İYİ Parti lideri Meral Akşener’e FETÖ üyeliğinden açılan soruşturmada yedi yıl sonra kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

FETÖ’cü suçlaması ‘Yağmur’ kod adlı bir gizli tanığın ifadesine dayanıyor. Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’nda 4 Ağustos 2016’da ifade veren Yağmur, FETÖ’nün son dönem stratejisinin partilerden birine sızmak ya da yeni parti kurmak olduğunu iddia etti.

Bu girişim için Akşener’in düşünüldüğünü öne süren Yağmur, şu iddiayı ortaya attı:

“Akşener’in çeşitli yerlerde cemaat toplantılarına katıldığını ve cemaat talimatı doğrultusunda çalıştığını biliyorum. Bana bu bilgileri halen görüştüğüm örgüt mensubu kişiler vermektedir. Örgütün belirli aralıklarla toplantı yaptığını biliyorum. Bu toplantıların amacı Akşener’in MHP’nin başına geçirilmesiydi.”

İfadeleri okuduğunuzda Yağmur’un FETÖ’cü olduğunu düşünüyorsunuz.

Hayır.

Yağmur, Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde PKK üyeliğinden yargılanıyordu.

İddianamede suç tarihi olarak 6 Şubat 2016 gösteriliyor.

Bu tarih Cizre’de bir jandarma ve iki polisi şehit edenlerden ‘Sadık’ kod adlı PKK’lı Hakim Sungur’un yakalandığı gün...

Herhalde siz de asker-polis katili PKK’lının yakalanmasıyla Akşener’e “FETÖ’cü” diye iftira atan Yağmur’un nasıl bir bağlantısı olduğunu merak ediyorsunuzdur.

Anlatayım.

CİZRE’DE ÜÇ ŞEHİT 

PKK, 2015 yazından itibaren Güneydoğu’da birçok il ve ilçede hendek kazarak, ‘özyönetim’ ilan etti. En kanlı terör eylemlerinin gerçekleştiği merkezlerden biri de Şırnak’ın Cizre ilçesiydi.

PKK’lı Sungur ve 5 terörist silah ve bombalarla Suriye’den Cizre’ye sızdı.

Cudi Mahallesi’nde 31 Ocak 2016’da çatışma çıktı.

Jandarma Ahmet Semerci ile polis Ömer Güney ve Taner Cinpolat şehit düştü.

Sungur, ‘Canfeda’ kod adlı teröristle kaçtı.

Annesinin evine sığındılar.

Ev basıldı.

‘Canfeda’ öldürüldü.

Sungur, H.D.’ye gitti.

Bir akşam kalıp E.D.’ye geçti.

E.D.’nin evinden kendisine mahalleli imajı vererek, bir eline beyaz bayrak ve hortum alıp kaçtı.

Sığındığı evde, 6 Şubat 2016’da üzerinde iki el bombası ve bir miktar Kalaşnikof mermisiyle yakalandı.

Sungur, ifadesinde, ‘E.’ adlı kişinin kendisini barındırdığını söyledi.

Evin yerini gösterdi.

İçeride E.D. ve Yağmur yakalandı.

PKK’YA ‘AJAN’ LİSTESİ VERMİŞ

Sungur’un ilk ifadesine göre E.D., kendisinin çatışmalarda giydiği kıyafetleri yakıp yenilerini verdi.

Teröristi tıraş etti.

Ardından eve Yağmur geldi.

E.D. ve Yağmur, Sungur’da el bombası olduğunu fark etti.

E.D., Yağmur’dan ‘ajanların’, yani devlete çalışanların isimlerini yazıp kendisine vermesini istedi.

Yağmur da isimleri daha önce yazıp örgüte verdiğini söyledi. Hatta bir örgüt üyesini tedavi ettiğinden söz etti.

BAYGINMIŞ EVDE GÖRMEMİŞ

Sungur mahkemede, önceki ifadelerini reddetti. E.D.’yi ve Yağmur’u tanımadığını ileri sürdü.

E.D. ise Sungur’un mayınla kendisini tehdit ettiğini savunarak, şöyle dedi:

“Evimin önüne geldi. Elinde mayın vardı. Eve almamı, yoksa mayını evime atacağını söyleyince korkup bayılmışım. Ayıldığımda evde kimse yoktu. Sungur’u baygın olduğum için görmedim. 5-6 saat baygın kalmışım. Sungur, bu sırada evime girip çıkmış olabilir.”

E.D.’nin kıyafetinde barut izleri bulundu.

E.D. “Askerlerin beni dipçikle darp etmesi sırasında olmuş olabilir” dedi.

ÜZERİNDE ATIŞ ARTIĞI ÇIKTI

Yağmur ise “Emniyet mensuplarına ve askeri personele uzun zamandır yardımcı olurum. Çeşitli zamanlarda bilgi verdim, örgüt mensuplarının yakalanmasına yardımcı oldum” diye konuştu.

Yağmur’un ifadesinden:

“Sungur’un E.D’nin evinde olduğunu öğrenince su isteme bahanesiyle gittim. HDP’li gibi konuşarak, Sungur’un güvenini kazanmaya, kim olduğu ve örgütteki rolü hakkında bilgiler edinmeye çalıştım. Üzerini yokladığımda iki sert cisim olduğunu fark ettim. İşe yarar bilgileri edindikten sonra teslim olmasını söyledim.”

Peki Yağmur, bu bilgileri emniyetle paylaşmış mı?

Hayır.

“Şarjım olmadığı, o sırada etrafta asker ve polis bulunmadığı için ihbarda bulunamadım” dedi.

Kaldı ki...

Gerekçeli kararda, Yağmur’un haber elemanı olduğuna dair bir kayıt bulunmuyor.

Ayrıca Yağmur’un üzerinde atış artığı çıktı.

“Atış artığı bulunmasının sebebi darp edildikten sonra askerlerce verilen bezle üzerimi silmemdir” dedi.

Yağmur, PKK’ya liste verdiği iddiası yalanladı.

BİR TEK O BERAAT ETTİ 

Savcı esas hakkındaki görüşünde üç sanıkla birlikte Yağmur’a da örgüt üyeliğinden ceza istedi. Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesi, kararını 27 Mart 2017’de açıkladı.

Sungur’a dört kez müebbet...

E.D.’ye örgüt üyeliğinden 10 yıl 6 ay...

H.D.’ye örgüte yardımdan 4 yıl 2 ay hapis verildi.

Yağmur ise beraat etti!

Gerekçeli kararda şöyle denildi:

“Sungur’un saklanmasına, örgüt tarafından ajan ilan edilenlerin isimlerinin liste halinde verdiğine dair delil olmadığı..”

Yağmur’un beraatı kadar, tahliye edilmesinin de Akşener’e iftira atmasıyla bağlantısı olduğunu düşünüyorum.

Çünkü Akşener’e “FETÖ’cü” dedikten 28 gün sonra, 2 Eylül 2016’da bırakıldı.

Aynı evde yakalandığı E.D. hâlâ içeride.

BAŞKA KURBAN VAR MI?

Akşener FETÖ soruşturması açıldığında MHP’de genel başkan adayıydı. Bu soruşturma eliyle Akşener’in mücadelesi lekelenmek istendi. Ardından İyi Parti ile başlayan, Millet İttifakı ile süren muhalif tavrı tehdit edildi.

Ergenekon’dan alışık olduğumuz üzere bu kirli iş için üç şehidin katili bir PKK’lı ile aynı evde bulunan terör şüphelisi kullanılıyor. Bu kişi cezaevinden ve mahkumiyetten yırtma karşılığında hiç görmediği Akşener’in cemaat evine gittiğini ve FETÖ’den talimat aldığını öne sürüyor.

İfadesinden 28 gün sonra bırakılıyor.

Ardından beraat ettiriliyor.

Yağmur’un dosyası yedi ayda kapatılırken, eski İçişleri Bakanı Akşener’in dosyası yedi yıl sürüyor.

Merak ediyorum.

Acaba...

Yağmur başka hangi muhaliflere kara çalmak için kullanıldı?

Akşener, iftira Yağmur’unun tek kurbanı mı?

Eski İçişleri Bakanı’nı muhalif olduğu için PKK’lıdan daha tehlikeli gören bir iktidar, ömrünü uzatabilmek için memleketi açık cezaevine çevirmekten çekinmez.