Sevgili okurlarım, bir rahatsızlığınız var ve doktora, hastaneye gidiyorsunuz.

Tetkikler yapılıyor, muayene ediliyorsunuz ve kullanmanız için ilaçlar veriliyor, reçete yazılıyor...

Sonra reçeteyi alıp eczaneye gidiyorsunuz...

Örneğin üç ilaç yazılmış ama ikisi, ya da hiçbiri eczanede yok!

Kanser, kalp, diyabet, tansiyon, migren, hormonal ya da başka bir rahatsızlığınız var. Buna öksürük şuruplarını da ekleyebilirsiniz. Yani kullanmamız gereken ilaçların da pek çoğu piyasada yok. Aşılar da yok.

Eczacı size çoğu zaman başka ilaçlar öneriyor.

“Bunun eş değer olanı şudur, ondan verelim!”

Yazılanın yerine o ilacı almak içinize sinmiyor çünkü etkisinin ne olacağını bilmeniz mümkün değil.

Alıyor ya da almıyorsunuz ama kafanız karışıyor.

★★★

Bunlar olurken eczacınız yakınmaya başlıyor...

“İlaç piyasasını da mahvettiler. Sattığımız ilaçların yüzde 90’ı ithal. En azından hammaddeleri dışarıdan geliyor. Bakın üzerinde yazıyor, şu basit cilt nemlendirici krem bile Yunanistan’dan ithal edilmiş. Bu kremleri unutalım da, birçok kalp ilacı, kanser ilacı yok. Şimdi bunların da sahtekârları çıktı, sahtesini üretip aynı ambalajla piyasaya sürüyorlar. Döviz zıplamış, ilaç fiyatları aynı! Bu durumda ekonominin sahtecilik kuralları otomatik olarak devreye giriyor ve olan bizim hasta vatandaşımıza oluyor.”

Bunları söyleyen bizim eczacılarımız...

Hangisine gitseniz aynı yakınmaları duyuyorsunuz ve sözlerine ekliyorlar:

“Antibiyotikler dahil her dört ilaçtan biri şu anda bulunmuyor. Bu, korkunç bir tablodur.”

Eczacılar bu rezalete dikkat çekmek için mitingler düzenliyor ama hükümeti hiç mi hiç ırgalamıyor.

Siyasi partiler uyarıyor ama değişen bir şey yok.

★★★

Peki Sağlık Bakanı nerede, ne yapıyor, bu konuda ne düşünüyor?

Beyefendi sonunda konuştu ve iktidarın ilaç konusundaki aczini ve zavallılığını itiraf etmek zorunda kaldı.

Aynı lafları tekrar ediyor, aynı mazeretlerin arkasına sığınıyordu:

“İlaç fiyatlarına yılda bir defa zam yapılması doğru değil. Gündemdeki en önemli konumuz budur. Sorunu çözeceğiz!”

(Nitekim sözünde durdu ve ilaç fiyatlarına dün itibariyle zam geldi!)

Fahrettin Koca Bey biz bu ciddiyetsiz açıklamaları dinlemeye alıştık artık!

Yapacağız, edeceğiz, mutlaka çözeceğiz!

Bunları kimse yemiyor artık, zam dışında somut çözüm getir bayım...

★★★

Peki ama bir sürü ilaç neden piyasadan çekilip yok oldu, buharlaştı?

Bunlar buharlaşıyor ama yerlerini anında sahteleri alıyor. Ya da gerçek ilaçların üzerine karaborsa fiyatlar bindiriliyor.

Bu sahteler, ya da çok pahalı olan gerçek ilaçlar el altından veya belli internet sitelerinde şakır şakır satılıyor. Özellikle kalp, damar, kanser ilaçları...

Karışan yok görüşen yok!

Piyasayı ilaç şebekeleri ele geçirmiş.

İşin uzmanları başka sorunları da sıralıyor:

-Türkiye’ye göçen milyonlarca Suriye, Afgan, Pakistan, Irak, Somali, Kongo, Sudan vesaire gibi bir sürü yabancı uyruklunun bütün ilaç harcamalarını biz devletten, kendi cebimizden karşılıyoruz. Yokluğun bir nedeni de bu.

-Özellikle öksürük ve çocuk şuruplarında kullanılan cam şişelerin fiyatı anormal yükseldi. Bazı uyanık üretici firmalar camı bırakıp plastik şişelere geçti ki, sağlığa son derece zararlıdır.

★★★

Sağlık Bakanı son anda yine konuştu!

“İlaç fiyatlarına yılda bir kez zam yapılması yetmiyor. En az iki kez olması gerekiyor. Bu dönemde hasta ve reçete sayımız yüzde 40 artış gösterdi... Çözüm için çalışmalarımız var.”

Yani şunu demeye getiriyordu...

Nereden çıktı birdenbire bu kadar hasta! Hasta ve reçete sayısı bu kadar artmamış olsaydı biz bu bakanlığı ne güzel yönetiyor olacaktık!

Aynen Osmanlı’nın (adını unuttuğum) Maarif vekili (Eğitim bakanı) gibi.

Ne demişti hazret!..

“Okullar olmasa biz şu maarifi ne güzel idare ederdik!”

★★★

Sevgili okurlarım, bunlar 20 yıldan bu yana iktidarda...

Ve bir sürü çelişkiler içerisinde yuvarlanıp gidiyorlar.

Kendi Cumhurbaşkanları enflasyonun belini kırmaktan dem vururken Sağlık Bakanı tam tersini söylüyor, ilaç fiyatlarına yılda bir kez zam yapılmasının yetmediğini, en az iki kez gerektiğini söylüyor ve başarıyor!

Zam yapılmasını falan bırakalım bir yana...

Memlekette pek çok ilaç ve aşı bulunmuyor.

Piyasaya sahte ilaçlar sürülüyor.

Olan milyonlarca hasta vatandaşımıza oluyor.

Ama hiç endişe etmeyin...

Yapacaklar, edecekler, mutlaka çözüm bulacaklar!

O zamana kadar ölen ölür, kalan sağlar bizimdir.