Bir okurum, nereden bulduysa, 30 yıl önce TRT İstanbul Televizyonu’nda canlı olarak yayınlanan ‘Hodri Meydan’ adlı programımdan bir bölümü göndermiş...

★★★

Yıl, 1990 ‘Hodri Meydan’ da konuğum; geçen yıl vefat eden Başbakan Yıldırım Akbulut...

Ülke sorunlarını konuştuktan sonra sözü, halk arasında dilden dile anlatılan Akbulut fıkralarına getiriyorum.

Babacan, dürüst ve alçakgönüllü bir siyasetçi olan Yıldırım Akbulut, gülümseyerek dinliyor. Alışık olmadığım düzeyde hoşgörü gösteriyor.

Sıcak yaklaşımından aldığım cesaretle soruyorum:

“Efendim hakkınızda fıkralar olduğunu biliyor musunuz?

“Tabii biliyorum!..”

“Sayın Başbakan, izin verirseniz, hoşgörünüze sığınarak bu fıkralardan birini ekrana getirmek istiyorum. Ama sizin onaylayacağınız biri olsun” “Siz getirmeyin, ben anlatayım!”

“Şaka yapıyorsunuz herhalde?”

“Yok canım ne şakası! Ne var bunda?.. Halk sevdiğine takılır. Fıkralarım hoşuma gidiyor!..”

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, ekran başındaki milyonlarca seyirciye kahkahalar attıracak fıkrasını anlatmaya başlıyor:

★★★

“Yıldırım Akbulut, Erzincan’daki meyve ve sebze halinin müdürüdür. Bir gün sekreteri odasına gelir.

Sıkıntılıdır. ‘Efendim evraklarımız birikti, artık bunları koyacak yer bulamıyoruz. Kağıt fabrikasına gönderip imha ettireyim mi?’ diye sorar.

Yıldırım Akbulut, bir an düşündükten sonra;

‘Tamam’ der. ‘Gönderip imha ettirelim ama hepsinden birer fotokopi almayı unutmayalım!..”

Başbakan kahkahalarla gülüyor, ben gülüyorum, milyonlar gülüyor…

Türkiye o gece yastığa başını, gülümseyerek koyuyor…



★★★

Okurun gönderdiği kaydı seyretmeye doyamıyorum.

Zira yaşadığımız ağır baskıların neden olduğu ruh haliyle; sanki böyle bir program yapmamışım da, rüya görüyormuşum gibi geliyor.

Duygularımı yazıya dökmeyi düşünürken, varlığından onur duyduğum değerli çizer kardeşim Öznur Kalender arıyor:

“Dostum yeni çıkan kitabım ‘Ben Adamı Boyarım’ı getirmek isterim!..”

Telefonda sohbet ederken aleyhine açılmış dava olup olmadığını soruyorum.

“Olmaz mı? Beş davam var!..”

İkisini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın avukatları, hapis cezası istemiyle açmışlar.

Telefonu kapatırken Yıldırım Akbulut’un sözleri kulağımda çınlıyor:

“Halk sevdiğine takılır...Fıkralarım hoşuma gidiyor!..”

Nereden nereye?

Hakkındaki fıkraları gülerek anlatan hoşgörülü Başbakandan, karikatürünü çizene dava açanlara!..

Merhum Akbulut’un mekânı cennet olsun...