Latincede masa örtmede kullanılan koyu renkli kumaş demek olan ‘burra’ ve Yunancada yönetim anlamına gelen ‘kratos’ kelimelerinden türeyip, Türkçe dahil bütün dillere yayılmış: Bürokrat, bürokrasi... Anlamı, masaların egemenliğidir!


Kökleri Çin ve Roma imparatorluğuna dayanır. Değişime uğraya uğraya günümüze dek gelen bürokrasinin son aşamasına ise ‘adhokrasi’ yani ‘kullan, at’ deniyor! Özel görevlere yönelik, görevleri bittiğinde satılabilen, yok edilebilen, geçici yani!


Osmanlı bürokrasisi, bürokratları da meşhurdur. Yıkılıştan önceki bürokratlar ise köhnemişliğin simgesiydi!


Cumhuriyet döneminde Adana Valiliği, Bayındırlık ve Adalet bakanlıkları yapan Hilmi Uran o son dönemin bürokratlarıyla ilgili olarak, “Raif Bey isminde bir mektupçu imparatorluk zamanındaki bürokratların yalakalıklarını, maaşlarına üç kuruş zam alanların nasıl el etek öptüklerini bana ballandıra ballandıra aktarırdı” demiştir.


Mustafa Kemal Atatürk, kurtuluş mücadelesi sırasında Osmanlı bürokratlarından yakınmış, hatta İstanbul Hükümeti’nden Teşkilat-ı Milliye’ye ters düşmeyecek bürokratlar atanmasını istemiştir.


Atatürk, savaşın ardından ilk iş bu el etek öpen tayfadan kurtuldu. Cumhuriyet kendi modern sistemini kurmak için adımlar attı. Atatürk dönemi bürokrasisi, kişi otoritesine dayalı onur anlayışından, yasa ve kuralların onur anlayışına geçiş yaptı.


Bürokrasinin iyi ve kötü yanları olduğu gibi hastalığı da var... Bürokrasi hastalığı! Elemandan, yani bürokrattan değil, kurulan sistemden kaynaklanıyormuş bu hastalık...


Sistem müsait olunca bürokrasi hastalığı mikrobuna yakalanan bürokrat tipini efsane bürokrat, Vali Recep Yazıcıoğlu şöyle tarif etmişti: Otur, kalk oturma, hizaya gir, emir komuta... Bir faciadır, geri kalmışlıktır!


Memleketin ana muhalefet partisi genel başkanını milletin kurumlarına sokmayan bürokratların mazeretini Yazıcıoğlu’nun tarifinden sonra anlıyoruz! Ellerinde değilmiş, geçmiş olsun; bürokrasi hastalığına yakalanıp uf olmuşlar!


Kendisi de eski bir bürokrat olan CHP Genel Başkanı, AKP dönemi bürokratlarından epey dertli. En son, attığınız imzalara, verdiğiniz kararlara dikkat edin yarın sorumluluk size yıkılabilir falan dedi onlara.


AKP Genel başkanı Erdoğan bu sözlere çok kızdı, “Böyle bir rezilliğe, kepazeliğe, ahlaksızlığa izin vermeyiz” diyerek, bürokratlara sahip çıktı... Ama, Erdoğan’ın da bir zamanlar bürokratlara söylemediğini bırakmadığı ortaya çıktı!


Misal, 2001 yılında şöyle demişti kameralar önünde: Devlet imkanları belli bir siyasi parti veyahut da siyasi maksatlı operasyonlar için kullanılıyor! Devletin bürokratlarına suç işlettiriliyor! Bu işleri yapanlar, yaptıkları hukuksuz ve ahlaksız her türlü faaliyetin altında ezilecekler!


2003’te ise şunu demiş: Türkiye’de bir bürokratik oligarşi var!


Bu yıl, Mart ayında AKP’li vekillerin bürokratlardan şikayet etmeleri üzerine de şunu önermiş onlara: Biz bürokrasideki engelleri yıka yıka geldik. Gerekirse siz de yıkacaksınız!


***


Onlar dündü... Erdoğan, bugünlerde bürokratlara toz kondurmuyor gibi görünüyor! Fakat, işin perde arkası öyle değil galiba... Nereden öğrendik? Hazine bakanı Dr. Nebati’den! Para bulmaya gittiği Cannes’da yabancı yatırımcılara şunu dedi: Bürokrasiyi alaşağı ederiz, arkamızda cumhurbaşkanımız var!


Çok doğru... 20 yıllık AKP iktidarında alaşağı edilen, kullanılıp atılan, kapı önüne bırakılan bürokrat sayısı kafamdaki saç sayısından az değil! (Saçlarım da gürdür hani...)


Kılıçdaroğlu’nun bürokrat çıkışı Erdoğan’ı sinirlendirince, liderinin kızdırılmasına çok bozulan Kültür ve Turizm Bakanlığı ‘bakan danışmanı’ Selim Terzi, sosyal medya hesabından kahramanca bir çıkış yaptı. Şunu yazdı: Çok şükür ki, RTErdoğan’ın bürokratıyım!


Latinceden girdim, Yunancadan çıktım. Çin’den Roma’ya gittim. Osmanlı’nın yıkılmasında önemli payı olan bürokratlara, Atatürk’ün onları tasfiye edişine baktım. Erdoğan’ın tee 2002’de söylediklerini arayıp buldum. Dr. Nebati bakanın dediğinden, Kılıçdaroğlu’nun demeye çalıştıklarına kadar inceledim.


Benim bunca uğraşla anlatmaya çalıştığım zamane bürokratları meselesini, bürokrat Selim Terzi bir cümle ile özetleyiverdi: RTErdoğan’ın bürokratıyım!


Hay sosyal medyaya yazan eline sağlık, biz de onu demeye uğraşıyoruz birader...