Dünya lideri Katar’dan dönüyordu, uçağına binme şerefine nail olan gazetecilerin gündemle ilgili sorularını yanıtladı. Gündem ‘fahiş fiyatlar’ olduğu için sorular zamlıydı, şöyle dedi:


“Biz hukuk devletiyiz! Para cezası demek ki bunları (fahiş fiyat çekenler demek istiyor) ıslah etmiyor! Para cezasının dışında atılacak adımları da masaya yatırır, bunların (kazıklamaya devam edenler demek istiyor) üzerine gideriz!”


MHP lideri de konuştu, “Bu açgözlülere müsamaha gösterilmemeli” dedi.


Erdoğan’ın havadayken verdiği mesaj dalga dalga yayıldı. Sonradan olma AKP’li Ağrı Belediye başkanı Savcı Sayan zabıtalara ‘hücuuum’ diye talimat verince o güne kadar denetlenmeyen marketlere baskınlar düzenlendi, bazılarının kapısına mühür vuruldu!


İktidar-market maçında başkasının attığı golü sahiplenip sevinen Ronaldo gibi yumruk havaya yapan Sayan, o karambolde şöyle dedi: “Kapatma kararımızdan sonra zincir marketlerin açık şubelerinde hem indirim, hem de etiket basma mesaisi başladı. Halkımız zincirleri kıracak güçtedir.”


Mühür vurma yetkisi olmadığı için elden ne gelir acaba diye düşünenlerden kimisi hedefteki marketlerin camını taşladı, kimi de camlara sevgi sözcükleri yazmaya başladı.


Atıp tutmalar devam ediyor, Savcı Sayan gibi bazıları da atılan adımlardan sonra etiketlerin değiştiğine inanıyordu ama enflasyonu ayarlama kurumu TÜİK, pişmiş aşa su kattı. Gıda enflasyonu öyle cart curtla düşmüyor, ‘yıllık yüzde 102.55’ şeklinde tam tersi artıyordu!


Farketmezdi ama...


Bahçeli konuşmasa etiketlerdeki fiyatlara, milletin anasını ağlatan enflasyona yan gözle bile bakmayanlar açtı ağzını yumdu gözünü... Onlardan biri, MHP Grup başkanvekili Erkan Akçay bir öneri getirdi: “Fahiş fiyat uygulamaya devam etmesi durumunda firmalar tamamen kapatılmalı! Kamuoyuna teşhir edilmeli! Firma sahibine ceza yediği sektörde faaliyet yasağı getirilmeli!”


İktidarın destekçilerinden, zamlardan korunmak için bütün tavuk gibi bütün kuzu alıp kestiren Mustafa Destici de mühim bir noktaya parmak bastı, “Fahiş fiyat uygulayan kapatılsın” dedi.


Ticaret bakanı Mehmet Muş, fahiş fiyat uygulamaya devam edenleri titretecek süper bir buluştan söz etti: “Tüm gıda ürünlerinin anlık takibini yapacak bir sistem geliştiriyoruz!”


Yurttaşa fahiş fiyat çekenleri ihbar edebileceğimiz Alo 174 şikayet hattı, Alo 175 tüketici danışma hattı, CİMER ve belki de en şahanesi(!) HFA-B yani Haksız Fiyat Artışı-Bildirimi uygulamaları da olduğuna göre, fahişçilerle savaşta Allah’ın izni, liderlerimizin dirayeti ile zafer çok yakındı...


Tam havaya girmiş, rahmetli Hasan Mutlucan gibi ‘Yine de şahlanıyor ammaaan’ diyecek kıvama gelmişti ki iktidar ve destekçileri, münasebetsiz bir haber çıktı.


Haber, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın ortak olduğu bol şubeli cafe zincirindeki fiyat ayarlamaları ile ilgiliydi!


Güya bu kafe zincirinde satılan küçük bardak çay yüzde 38 artarak 21 liraya, peynirli salata yüzde 66 artarak 65 liraya, Türk kahvesi 29 lira 75 kuruştan yüzde 41 artışla 42 liraya, kutu kola 39 liradan 53 liraya ayarlanmıştı!


Fahiş fiyat çekenlere, zincir marketlere ağza gelenin söylendiği, fahiş fiyat denilerek kapılara mühür vurulduğu, ‘para cezası demek ki bunları ıslah etmiyor’ denildiği, ‘bu açgözlülere müsamaha gösterilmemeli’, ‘fahiş fiyata devam eden firma tamamen kapatılmalı, ibret-i alem için teşhir edilmeli’ denildiği bir döneme denk gelen bu haber afalattı bazılarını...


Kara kara düşünüyorlar şimdi... Bizim çocuklara ait cafe zincirine ne diyecekler?