İMAMOĞLU-YAVAŞ İSMİ İLK NEREDE KONUŞULDU?


İYİ Parti, CHP’nin “içine” mi uzandı?

İç işleri tartışması nasıl başladı?

CHP lideri neden bu açıklamayı yapma ihtiyacı hissetti?

Meral Akşener ve kurmayları ne düşünüyor?

Çok soru var; bizler de derine kazmaya devam ediyoruz, etmeye çalışıyoruz. “Kod Adı: Kılıçbalığı” filmindeki gibi, bir görünen var, bir de görünmeyen... Bir yazılmamak kaydıyla konuşulanlar, bir de kamuoyuna yansıtılanlar.

Derine inelim.

Dün... İYİ Parti lideri Akşener, Fox TV’de, CHP’nin iç işlerine karışmadıklarını söyledi: “...1.5 yıl evvel sayın Kılıçdaroğlu ve beş arkadaşının benimle beraber beş arkadaşımın karşılıklı olarak CHP’yi ziyaretimizde onlara söylediğim bir söz bu. Ondan sonraki fasılda da bu sözü kamuoyuyla paylaştım. Bugün o söz yeniden gündeme geldi ve gazeteciler Kılıçdaroğlu’na bunu sordular. Sayın Kılıçdaroğlu da iç işlerine karışmakla ilgili bir cümle sarf etti. Burada iç işlerine karışmak gibi bir durum yok.

Akşener’in işaret ettiği toplantının hangisi olduğunu ve İmamoğlu-Yavaş isminin ilk kez geçtiği masayı aydınlatalım.

Tarih 20 Ekim 2021...

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve beraberindeki heyet, CHP Genel Merkezi’nde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. Meclis’te görüşmelerine başlanan Irak ve Suriye tezkereleriyle ilgili görüş alışverişi yapıldı. İki liderin bu görüşmesini önemli kılan ise Meral Akşener’in hedefini “başbakanlık” olarak açıklaması, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı için “muhalefetin birden çok adayı olabileceği” yönündeki açıklamasından sonraki ilk görüşme olmasıydı. Ancak... O toplantıda bir konu daha gündeme geldi! Akşener, CHP liderine “İki arkadaştan (Ekrem İmamoğlu-Mansur Yavaş) birisini aday gösterirseniz hayır demem” dedi.

Bitmedi.

Kılıçdaroğlu’nun verdiği görev


Tarih 25 Ekim 2021...

İYİ Parti lideri, Karar TV’ye katıldı ve açık konuştu:

“Ekrem İmamoğlu da Mansur Yavaş da Millet İttifakı’nın belediye başkanları. İki ismin de seçilmesi için gayret gösterdim. Sayın Kılıçdaroğlu iki arkadaştan birini aday gösterdiği halde biz ‘hayır’ demeyiz.”

Yani... Masada CHP’den sonra en güçlü olan parti, “İmamoğlu ve Yavaş ismi bugün gündeme gelmedi ve biz Kılıçdaroğlu’nun yüzüne bunu 1.5 yıl önce söyledik” diyor!

İYİ Parti’nin ortak görüşü şu: “Masayı Kılıçdaroğlu kurdu ve adaylık konusu masada gündeme gelmedi. CHP lideri tarafından liderlere verilen görev o masanın aday tespiti yapacağı.” Bu görüşü netleştiren de Akşener oldu ve dün şu cümleyi kurdu: “Herkes hür ve bağımsız.” Ki bir anekdot daha eklemekte fayda var: Meral Akşener, ‘seçilebilecek aday’ diyen moderatörü düzeltti, ‘kazanacak aday’ dedi. Bir kez daha arkasında durdu kurdukları cümlenin!

Akşener’in dünden bugüne yansıyan en çarpıcı cümlelerine de bakalım:

“...  Bu olaya sadece Ekrem İmamoğlu meselesi olarak bakarsak yanılırız. Sn. Erdoğan ‘bu şarkı bitmeyecek’ dedi. Bitmedi de. Herkes inansın bu şarkı Ekrem İmamoğlu için de bitmeyecek. Ama sadece 16 milyon çerçevesi içine konulursa o şarkı biter.”

İYİ Parti liderinin Saraçhane’den sonraki sessizliğini ve durum değerlendirmesi yaptığını biliyoruz. Hatta güvendiği bazı isimlerle toplantılar yaptığı da iddialar arasında. Bir de iktidar cenahına ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle ilgili “terör” soruşturmasına bakalım.

Kurtulmuş bir açıklama yapar mı?


Hatırlayın... AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, 27 Aralık 2021’de, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik ‘terörle iltisaklı’ belediye çalışanları tartışmasında farklı bir açıklama yaptı:

“... Belediye kadrolarında terör örgütleri ile bağlantılı birtakım isimler olabilir. Buradan belediye başkanına sorumluluk çıkarılmaz. Eğer çıkarmaya kalkarsak... Türk Silahlı Kuvvetleri’nde bir terör örgütü ile ilişkili binlerce insan bulunduğu için Genelkurmay Başkanı’nı mı suçladık ki, belediye çalışanları arasında terörist bulunursa belediye başkanını suçlayalım? Böyle yaparsak kendimizi inkar etmiş oluruz. (Habertürk/Fatih Altaylı)”

Bahçeli, 4 Ocak 2022’de Kurtulmuş’u eleştirdi:

“... TSK’nın içerisinde bazı FETÖ’cülere karşı operasyon yapılması hükümetin TSK’ya tavrını mı ortaya koyar sorusuyla teftiş sürecini baltalamak isteyen, dönemin Genelkurmay Başkanı’nı, bugünün Milli Savunma Bakanı’nı töhmet altında bırakan saygıdeğer siyasetçi, senin varmak istediğin yer neresi, yapmak istediğin nedir?”

İmamoğlu’yla ilgili “ahmak” kararı ve sonrasında da “terör” soruşturmasında AKP içindeki liberal-muhafazakar kanadın farklı konumlandığını ancak son sözün Erdoğan ve çekirdek kadrosu tarafından söylendiğini de ekleyelim.

SONUÇ: Israrla söylediğim; CHP lideriyle İYİ Parti lideri arasında “iletişim” kanallarının yeniden tesis edilmesi gerekliliği. Çünkü... Medya üzerinden bu kadar çok mesaj, “umutsuzluk” pompalıyor. Kılıçdaroğlu ve Akşener’in başbaşa bir görüşme yapması, açık açık konuşması önemli! İktidar mı? Onların kararı belli ve mesajlarını açık açık veriyorlar!