Birkaç yıldır Asaf Savaş Hoca ile birlikte Dr. Barış Esen’in konuğu olarak her perşembe Bloomberg kanalının “Ekonomik Görünüm” saatinde iktisat sohbeti yapıyoruz. Geçen hafta Maliye Bakanı Dr. Nebati’nin televizyonlarda yayınlanan “Ekonomi modelimiz ne sonuç verdi, 2023’te ne olacak” açıklamalarını ele aldık. Bakan Nebati, izledikleri politikaya yeni değil “Türkiye” ekonomi modeli denmelidir; çünkü bu benzeri  olmayan özgün bir tasarımdır” diyordu. Ortada dört dörtlük bir model olmasa da test edilen “hipotez” vardır. Bu “Faizi indirerek enflasyonu düşürme ile eş zamanlı olarak halkın refahı azaltılmadan, dış-borç-kolik Türkiye ekonomisi, cari fazlayla büyüyen bir yapıya dönüşebilir” iddiasıdır. Hipotez, birinci deneme yılında doğrulanamadı. Filhakika TL değer kaybedince cari açık, (dışsal nedenlerle parasal olarak büyüdü) ama miktarsal olarak daraldı. Dış borç stoku da arttı. Bakan Nebati’ye göre tek başarısızlık enflasyonun yükselişiydi.  Bu da 2023’te terse dönecekti. Nitekim düşme başlamıştı. Dr. Nebati’nin hem tespitleri noksan hem de öngörüsü hayaldir. Bir defa halkın refah düzeyi ciddi oranda gerilemiştir. Enflasyonun doğru ölçülemediği bir ortamda GSYH büyüme hesabı tahkike muhtaçtır. Tek başarı, iktisatçılarımızın öngördüğü “önlenemez krizin önlenmiş olmasıdır.” Yılı kurtaran, turizm ve dış borçlanma olmuştur. Enflasyon hızının gerilemesinde baz etkisiyle birlikte TL’nin değer kazanmasının da etkisi vardır. 2023’te döviz fiyatı buna tepki verecek, enflasyonda yılsonu için verilen hedef tutmayacak halkın refahı da yükselmeyecektir.

HARP BİTMEDEN ENFLASYON BİTMEZ

Önce pandemi şimdi de Ukrayna savaşı yüzünden dünya ekonomisinde taşlar yerinden oynadı. Geniş kitlelerin gelir artışı, enflasyonun gerisinde kaldı. Çünkü hem üretim düştü hem ulaşım pahalandı. Bu ortamda kazananlar, petrol ve doğalgaz zengini Araplar ve ABD oldu. Pandemi, Çin hariç kontrol altına alınmış durumda. Ama Ukrayna savaşı tam bir çıkmazda. Daha da kötüsü tırmanma ve yayılma olasılığı var. Bu savaş bitmeden de dünya ekonomisinde taşlar yerine oturmayacak ve enflasyon durmayacaktır. Bittikten sonra da toparlanma zaman alacaktır. Çünkü  nasıl bir “New World Order” (Yeni Dünya Düzeni) kurulacağı belli değildir. Belki de (çok muhtemel) İkinci Dünya Harbi bittikten sonra başlayana benzer bir “Soğuk Savaş” dönemine girilecektir. Bu da dünya ticaretini daraltacaktır. Yeni senaryonun başaktörü de Çin olacaktır. Türkiye şu ana kadar durumu iyi idare etti. Ne Ukrayna ne Rusya ne de ABD+AB ile papaz oldu. Ancak savaşan taraflar bir noktada bizi “kimden yanasın, seçimini yap” baskısı altına alabilir. Bu da Türkiye ekonomisine ilave maliyet bindirir.

EKONOMİ BOZULUNCA EVE SERVİS ÇAĞIRILMAZ

Hemen her ülkede çoğunluğu oluşturan dar gelirli insanlar istediği hayatı yaşayamaz. Milli gelir dağılımın adil olmadığından, ülke ekonomisinin de iyi yönetilmediğinden yakınır. Haklıdırlar. Özgüveni düşük ülkelerde ise halk, çareyi ekonominin yönetimini icabında yabancı bir uzmana bırakmakta görür. Ekonomi, bozulunca eve servis çağırılarak onartılan aygıt değildir. Ta 1959’da Hocam Sadun Aren, “Ekonomide tüm sorunlar günün sonunda milli gelir dağılımına çıkar” demişti. Geçen hafta da MIT Profesörü Olivier Balanchard, “Enflasyon, işçiler, firmalar ve vergi mükellefleri arasında cereyan eden, bir milli gelir bölüşüm kavgasıdır; taraflar sonuca razı olmadan, enflasyon durmaz” dedi. Gazeteleri okuyun veya televizyonda haberleri izleyin. Herkes hükümetten ya vergi indirimi ya parasal destek ya ücret artımı ya ürünün fiyatına zam ya da girdilerin fiyatında indirim istiyor. Hükümet de devletimiz güçlüdür verir diyor. Zor verir!

SON SÖZ: Olmayacak duaya amin deyince dua kabul olmaz.