Yerel seçimlere çok az bir süre kaldı. Göz açıp kapayıncaya kadar Mart gelecek.

Sayın Erdoğan seçimi kazandığı günün akşamı yerel seçim startını verdi. Yerel seçimler için büyük bir hazırlık içinde ve harıl harıl çalışıyorlar. Özellikle millet ittifakını oluşturan partiler ne yapıyor derseniz, birbirlerine laf sokuşturuyorlar.

Bu arada ana muhalefet CHP ne yapıyor derseniz işte bu sorunun cevabı çok zor. Ne yaptıklarını bilen olmadığı gibi, kendileri de bilmiyor.

Genel Başkan gemiyi iskeleye kazasız belasız yanaştıracağım diyor. Gemi, fırtınalı denizde bir oraya, bir buraya savruluyor. Birinci kaptan, ikinci kaptanla, çarkçı başı personelle, personel yolcularla kavgalı. Tam bir kaos var.

Kaptanın, yıllarca birlikte çalıştıkları yardımcıları, gemi bu koşullarda sizinle bu fırtınayı atlatamaz. Bakın, 13 yıldır kaptansınız, bu süreçte bir arpa boyu yol alamadık deseler de, söz dinletemiyorlar. Siz kenara çekilseniz bizler gemiyi iskeleye yanaştırırız diyorlar. Ancak Ser kaptan gitmemde, gitmem diyor.

Sayın Kılıçdaroğlu, sizi Cumhurbaşkanı adayı olun diyen ekip, şimdi sakın genel başkanlığı bırakmayın diyorlar. Yerinizde olsam, sizi orada oturmaya zorlayanları dinlemem.

Sosyal medyada yazılanları ve kamuoyunda konuşulanları duyunca inanın çok üzülüyorum. Ne olursa olsun, Genel Başkan olarak partinin başında 13 yıl bulundunuz.

Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybeden Sayın Kılıçdaroğlu, ertesi gün tüm danışmanlarına yol verdi. Birlikte çalıştığı ekip arkadaşlarından bazıları da artık partinin aynı kadroyla yerel seçimlere gidilemeyeceği kanısına vardılar ve ‘değişim dediler.

Sayın Genel Başkan, kurultay için  yeni bir tüzük hazırlığı içinde. Yönetim değişimin ilkesel olması gerektiğini söylüyor. Efendiler, seçmen değişimin kişiler üzerinden yapılmasını istiyor.

Parti kurultay hazırlıkları kapsamında, tüm il ve ilçelerde seçimler yapılıyor. Bir yandan, parti içi demokrasi diyerek yeni bir tüzük diyorlar da, diğer yandan Değişimcilerin kazandıkları yerlerde seçimleri iptal ediyorlar.

İl ve ilçe seçimlerin de Belediye Başkanları çok etkin. Seçimler, bir tür onların kontrolünde. Özellikle İstanbul’da ilçe Belediye Başkanları, yapılacak kurultayda bir şeyin değişmeyeceği ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun yeniden seçileceğini bildiklerinden, yeniden aday gösterilmek için, her fırsatta  Sayın Genel Başkan’a bağlılıklarını bildiriyorlar.

Milletvekili seçildikten sonra, TV ve yazılı basında Sayın Sarıgül sıkça yer almaya başladı. Eski siyasetçi ve ortamı iyi koklayan biri olarak ne zaman nerede durması gerektiğini çok iyi bilir. Şişli’de uzun yıllar başarılı bir başkanlık yaptı. İstanbul BŞBB için yarışa girdi, kaybetti. DSP’den yeniden Şişli için aday oldu, ismi hiç duyulmamış bir adaya karşı kaybetti. Unutulmaya başlamıştı ki, bir hamle yaptı ve yeniden CHP’ye döndü.

Geçmişte bir dönem Sayın Sarıgül, Siirt’teki konuşmasında, ‘’iki dönem kaybeden genel başkan gitmelidir’’ demişti. CHP’nin çiçeği burnunda Erzincan milletvekili Sayın Sarıgül, şu anda, girdiği hiçbir seçimi kazanamayan sayın Kılıçdaroğlu’nu yalnız bırakmıyor. Genel Başkan’ı moral depolasın diye Erzincan’a götürdü. Sağ olsun, çok yalnız kalan genel başkana teknik direktörlük yapıyor. Teknik direktör olarak da ilk uygulaması, takımın as oyuncusu Özgür Özel’e, Genel Başkan’a karşı ‘değişim’ dedi diye ‘kadro dışı’ dedi.

Sayın Kılıçdaroğlu, modası geçmiş, teknik direktör ve oyuncularla takım kuramazsın. Kafanız iyice karışık. Cebinizden çıkardığınız 200 TL ile konuşma yaparken, verdiğiniz ”çeyrek altın” örneğinde söylediğiniz fiyat herkesi şok etti. Anında sosyal medyada gündeme düştü. Bu altın fiyatı konuşmanız için yapılan  yorumları sakın okumayın, çok üzülürsünüz

Sayın Genel Başkan, çeyrek altın sizin dediğiniz gibi değil, 2.802.00 TL civarında.

Değerli okurlar; güftesi ve bestesi, büyük usta Teoman Alpay’a ait hüzzam eser
“Böyle mi esecekti son günümde bu rüzgar
Bütün kuşlar vefasız mevsim artık sonbahar” şarkısını dinleyince, inanın çok hüzünlendim.

SON SÖZ; “İnsanlar göründükleri gibi olmalıdır. Eğer değillerse hiç görünmesinler daha iyi”. SHAKESPEARE