Çarşı-pazarda birçok esnafın “Müşteriye fiyatları söylerken utanıyoruz.” dediğine bizzat tanık oldum...
Ülkeyi yangın yerine çeviren fiyat artışlarının duracağı yok! “Zam-zam tamtamları” çalmaya devam edecek!
Ekonomi, işinin ehli, liyakatli ellerde olmadıkça hazin sonuç kaçınılmazdır!
★★★
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün:
“Enflasyondan 2023’te kurtulacağız. Şubat ve Mart aylarından itibaren artık bu sorunları önemli ölçüde geride bırakmış olacağız” dedi.
Yani “6-7 ay daha dişinizi sıkın, zor günler bitecek.” demek istedi. Sıkalım sıkmasına da, acaba milletin sıkacak dişi mi kaldı?
Açlık sınırında yaşayan ve 6-7 ay değil, 6-7 hafta bile dayanamayacak insanlarımız var. Sayıları yaklaşık 20 milyon!
★★★
Sayın Cumhurbaşkanı “Enflasyondan Şubat-Mart aylarında kurtulacağız” diyor.
“Kurtulmak” güzel bir vaat ama nasıl olacak bu?
Vatandaşın bütçesini makineli tüfek kurşunları gibi paramparça eden ağır zamlar devam ettikçe enflasyonun düşmesi mümkün mü?
Sanayide, tarımda, her dalda üretimi arttırmadan enflasyon düşer mi?
Ekonomi bilimine inanmayanların yetkili makamlarda olduğu bir ülkede, bu yanlış zihniyet değişmeden ve ülkemiz bilimin ışığıyla aydınlanmadan karanlıktan kurtulamayız!
Siyaseti ve ekonomiyi dinselleştirmek yerine “Demokratik, laik, sosyal hukuk devletine” dönmek zorundayız. Aksi halde, içine düştüğümüz bu girdaptan çıkma olasılığı çok zayıftır!
★★★
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye’deki fiyat artışlarını körükleyen sebebin belirsizlik ve dövizdeki istikrarsızlık olduğunu belirterek “Biz buna bardağın boş tarafı diyelim” dedi.
Bu ifadeye göre demek ki “bardağın dolu tarafı” da var. Fakat ne yazık ki, bizler tüm dikkatimize rağmen bunu göremiyoruz!
Bugün, “Cep delik, cepken delik, kalmadı metelik” diye yoksulluk türküsü söyleyen vatandaşın gördüğü gerçek “Yanlış politikaların ülkeyi tükenme noktasına getirdiğidir!”
Türk futbolu nereye?
Futbolumuz neden bir milimetre bile ileri gidemiyor?
UEFA ve FİFA’da neden en dipteyiz?
Bunun en önemli sebebi kötü yönetimdir!
Yarın Türkiye Futbol Federasyonu’nda “Başkanlık seçimi” var. Sonuç şimdiden belli:
Gaziantep Kulübü Başkanı Mehmet Büyükekşi Futbol Federasyonu Başkanı olacak.
Öyle yanlış bir kanun
var ki, sanki Türk futbolunu sabote etmek için hazırlanmış...
Yasaya göre bir delegeye imza veren, ikinciye veremiyor. Bunu iyi kullanan Mehmet Büyükekşi, sarayın siyasi gücünü de kullanarak, delegelerden tek tek imza alıp karşısına çıkacak rakibi Hüseyin Yangın’ın önünü kesiyor.
Nasıl bir demokratik anlayıştır bu?
Türkiye Futbol Federasyonu’nun eski başkanlarından M. Kemal Ulusu, Mehmet Büyükekşi’ye seslenerek:
“Değerli kardeşim, gel eski başkanını dinle ve rakibin Hüseyin Yangın beyin imza toplamasına engel olma! Seçim bari 2 adaylı demokratik seçim olsun.” dedi ve ekledi:
“Tek adaylı seçime tepki gösteren Sayın Ali Koç’u, eski bir başkan olarak içtenlikle kutluyorum.”
Ulusu haklı... İlkel ve antidemokratik zihniyet değişmedikçe Türk futbolu nal toplamaya devam eder!
TEBESSÜM
“Anasının kızı!”
Genç kadın annesine kocasını şikâyet ediyor:
“Ah anneciğim, çok korkuyorum...”
“Neden korkuyorsun kızım? Ne oldu ki?”
“Kocam o kadar kıskanç ki... Ona ihanet edersem beni öldüreceğini söylüyor!”
Annesi hafifçe tebessüm ediyor:
“Amaan, korktuğun şeye bak, baban da hep öyle söylerdi! Bak, hâlâ yaşıyorum!”
GÜNÜN SÖZÜ
Aşılması imkansız hiçbir dağ, hiçbir duvar yoktur!
