Bir özet çıkartmalı. Özgür kalem sahibi gazeteci Timur Soykan gizleneni yazmasaydı silme adaletsizlik, silme vicdansızlık, silme ahlaksızlık, silme medeniyetsizlik kapatılıp örtülecekti. Adana’da gençlik yıllarımda mahallede büyüklerin kimler için “Allahsız…” dediğine dikkat kesilirdim.

Hak yiyor.

Allahsız.

Zulmediyor.

Allahsız.

Adaleti çiğniyor.

Allahsız.

Cahili aldatıyor.

Allahsız.

Çocuklara sulanıyor.

Allahsız.

Devleti soyuyor.

Allahsız.

Yoksulu eziyor.

Allahsız.

Hayvan öldürüyor.

Allahsız.

Adana’da orta okul-lise yıllarımda; “Allahsız bu…” damgası yemişler için; “ne yapmış da ona Allahsız etiketi yapıştırıyorlar” diye bakar ve damgayı hak ettiklerini düşünürdüm.

Hala aynı kanıdayım.

★★★

Şu olanlara bakın!

Allahsız İmam:

6 yaşındaki kız çocuğuna gelinlik giydirip cüppeli, takkeli, hacı sakallı 29 yaşında tarikat Kuran ve hafızlık hocası ile dini nikahla evlendiriyor.

Allahsız Hafız:

6 yaşında Kuran öğrenmek için öğrencisi olmuş kız çocuğuna cinsel arzu duyuyor. Nefisinin köpeği haline gelip 6 yaşında kız çocuğu öğrencisi ile dini nikah kıyılmasını, kızın babası tarikat şeyhi ile birlikte düzenliyor. Sonra kıza “gel seninle evcilik oyunu oynayalım” diyerek cinsel arzularını tatmine girişiyor.

Allahsız Savcı:

6 yaşında imam nikahı kıyılan, 13 yaşında nişan, 14 yaşında düğünü yapılan kız çocuğunun, devlet hastanesinde doğmuş olmasına rağmen, devletin resmi hastane kayıtlarına bakmak için doğum kağıdı istemek yerine “kemik yaşı testine” ihtiyaç duyuyor. Suçlu tarikat lideri babanın ve tarikat Kuran hocasının aklanmasına ortam hazırlıyor.

Allahsız Yargıç:


H. G. K, “6 yaşından beri babamın ve annemin rızasıyla tecavüze uğradım”diye feryat edip olay mahkeme safhasına gelince; ilk savcının tutuklama isteğine rağmen tarikat şeyhi baba ile tarikat Kuran hocasını tutuklayıp hapse koymak yerine adli kontrol kararı verdi. 2 yıl sonra olay yeniden 30 Ekim 2022’de mahkeme önüne gelince bu kez başka bir yargıç, davanın görülmesi için 8 ay sonrasına Mayıs 2023’e mahkeme günü koydu.

Allahsız Doktor:

6 yaşındaki kız çocuğu devlet hastanesinde doğduğu için yaşının kaç olduğunu kesin olarak bulabilmesine rağmen, olayı kapatmak isteyenlerin tezgahına uyup “kemik yaşı testi” ne girişiyor. Ve kemik testi sırasında 21 yaşındaki başka bir kadının adaleti aldatma aracı olarak kullanılmasına göz yumuyor.

Allahsız Bakanlık:

Adalet Bakanlığı, bu süfli durumdan 2 yıl öncesine kadar haberdar olmasına rağmen müdahil olmuyor. Çocuğu ve aile kurumunu korumayı vazgeçilmez görevi kabul etmesi gereken Aile Bakanlığı da  durumu savsaklıyor.

Allahsız Polis:

6 yaşında dini nikahı kıyılan kız çocuğunun 13 yaşında nişanı ve 14 yaşında düğünü yapılırken güvenlik güçleri, polis, komiser bunu görmedi, tespit etmedi, 14 yaşında kızı evlendirmek yasalara aykırı, siz ne yapıyorsunuz, bu cüreti kimden alıyorsunuz demedi.

Allahsız Partili:

Tarikat ve cemaat üyelerini iktidar partisine oy vermeye şartlandırılmış seçmenler olarak görüp tarikat şeyhlerine, cemaatlerin hoca efendilerine kol kanat geriyor. Belediye kaynaklarını ve bütçe imkanlarını aktarıyor. İnanç gruplarını, çıkar gurupları haline getirmeyi siyaset diye yutturuyor. 6 yaşındaki kız çocuğunu 29 yaşındaki Kuran hocası ile evlendirenlerin yakınlarını partisinin ilçe başkanı olarak kullanıyor.

Ve Cahil İnsan!

Arapların cahiliye döneminden kalma kültürel çöplük tortularına İslam’ın emirleri, Peygamberin sünneti, sahabenin yaptığı diye inanıp tarikat, cemaat üyesi oluyorlar. Çocuklarını götürüp tarikata teslim ediyor, kendileri de tarikat mescitlerini dolduruyorlar. Tarikat şeyhlerine ve cemaat hoca efendilerine “Allah’ın yeryüzündeki gölgesi” diye inanarak cennete gideceklerini düşünüyorlar. Tarikatlara ve cemaatlere “ahiret günü için” yoksul bütçelerinden pay ayırıp bağış yapıyorlar. Tarikat şeyhlerini Mercedeslere bindiriyor, kendileri doğal gaz pahalandı diye sobalı ısınmaya geçiyorlar.

★★★

Özetle Adanalıların deyimiyle “Allahsızlar ele geçirdiler din ile devleti” ve cahil insanları sürü niyetine güderek Türkiye’yi dibe çekip cahiliye döneminin Arabistan’nına doğru sürüklediler.

Uyanın!

Adanalı ağzıyla:

Ayıkın!