Sevgili okurlarımdan her gün çok sayıda “ileti” alıyorum.

Göndericinin aktardığı duygu, düşünce, istek ya da bilgilere “ileti” denili­yor. Diğer bir ifadeyle ileti, okurların yazara aktardığı bilgi ve mesajlardır.

Bu iletiler, insanlarımızın nabzını tutma konusunda bana büyük ölçüde yardım­cı oluyor.

Gelen iletiler arasından rasgele seçtiğim birkaçını bugün sizlere naklederek bir fikir vermek istiyorum.

★★★

Bayram Gencer (Ol­lenhauer Str. München) Almanya’dan yazıyor:

“Rahmi abi, bir yazında ‘Ne günah işledik?’ diye sordun... Ben Alman­ya’daki 49’uncu yılımı yaşıyorum ama Türkiye’yi buradan dikkatle izliyor, yaşanan olumsuz olayla­rı bir bir not ediyorum. Emekli olmadan önce, emekliliğimde Türkiye’de yaşamayı düşünüyordum. Ancak 20 yıl önce Tür­kiye’de işlerin kötüye gideceğini tahmin edip Türkiye’de yaşama dü­şüncesinden vazgeçtim!

Bugün “İyi ki, öyle yapmışım” diyorum.

Türkiye’nin geldiği nok­ta: Hani, hesapsız-kitapsız, müflis mirasyediler olur... Tarlaları, bağı, bahçeyi ve daha sonra satılabilecek ne varsa her şeyi satıp, yarını­nı düşünmeden yaşayarak sonunda perişan olan gam­sızlar vardır... İşte, koskoca Türkiye o tipler yüzünden bu duruma düşürüldü.

Cumhuriyetin birikim­lerinin babalar gibi sattıkla­rında (bugünlerin gele­ceğini düşünmeden) din istismarcılarını destekle­yenler için ‘Bu sonuçları hak ettiler’ diyebiliriz ama kurunun yanında yaşlar da yandı, maa­lesef!

Bugün, hem devlet dağ gibi borç yükü altında, hem de vatandaşlar... Patlamış baraj sularının saldırısı gibi zam furyası milleti boğuyor.

Kötü şartlar şimdiki düzeyde bile kalmayacak. 2023 seçiminde velev ki iktidar değişse bile, bıra­kacağı enkazı kaldırmak yeni gelecek iktidar için çok zor olacak!”

★★★

Ankara’dan Avukat Ahmet Erdem Akyüz (erdemak@gmail.com) yazıyor:

“İthal edilen ilaçların bedelini, yol, baraj, köprü gibi ihalelerin, satılan veya satın alınan malların fiyatını soruyoruz. Cevap: TİCARİ SIR.

Yurt içinde veya yurt dı­şında, siyaset adamlarıyla ne gibi görüşmeler yapıl­dığını, ne kararlar alındığı­nı, hangi yetki ve amaçla imza edildiğini soruyoruz. Cevap: SİYASİ SIR.

Ticaret ve siyaset şeffaflık ister. Ticaret ve siyasette, kamuoyundan hiçbir şey gizlenemez.

Ticarette ve siyasette sır olamaz. Olursa bunun adı başka bir şeydir!”

★★★

Macit Özalp (ozalpma­cit@hotmail.com) Duba­i’den yazıyor:

“Her gün olduğu gibi bugün de keyifle okudum yazınızı... TV’de yayın­lanan programdaki zat (AKP milletvekili) ‘Ben eski yıllarda İstanbul Belediyesi’nde görev­liydim, ayrıca iki yöne­tim kurulundan da para alıyordum. İki tane ev aldım.’ diye konuşuyor­du.

Hangi, belediye çalışanı normal maaşla iki tane ev alabilmiş? Hangi yönetim kurulu bu kişiye nasıl para vermiş ki, ev alabilmiş?

Ben 42 yıldır çalışı­yorum, ancak birkaç ay önce borçsuz kalabildim.

Sayın milletvekili, bir de şu evleri nasıl aldığını açıklasa, ben de (geç bile olsa) neyi yanlış yaptığımı öğrenirim.”

“Ey Müslümanlar... Yakılan bir cami göreniniz var mı?”


Operatör Doktor Turhan Çömez, eski bir AKP milletvekilidir. Doğruları söyleme gibi bir huyu olduğu için AKP’den atılmış, yurt dışına gidip uzun yıllar Londra’da yaşamak zorunda kalmıştır.

Turhan Çömez, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Gezi eylemlerinde işgal edilen camilerimiz yakıldı” şeklindeki sözlerini araştırmayı kendine görev bildi, aradı-taradı, fakat yakılan bir cami bulamadı. O zaman attığı tweetle, cami cemaatlerine şu mesajı yolladı:

“Camiye giden samimi, dürüst ve iyi niyetli tüm Müslümanlara sesleniyorum:

Allah aşkına, herhangi bir caminin yakıldığını göreniniz var mı?”

GÜNÜN SÖZÜ


Mutluluk, varılacak olan istasyon değil, yolculuğun kalitesidir!