Belediye Meclisi’nde HDP’nin 30 üyesi bulunuyordu. Yani başkan AKP’li, meclis çoğunluğu ise HDP’liydi. Onlardan da 15’inin üyeliği düşürüldü. Yerine memurlardan kayyum atandı. Böylece, çoğunluk AKP’ye geçmiş oldu.
O LİSTELER
Belediyeye 180 işçi alınacaktı. Sözler güzeldi liyakate göre alım yapılacak, torpil asla olmayacaktı. Eski AKP Diyarbakır İl Başkanı, halen Bağlar Belediye Başkan Yardımcısı Muhammed Akar başkanlığında oluşturulan komisyon mülakatları yaptı, alınacak kişileri sözde belirledi.
Ancak, “AKP’den torpil yaptıranların işe alındığı” isim isim biliniyordu. Ama “Göster belgeni” denilenler belge gösteremedi. İşte o belgeyi bulduk. Belge gerçek, bütün bilgiler doğru. Yani, torpilini bulan Bağlar Belediyesi’nde işe başlamış. Hayırlı olsun. Keşke işsiz vatandaşlarımız hep iş bulsa...
KİMLERİN TORPİLİ
Torpil listelerinde işe alınanların vatandaşlık numarası, adı-soyadı, telefon numarası, bitirdiği okul ve son hanede ise referansının kim olduğu yazılıydı. Belediye tarafından “mülakatla” gerçekleştirilen personel alımlarında Diyarbakır Milletvekilleri Mehdi Eker, Oya Eronat ve Ebubekir Bal’ın yanı sıra AKP il-ilçe başkanları, kadın-gençlik kollarının da torpil listesinde isimleri yer alıyor.
Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu, eşi ve kardeşi 70 kişiyi işe sokmuş. Milletvekili Ebubekir Bal’ın referansıyla 7, Kadın Kolları’nın referansıyla 7, Mehdi Eker’in referansıyla 4, eski AKP İl Başkanı ve halen Belediye Başkan Yardımcısı olan Muhammed Akar’ın referansıyla 3, Kaymakamın referansıyla 2, valinin referansıyla 2 kişinin işe alındığı anlaşılıyor. Listede bazı ilçe belediye başkanlarının, kamu görevlilerin de referans oldukları kişilerin işe alındıkları torpil listesinden anlaşılıyor.
Listeyi araştırırken, HDP Bağlar Belediyesi grubunun da, torpil listesine ulaştığını ve bunun arkasında durduklarını öğrendim. Belediye Başkanı Beyoğlu’na sormak istedim ancak ses gelmedi. Başında da belirttim, torpilin daniskası yapılıyor. Peki nerede o hak-hukuk-adalet?
Diyanet, zorla kitap aldıracağına armağan etsin
Türkiye Diyanet Vakfı tarafından bastırılan, bütün camilere alınması istenen, din görevlilerinin de bu kitaplardan sınav ve mülakata tabi tutulacağına ilişkin genelgelerini duyurmuştum. Kitap almayan görevliler hakkında müftülerin, “İdari soruşturma açılacağı” mesajlarına yer vermiştim. Diyanet açıklama yapmış ama biz gönderme gereği duymamış. Din görevlilerimizin nasıl bir baskı altına alındığı yazıdan sonra gelen telefon ve elektronik postalardan da anlaşılıyor. Birkaç örnek aktarıyorum.
“Bir diyanet personeli olarak diyorum ki maalesef Diyanet, açıklamasında gerçeği söylemiyor. 2021 yılı başından beri gelen kitapları almak kesinlikle zorunlu. Şimdide bu kitap projesini 2022 yılı için de uzatmışlar. Yani anlayacağınız, Diyanet Vakfı’nın bastırdığı kitaplardan her ay bir yazar, personelin sırtından milyoner oluyor. Bu sorunumuzu dile getirdiğiniz için size teşekkür ediyorum.”
SORUNLU PERSONEL OLUYORUZ
“Yazınızla sıkıntımızı dile getirdiğiniz için teşekkür ederim. Kitaplardan sadece camilere değil tüm personelin alması hususunda kaç defa telefonla arandık ikaz edildik. Ya kendimizin almasını, ya cemaatten birilerine aldırmamız isteniyor. Almasak, aldırmasak ‘sorunlu personel’ oluyoruz. Her hafta cami cemaatinden para toplamak sanki bizim görevimizmiş gibi başka il ve ilçelerde olduğu söylenen camiler için bile para toplatılıyor. Bıktık, usandık artık. Ayrıca bu paraların nereye gittiğini de bilen yok.”
“Diyanetin zorla kitap aldırmasından çok muzdaripiz. Bizi bu dertten kurtarsınlar. Yazdığınız gibi kitap almak zorunlu. İstersen alma. Hakkımızda soruşturma açılacağı söyleniyor. Dışarıdan bu kitapları 26 TL’ye alabiliyorken zorla elden verip 40 TL alıyorlar. Kitapların okunup okunmadığını anlamak için her ay sözlü yapıyorlar. Müftü bunları not ediyor. Biz bu kraldan daha kral amirlerden bıktık.”
İBRAHİM KALIN’IN AÇIKLAMASI
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı İbrahim Kalın’ın yazdığı kitabın da cami kütüphanelerine ve din görevlilerine aldırılması istenen 10 kitap arasında bulunduğunu belirtmiştim. Yazıdan önce İbrahim Kalın’ı aramış, ancak o gün bağlantı kuramamıştık. Kalın kendisiyle ilgili bölüm için bize şunları söyledi:
“Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından tavsiye edilen ‘İslam ve Batı’ kitabım, ilk olarak 2007 yılında Diyanet Vakfı Araştırma Merkezi olan İSAM yayınları arasında çıktı. Diyanet Vakfı tarafından bastırılan kitabım, dışarıdan bir yayınevinden çıkmış değil. Bu kitabımdan herhangi bir telif ücreti de almıyorum. Kitabımın bir yerlere zorla aldırılması, okutturulması hayatta yapmayacağım şeyler. Ben akademik disiplin ve ahlakı olan insanım. Benimle birlikte iki kişinin daha telif almadığını biliyorum.”
