Sayın Devlet büyüğümüz, son yapılan Anayasa reformu ile tek sorumlu olunca, ekonomiyi de kendi yönetimine aldı. ‘Ben ekonomistim’ dedi ve bu konuda uygulayacağı ekonomik sistemin “Faiz-Enflasyon” ilişkisi ile yönetileceğini söyledi. Bu konuda yapılan eleştirilere,

“Ayın 24’ünü hayırlısı ile bir atlatalım, bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz…”

“Dün de düşük faiz diyordum, bu günde düşük faiz diyeceğim. Bu benim için tabi olduğum  NAS’tır”.

“Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece faiz yükselmez. Faiz devamlı düşecek. Amerika’da, Avrupa’da yükselebilir ama Türkiye’de faiz düşecek. Göreceksiniz enflasyon da, faiz de düşecek”.

“Bu görevde olduğum sürece, faizle mücadelemiz ve enflasyonla mücadelemiz sürecek. NAS ortada .NAS ortada olduğuna göre sana bana ne oluyor?”.

“Faizleri düşürmüyormuşuz. benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak NAS’lar neyi gerektiriyorsa benden başka bir şey beklemeyin”.

“Bu kardeşiniz bu görevde olduğu sürece faiz her geçen gün, hafta ve ay düşmeye devam edecektir. Kimse bize bu konuda akıl veremeyecektir”.

“Şu anda faiz lobileri çökmeye başladı. Artık faiz oranları da tek haneli rakamlara düşüyor. Özel sektör bankaları da faiz düşürmeye başladı” dedi.

Sayın Devlet büyüğümüz bir seyahatinde ilk kez,15 Temmuz 2018 tarihinde, Bloomberg TV’ye verdiği mülakatta ‘faiz sebep, enflasyon sonuçtur’ dedi. Bu tarihten sonra Merkez Bankası bağımsızlığı da rafa kalktı ve ekonominin kontrolünü kendi kontrolüne aldı. Merkez Bankası’ndaki dövizle, doları kontrol altında tutmak için Merkez Bankası stokları bitirmekle kalmadı, eksi 60-70’lere ulaştığı iddia edildi.

14 Mayıs, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar dolar tutuldu.

Ekonomistler, sürekli ‘yapmayın etmeyin her geçen gün kötüye gidiyoruz. Gelecekte enflasyon nedeniyle Türkiye yaşanmaz hale gelecek’ dediler. Dinletemediler.

14 Mayısta seçimler yapıldı, Sayın Erdoğan seçimi kazandı, ama  bir enkaz devraldı. Millet dedi ki, ‘memleketi siz bu hale getirdiniz, ancak siz çıkarabilirsiniz.’

Yeni kabine açıklandı. Yepyeni isimler bakan oldu ama tanıdık bir isim Mehmet Şimşek de bakan olmuştu.

Sayın Şimşek geçmişte bakanlık koltuğunda uzun süre1 oturdu. Sayın Şimşek görevde iken, iş adamları ile yaptığı bir toplantıda, yağmur geliyor damlarınızı onartın deyince ipler koptu. Ayrılıkta, ekranda Sayın Erdoğan, sayın şimşek için inanılmaz olumsuz sözler söyledi.

Bu kez ne Şimşek’le ne konuşuldu ne sözler verildi, Şimşek ikinci kez görevi kabul etti.

Sayın Şimşek, Sayın Nebati’den görevi devralırken mikrofonlara, ”Artık Rasyonel politikalar uygulanacak” dedi. Işık saçan gözleri ile sayın Nebati dinliyordu. Devir heyecanı ile, sanıyorum Rasyonel (Akılcı) politikalar uygulanacak sözü yenilir yutulur değildi. Ne demek, şimdiye kadar  uygulayanlar akılsız mı idi?. Ne Sayın Nebati’den ne de yukarıda bu ekonomik politikalarda ısrar edenlerden bir ses çıkmadı çok şükür.

Borçlar inanılmaz. Şimşek Londra’da paranın kaynağından geldi. Kemal Bey Londra’yı ziyaret edince , Sayın Erdoğan, ‘tefecilere gitti’ diyerek eleştirmişti.

Sıra, Devlet büyüğümüzün Arap para babalarını ziyaret etmesine gelmişti. Bakalım onlar ne yapacaklar, ne karşılığı evet diyecekler. Onlar da biliyorlar ki Türkiye zorda. Ucuz ucuz kapatırız mı diyecekler!!!

Bu Arap liderler, Sayın Erdoğan’ın ziyaretlerinde, karşılıklı ticaret ve parasal destek konuşulurken, inşallah içlerinden, adam bizden parasal destek istiyor da bindiği uçağa bakar mısın demezler mi?.

Sayın Cumhurbaşkanı, siz saraya  taşınmadan halkla iç içe olduğunuzdan her türlü olumsuzlukları görüp anında gereğini yapıyordunuz. Saraya taşınınca adete halktan koptunuz, koparıldınız. Çevreniz  veya danışmanlarınız size bu olumsuzlukları tam anlamı ile anlatmıyorlar. Eğer, tüm gerçekleri önünüze dökseler, siz bu tabloya isyan eder ve bu yanlış bilgileri size verenleri azarlarsınız.

Sizinle, İstanbul Tıp Fakültesi Dekanlığım döneminden (1996) tanışıklığımız olduğu için, eğer değişmediyseniz, milletim dediğiniz kesim çok zorda.

Halkın kemerlerinde sıkılacak delik kalmadı. Eğer kemerler bu denli sıkılacaksa, bu saraydan başlamalı ve tüm kadrolar buna uymalı.

Sizler, geçim ve beslenme için herhangi bir harcama yapmadığınız için, yaşamın nasıl dayanılmaz hale geldiğini anlayamazsınız.

Sizin milletim dediğiniz kesim çok zorda. Enflasyon diye önünüze konulan rakamlar gerçek değil.

Bu dünya da her şey kalıbına uydurulur ama unutulmamalıdır ki, Yaradan’ın bilgisayarına virüs girmiyor.

SON SÖZ; Daha fazla, PETROL ve DOĞALGAZ bulmayın… Seçim öncesi “Fışkıran petrol ve doğalgaz, seçim sonrası ZAM YAĞMURU”na döndü.  YURTTAŞ