Cumhur İttifakı’nın TBMM’ye sunduğu Seçim Kanunu teklifindeki “artık oy” maddesi, tam bir mühendislik harikası.

Düzenlemeyle bir taraftan ittifaklar korunuyor ve partilerin ülke barajı sorununu ortadan kaldırılıyor. Diğer taraftan şehirlerde ittifak yokmuş gibi her partinin milletvekili sayısı, partinin aldığı oya göre belirleniyor.

2018 Genel Seçimlerinden sonra milletvekili sayısı yeni teklifteki düzenlemeye göre belirlense sonuç ne olurdu biliyor musunuz?

AK Parti fazladan 11 milletvekili çıkarıyordu. MHP’nin fazladan alacağı milletvekili sayısı üç oluyordu. Bu düzenlemeden yararlanacak başka bir parti de HDP oluyordu. HDP, 2018’de çıkardığından beş fazla milletvekili çıkarıyordu.

Peki AK Parti’nin MHP’nin ve HDP’nin aldığı toplam 19 milletvekili nereden geliyordu?

13’ü CHP’den, altısı İYİ Parti’den.

★★★

AK Parti, yeni düzenlemeyle fazla milletvekili çıkarmayı planlıyor ama oy kaybı yüksek olursa ve bir çok ilde birinci parti olma şansını yitirirse, hayal kırıklığına uğrayabilir.

Zira AK Parti’nin 2018’de birinci çıktığı bir çok ilde 2023 genel seçimlerinde ikinci hatta üçüncü parti olma ihtimali var.

TBMM’ye sunulan Seçim Kanunu teklifinden her halukarda kârlı çıkacak olan parti ise HDP olacak. Daha önce iki kez yüzde 10 barajını aşmayı başaran HDP, barajın yüzde 7’ye düşürülmesiyle iyice rahatlayacak.

Diğer taraftan HDP herhangi bir ittifaka mensup olmadığından ittifak oylarının birleşik sayılmasıyla yaşadığı milletvekili kayıplarını telafi etme şansı bulacak.

İşte size 2018 seçimleri üzerinden birkaç örnek:

  • İzmir 1. Bölgede ittifak desteği olmasaydı, MHP’nin aldığı bir milletvekilini HDP kazanacaktı.

  • Hakkari’de artık oylarsayesinde AK Parti’ye giden bir milletvekili HDP’nin olacaktı.

  • Aydın’da yine artık oylarla AK Parti’ye giden milletvekilliği HDP’nin hanesine yazılacaktı.

  • Adıyaman’da CHP’nin ittifak sayesinde kazandığı bir milletvekilliği doğrudan HDP’ye gidecekti.

  • HDP, artık oylar nedeniyle İYİ Parti’ye kaptırmasaydı, Erzurum’dan da milletvekili çıkarabilecekti.


★★★

Cumhur İttifakı oyları artıramayacağını, hatta kaybedeceğini anlamış olacak ki mevcut oylarla, hatta daha düşük oyla daha fazla milletvekili çıkarma arayışına girmiş.

Gelin görün ki siyasette bir şeyler ters gitmeye başladı mı her şey ters gidiyor.

Tıpkı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilirken övüne övüne anlattıkları “yüzde 50 artı 1” gibi.

2017’nin şartlarında AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yarayan o düzenlemeler AK Parti oy kaybedince muhalefetin işine yaramıştı.

Aynı şekilde genel seçimlerde uygulanan ittifak düzenlemesi, başta iktidar ittifakının işine yararken, iktidar oy kaybedince muhalefet bloğunun lehine dönmüştü.

Bakın göreceksiniz, ilk genel seçimlerde, Cumhur İttifakı’nın TBMM’ye sunduğu düzenlemeler de muhalefetin işine yarayacak.

İktidarı kaybettiklerinde kara kara “biz nerede hata yaptık” diye düşünecekler ama iş işten geçmiş olacak.

★★★

TBMM’ye sunulan Seçim Kanunu teklifinde seçim ve sandık kurullarına ilişkin de düzenlemeler var. İktidar, söz konusu düzenlemeler sayesinde seçim ve sandık kurullarını kontrol etmeye, lehine kararlar çıkartmaya çalışabilir.

Milletvekili sayısı belirleme konusundaki düzenlemeler, sandıktan çıkacak sonuca göre muhalefetin lehine dönebilir ama seçim ve sandık kurullarındaki düzenlemeler her durumda iktidarın işine yarar.

O nedenle muhalefetin seçim ve sandık güvenliği konusuna ciddi kafa yorması gerekiyor. 2023 Genel Seçimlerinde muhalefetin her sandıkta gözlemcilerinin olması, her sandığa ait ıslak imzalı tutanağın muhalefet partilerine ulaşması hayati önem taşıyor.