldi.

Yükselen kur.

Fiyatları sıçrattı.

Doları 18’e çıkardı.

Yüksek enflasyon.

Yüksek devalüasyon.

Sarmalı doğdu.

Zaten yüksek işsizlik vardı. Dar gelirli, az gelirli kentli insanların belediyenin ucuz ekmek kuyruğunda onurlarına yediremeyip ağladıkları sahneleri o yarattı. TV muhabirlerinin uzattığı mikrofonlara “bir yıldır evime et girmiyor” diyen insanlar tablosunun baş sorumlusu da o oldu. Borç içindeyim, traktörüme haciz geldi diyen çiftçilerin yanıp yakarışı da onun beceriksiz keyfi yönetimi sonucu oluştu. Stokçuların, stok yapmasının yollarını da aslında o döşedi.

Evi aleve atan o.

Ekonomiyi yakan o.

★★★

Garibin, yoksulun, az gelirlinin, dar gelirlinin, bankada kuruş birikmiş parası olmayan milyonlardan da toplanan “ortak vergi havuzunu” garanti göstererek; çok paralı, tuzu kuru, bankada milyon dolar döviz hesabı olanlara teslim oldu. Resmi adı; “Kur Korumalı Mevduat Hesabı” konulan “Dövize Endeksli Mevduat’ın (DEM) kurucu babası, faizi indiren (faize haram diyen) görüntüsü altında aslında faizi yükselten oldu.

Yüzyılın yalanı söylendi.

DEM’e göre bankanın verdiği mevduat faizi, piyasadaki kur artışından düşük olursa aradaki fark, bütçeden yani bankada parası pulu olmayanlardan da toplanmış “vergi gelirleri ortak havuzu Hazine”den ödenecek.

Aslında bu soygun.

Bu yankesicilik.

Dolar sahibini koruma.

Yoksulu ezdirme.

Vergi verenden, bankada döviz hesabı olan tuzu kurulara gelir transfer etme.

Adalete aykırı.

Çağdaş devlete aykırı.

Anayasaya da aykırı.

DEM ilan edildi.

Dolar 12’ye geriledi.

Dolar’ı 18’e o çıkarmıştı.

Alkışlıyorlar.

Bilenen tipler.

Köpükten alkışlar.

★★★

Son seçimler sırasında (24 Haziran 2018 seçimleri) halktan oy desteği isterken konuşma yaptığı kürsünün arkasına kendi fotoğrafıyla birlikte eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın da apartman boyunda renkli posterlerini koydu. Yani ben Özal’ın izindeyim, devamıyım. Özal’ın yolundayım görüntüsü veriyordu. Özal; “Serbest Faiz- Serbest Kur- Sübvansiyonsuz Devlet- Serbest Piyasa” demişti.

Özal, 28 yıl önce ölmüştü.

Özal, mezarında dirildi.

“Dalavereci...” dedi.

Çünkü evi bile bile yakanların, dövizin bitmesiyle alevlenen yangını söndürmek için icat ettikleri fakat sonunun ne getireceğini bilmedikleri Dövize Endeksli Mevduat’ın (DEM) neredeyse birebir benzeri olan DÇM hesaplarını (Libor + 1.75 kur garantisi vardı) uygulayanlar için Özal, “Cehaletin Vesikası” demiş ve “1970’li yıllarda kendilerini akıllı, uyanık sananlar böyle bir yol (DÇM yolu) buldular. Türkiye bunları ödeyemedi. İnşallah bundan ders alınır, hesapsız, kitapsız hatalar yapılmaz” diyerek sözlerini bağlamıştı. 20 yılını iktidarda Özal’ın izindeyim diye fotoğraf yayınlayarak geçirdiği için onu alkışlıyorlardı.

Özal’ın yolundan saptı.

DEM’e kurucu baba oldu.

Yine alkışlıyorlar.

Bu kadar dalkavuk; evi de yaktırır, Özal’ı da diriltir; “dalavereci...” dedirtir. Bu kadar dalkavuğun köpükten alkışı; hülle yaptırır, Hazine garantisi ile artırılan faizi, artmamış gibi gösterir.

★★★

YEM vardı.

DEM geldi.

YEM: Yeni Ekonomik Model. Düşük faiz, yüksek kur, değersiz TL, ucuz emek desteği ile zararına ihracat, ihraç malı fiyatı düşerken, ithal malı fiyatının artmasını da göze alıp; cari açığın kapanması hedeflerine kilitlenmişti. YEM ile birlikte önce dolar bollaşacak. Sonra da TL değer kazanacaktı. TL değer kazanınca fiyatlar (enflasyon) gerileyecekti.

YEM kundaklayıcı oldu.

Ev yanmaya başladı.

Devalüasyon.

Enflasyon.

Birlikte patladı.

DEM ilan edildi.

YEM: Zayıf TL seviciydi.

DEM: Değerli TL hedefliyor.

DEM, dövize (dolara) hücumu durduracak gibi bir geçici durum yarattı. Yarın, öbür gün, yılbaşından sonra ne olur? Kimse kestiremiyor. DEM’in kurucu babaları ile akıl hocaları da sonucu bilmiyor. Dövize hücum yeniden başlarsa; Hazine verdiği sözü tutmak için karşılıksız para basmaya itilir ve Türkiye üç haneli enflasyona tamamen girer. Oysa Özal’ın “serbest faiz- serbest kur- serbest fiyat modelinde” faiz artışı ile kur artışının bütçeye bir yükü, maliyeti yoktu.

Özal’ı alkışlıyorlardı.

DEM’i de alkışlıyorlar.

Şaşkın el çırpmalar.

Köpükten alkışlar.