Bir kitap okuyorum. Adı:

“Zamanı Durduran Saat”

Türkiye’de “Yapılamaz” denilen işleri yapan ve bozkırın ortasında imrenilecek mucizevi bir kent yaratan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in yaşam öyküsü...

Yazar Cemalettin N. Taşçı, Yılmaz Hoca ile “nehir söyleşi” yapmış... Çocukluk yıllarından başlayıp bugüne kadar geliyor. Kitapta, küçük bir bozkır kenti olan Eskişehir’de, devasa hayalleri birer birer hayata geçiren, adı gibi “Yılmaz” bir adamın kendi ağzından hayatı anlatılıyor.

510 sayfalık kalın kitabı özetlemek gerekirse şunları yazabiliriz:

■ Yılmaz Büyükerşen, delikanlılık çağında gazetecilik yaparak hayata atılıyor, bomba gibi patlattığı haberlerle ortalığı sarsıyor.

■ Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde tahsiline devam ederken, bir yandan da sanat sevgisiyle “Akademi Tiyatrosu”nu kuruyor.

■ Akademi’den mezun olunca aynı okulda asistan oluyor. 1968’de “doçent”, 1973’te “profesör” unvanını kazanıyor.

■ Anadolu Üniversitesi Rektörü oluyor ve rektörlük yıllarında Eskişehir’de harika bir üniversite yaratıyor.

■ Türkiye’de başlı başına bir eğitim reformu olan “Duvarsız Üniversite” ya da “Açık Öğretim Sistemi”nin fikir babası ve kurucusu oluyor.

■ Anadolu Üniversitesi’ne bir havaalanı ve uçak filosu kazandırıyor.

■ Radyo Televizyon Yüksek Kurulu Başkanlığı yapıyor. Türkiye televizyonlarının en özgür olduğu dönem onun zamanında yaşanıyor. Şimdiki RTÜK gibi yasakçı, partizan ve baskıcı davranmıyor.

■ Anadolu’da Batı standartlarında üniversite yaratan Yılmaz Büyükerşen, haksız ve usulsüz bir kararla rektörlük görevinden alınınca kıyamet kopuyor. Ulusal gazeteler manşet haberlerle onu desteklerken, öğrenciler de “Rektörümüzü isteriz” pankartlarıyla büyük protesto yürüyüşleri yapıyor.

■ İngiltere’de “British Open University” rektörü Sir John Daniel, İngiltere Kraliçesi’nin verdiği yetkiye dayanarak Yılmaz Büyükerşen’e “onursal doktora” payesi veriyor.

■ DSP lideri Bülent Ecevit’in ısrarlı teklifleriyle siyasete atılıyor. 1999 yılında “21’inci yüzyılda çağdaş Eskişehir’i, yeniden büyük Eskişehir’i yaratmak için 26 söz veriyorum” diye vaatte bulunarak Eskişehir halkının güvenini kazanıp Büyükşehir Belediye Başkanı seçiliyor.

■ Büyükerşen, o günden bu yana arka arkaya 5 defa Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. 23 yıldan beri Başkanlık görevine aralıksız devam ediyor.

■ Yılmaz Büyükerşen Eskişehir halkına verdiği 26 sözü de tuttu ve doğduğu kent olan Eskişehir’de yaratıcı belediyecilik anlayışıyla dünyanın en güvenli ve sevimli şehirlerinden birini yarattı.

YARIN: Bozkır ortasında yaratılan mucize kent Eskişehir’i anlatacağım.

TEBESSÜM

“Siz nasıl yaratıklarsınız?”


Eski yıllarda Sağlık Bakanı olarak başarılı görevler yapan Doğru Parti lideri Rifat Serdaroğlu şimdi tek kişilik ordu gibi... Her yere yetişmeye çalışıyor. Bir yandan partisini yönetiyor, bir yandan TV programlarına çıkıyor, diğer yandan internet sayfasında her gün sert eleştiriler yazıyor.

Rifat Serdaroğlu’nun fıkralı bir eleştirisi şöyle:

“Kiliseye yeni bir papaz atanmış. Gelir gelmez ilk işi eski çanı temizleyip parlatmak olmuş ama ertesi gün bir karganın çanı pislediğini görmüş.

Tekrar temizlemiş, fakat ertesi gün yine aynı şey olmuş.

Sonunda, çanın yanına çok tuzlu bir peynir parçası ve bir tas şarap koymuş. Peyniri yiyen karga susayınca şarabı içmiş ve sızmış. Papaz:

“Be hayvan!” demiş “Yahudi olsan kiliseye gelmezsin, Hıristiyan olsan çana pislemezsin. Müslüman olsan şarap içmezsin. Sen nasıl bir yaratıksın yahu?

Serdaroğlu bu fıkrayı anlattıktan sonra ekliyor:

“Gelelim danışmanlara... Her ay 5-10 yerden maaş alırsınız, lojmanda bedava oturur kira ödemezsiniz. Devletin arabasını, benzinini, şoförünü, telefonunu bedava kullanırsınız. Zaten bir işe yaramazsınız... Siz nasıl yaratıklarsınız?”

GÜNÜN SÖZÜ

Ahmaklar ve cahillerle tartışmaya kalkarsan kaybeden sen olursun!