Şu garip sözleri ancak dünyadan haberi olmayan sıradan biri söyleyebilir:

“Bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, bütün düşünce setlerimizi yok etmiştir. Bugün konuştuğumuz Türkçe’nin düşünce üretebilmesi mümkün değildir”

Cumhuriyet karşıtı olan ve Türkçe’ye de hakaret eden kişi ne yazık ki, sıradan biri değildir.

Bu sözler iktidarın önde gelen isimlerinden AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal tarafından Uluslararası Kitap ve Kültür Fuarı’nda söylenmiştir.

Cumhuriyet Devrimleri’ni hedef alan Mahir Ünal’a, bu düşmanca tutumu nedeniyle büyük tepki oluştu.

★★★

Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Dursun Atılgan, bana gönderdiği e-postada: “Mahir Ünal bu açıklamasıyla ‘Dezenformasyon/Sansür’ yasasına aykırı davranıp olmuyor mu?” diye sordu ve ekledi:

“Mahir Ünal’a ve onun gibi düşünenlere şunu da hatırlatalım. Türkiye Cumhuriyeti nitelikli, halka dayalı ve halk mayalı bir cumhuriyettir. Türk milleti, Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değiştirilmesine asla izin vermeyecektir.”

★★★

Doğru Parti Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu da, Mahir Ünal gibilerin yer aldığı AKP’nin Anayasa Mahkemesi tarafından, laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu gerekçesiyle mahkum edildiğini, bu nedenle sabıkalı bir parti olduğunu belirterek:
“Laik Cumhuriyeti ve demokrasiyi yıkmaya kararlı bir partinin, dürüst-adil-şeffaf-eşit şartlarda bir seçim yapacağına inanıyor musunuz?”
diye sordu.

★★★

Ünlü tarihçimiz Sinan Meydan da, Ünal’a sosyal medya hesabından “Yalan bilgi suç değil mi Mahir Ünal?” diye sordu ve:

“Cumhuriyet öncesi okur-yazar oranı yüzde 10 bile değildi. Kadınlarda ise birçok ilde yüzde 1’e bile ulaşmıyordu. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçilirken 40 bin köyün 37 bininde okul yoktu. Harf devrimiyle okur-yazar oranı 94 yıl sonra bugün yüzde 90’ı geçti” dedi.

Sinan Meydan yerden göğe kadar haklıdır.

Atatürk devrimleri bu ülkeyi aydınlığa çıkartmış, uygarlığa taşımıştır.

Mahir Ünal, Cumhuriyet tarihini iyi okusaydı bilgi sahibi olur, böyle konuşmazdı!

Yusuf Kenan Anadolu Lisesi


Süleyman Demirel’in, Turgut Özal’ın, Vehbi Koç’un terzisi denilince aklıma hemen Yusuf Kenan gelir.

Yıllarca birçok ünlü siyasetçi, iş adamı ve sinema yıldızının elbiselerini diken Yusuf Kenan, bir süre önce karar verdi ve kendini emekliye ayırdı.

Fakat... Çalışmaya alışmış bir insan, emekli olunca da duramaz. Yusuf Kenan da kendisini hayır işlerine verdi.

Malatya onun doğduğu yer... “Annem beni kabak tarlasında doğurmuş” diye hayatını anlatır... Yusuf Kenan, şimdi doğduğu şehre, ikinci büyük okulunu yaptırdı.

Daha önce annesi ve babasının adına “Nazife-Mustafa Küçükaslan ilk öğretim okulu”nu yaptırmıştı. Şimdi kendi adına bir lise yaptırıp Milli Eğitim’e bağışladı.

“Yusuf Kenan Anadolu Lisesi” adını taşıyan okulda 850 öğrenci eğitim görecek. Okul, hafta içinde törenle açıldı.

Yusuf Kenan’ın keyfine diyecek yok. O kadar mutlu ki... “İmkanı olan herkes benim gibi davransın. Bu güzel ülkeye hepimizin borcu var” diyor.

TEBESSÜM

Başarısız öğrenci...


Notları zayıf olan başarısız bir öğrenci, profesörün yolunu keserek:

“Hocam” diye bağırmış “Beni bir yıl daha sınıfta bırakırsanız, vallahi beynime bir kurşun sıkarım.”

Profesör hafifçe gülümseyerek:

“İmkanı yok başaramazsın evladım.” demiş.

“Neden başaramazmışım?”

“Çünkü sen daha beynin nerede olduğunu bilmiyorsun!”

GÜNÜN SÖZÜ


Çağdaş olmayan kafalardan büyük insan çıktığı görülmemiştir!