15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi’nden sonra benzer olayların bir daha yaşanmaması amacıyla alınması gerekli önlemleri de kapsayan çalışmalar için Meclis Araştırması Komisyonu 4 Ekim 2016’da çalışmalarına başladı, 4 Ocak 2017’de komisyonun CHP’li üyelerinin süre uzatma taleplerine rağmen bu çalışmalar sonlandırıldı. 141 kişi dinlendi.

Rapor, Komisyon Başkanı Reşat Petek tarafından 12 Temmuz 2017’de TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a verildi.

Raporun, basılıp TBMM’de okunması ve tartışmaya açılması gerekirken bu yapılmadı. CHP ve İYİ Parti, raporun TBMM gündemine alınması için çaba gösterdi. Ancak TBMM Başkanvekili Sadi Bilgiç “Yetkinleştirilerek başkanlığımıza sunulan bir rapor bulunmamaktadır” dedi. Böylece, raporun kayıp olduğu anlaşıldı. SÖZCÜ bu durumu “FETÖ raporu nerede? Yandı, bitti, kül oldu” manşetiyle duyurmuştu.

GECE GELEN MESAJ

Komisyon Başkanı Reşat Petek, 11 Temmuz 2017 tarihinde saat 23:25’te komisyon üyelerine şu mesajı gönderdi: “Değerli Komisyon Üyeleri, Raporumuz yarın (12.07.2017) saat 17:39’da TBMM Başkanlığı’na arz edilecektir. Komisyon olarak Meclis Başkanımız Sayın İsmail Kahraman’ı ziyaretimize tüm Komisyon üyelerimizin katılımı rica olunur. Saygılarımla. Reşat Petek- Komisyon Başkanı.”

CHP’li üyeler, raporun düzeltme ve değişiklikleri ile redaksiyon işlemlerinin tamamlandığından artık TBMM Başkanlığı’na sunulacağından bu mesajla haberdar oldu. Ama, tamamlandığı ve TBMM Başkanlığı’na sunulacağı ifade edilen rapor metni üyelere dağıtılmadı.

“O BİZİM RAPOR DEĞİL”

Komisyonun CHP’li üyeleri Aytun Çıray, (O dönem CHP Millevekiliydi), Aykut Erdoğdu, Sezgin Tanrıkulu ve Zeynel Emre raporu ancak komisyon sekreteryasında inceledi. Raporu görünce şaşırdılar. Meğer neler olmuş neler... 4 milletvekili, 14 Temmuz 2017’de TBMM Başkanlığı’na yazdıkları ortak dilekçede şunları aktarıyor:

“Raporu incelediğimizde, yapılan değişiklikler ve eklemeler, tashih niteliğinde düzeltme ve redaksiyonun çok ötesine geçmiştir. TBMM Başkanlığı’na sunulan rapor metni tarafımızdan incelenerek muhalefet şerhi yazılan rapor değildir; yapılan değişiklikler ve eklemelerle metnin son hali yeni bir rapor olma niteliğindedir.”

MUHALEFET ŞERHİNE MUHALEFET

Oysa TBMM İçtüzüğü’nün Komisyon Raporları başlıklı 42’nci Maddesi’nin altıncı fıkrasının ilk cümlesinde “Komisyon raporunun tümüne veya belli kısımlarına çekimser veya muhalif kalan komisyon üyeleri rapora çekimserlik veya aykırılık görüşlerini eklemek hakkına sahiptirler” deniliyor. İçtüzük açıkça komisyon raporunun üyelere dağıtılmasından sonra sadece ‘çekimser ve muhalif’ kalan üyelerin rapora görüş ekleyebileceğini düzenliyor. Raporu yazan komisyon, kendi raporuna muhalefet şerhlerini ekledikten sonra yeni bölüm yazamaz, ekleyemez. Buna rağmen, Komisyon Başkanlığı’nın, redaksiyon ve tashih nitelikli değişikliklerin ötesine geçerek yaptığı, CHP’li üyelerin “Muhalefet şerhine muhalefet” eder nitelikteki eklemeleri yer aldı.

SİYASİ AHLAKLA UYUŞMAZ

CHP’li üyelerin TBMM Başkanı’na sunduğu dilekçeye SÖZCÜ ulaştı. Rapora CHP’nin itirazlarının ne olduğunu o dilekçeden aktaralım: “Siyasi ahlak açısından; rapor üzerinde yaptığımız incelemede, 26 Mayıs 2017 tarihinde tarafımıza sunulan ve kamuoyuyla da paylaşılan taslak raporda yer almayan, partimizi suçlayan ağır iftiraların taslak rapor tarafımıza teslim edildikten sonra rapora eklendiği ve raporun nihai halinin CHP’li üyelerden gizlendiği ortadadır. Komisyon raporuna ‘Siyaset’ başlığı altına sonradan eklenen ve tarafımıza 26 Mayıs 2017’de teslim edilen taslak raporda yer almayan bu iftiraları kabul etmediğimizi vurgulamak istiyoruz. Bir oldubitti ile bizim incelemediğimiz ve dolayısıyla görüşlerimizi belirtmediğimiz unsurların eklendiği bir metnin nihai komisyon raporu olarak TBMM Başkanlığı’na sunulması açıkça bir İçtüzük ve Anayasa ihlalidir; siyasi ahlak ile de uyuşmaz.

İFTİRA NİTELİĞİNDE

Muhalefet şerhine esas aldığımız ve taslak raporda yer almayan, ancak sonradan eklenen iftira niteliğindeki bu ifadelerin, raporun TBMM Başkanlığı’na teslim edilecek nüshasında ortaya çıkmasının, gerek TBMM’nin çalışma usul ve kültürüne, gerekse de etik kurallara uymamaktadır. Eğer tashih ve redaksiyonun ötesinde, yeni içerik eklenmesi gerekliliği oluştu ise yapılan her türlü ekleme ve değişiklik konusunda komisyon üyeleri olarak bilgilendirilmemiz gerekirdi. Raporun bu yeni halinin üyelere dağıtılması ve yeniden görüş istenmesi hem usul hem de siyasi ahlakın gereğidir.

SONUÇ YOK

Sonuç olarak; 26 Mayıs 2017 tarihinde komisyon üyelerine gönderilen taslak raporda yapılan tashih ve redaksiyon dışındaki düzeltmeler haricinde yapılmış olan eklemelerin metinden çıkarılmasını talep ediyoruz. Bu yapılmadığı taktirde de, yapılan eklemeler üzerindeki inceleme ve görüş bildirme haklarımız TBMM İçtüzüğü’ne aykırı bir biçimde engellenerek TBMM Başkanlığı’na basılmak ve dağıtılmak üzere Komisyon Başkanlığı tarafından 12 Temmuz 2017 tarihinde sunulan rapor metninin, tarafımıza ek inceleme ve ek görüş bildirme imkanı tanınması talimatıyla iade edilmesi hususunda gereğini arz ederiz.”

CHP, bir sonuç alamadı. ‘Darbe Araştırma Raporu’nu soracak olursanız, o rapor da TBMM’de görüşülmüyor.