Halkın büyük umutlar bağladığı Cumhurbaşkanlığı seçimi kaybedildi. Bu sonuç CHP içinde de haklı olarak hareketlenmelere neden oldu. Gerek parti içinden, gerek kamuoyunda, Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu başarısızlık sonucu istifa eder  beklentisi yoğun biçimde konuşulmaya başlandı.

Sayın genel başkan, bırakın istifayı seçim sonucunda alınan yüzde 48’lik oyun büyük başarı olduğunu dile getiriyor ve geleceğe dönük hedefler koyuyor. Bu konuşmaları gösteriyor ki niyet, genel başkanlığa devam.

Başarı, seçim kazanmakla olur. Bir şeyi unutmuştu Sayın Kılıçdaroğlu, alınan bu yüzde 48’lik  oy, Sayın Erdoğan’ın gitmesini isteyen  tüm Demokratik kesimlerin verdiği oyların toplamı idi. Ölçü mü,14 Mayıs’ta yapılan milletvekili seçimlerinde, genel başkanı olduğu CHP’nin aldığı oy oranı, başarılı mı, değil mi bu durumu açık ve net ortaya koyuyordu.

Parti içinde, yetti artık “Değişim” sesleri yükselmeye başladı. Çünkü
100 yıllık parti bu durumu hak etmiyordu. Seçmen, bu başarısızlık sonucu, geleceğe dönük tüm hayallerini yitirmişti. Ülke, daha neler neler yaşamalıydı ki CHP iktidar olsun..

Değişim diyerek bir araya gelen bir gurup, ortak akılla  gelecek yerel seçimlerde başarı arayışları için formüller aramaya giriştiler. Değişim diyen bir gurup Partililer kendi aralarında Zoom toplantısı yapmaya başladılar. Sanki yangından mal kaçırıyorlarmış  gibi, sizler  gizli gizli neler karıştırıyorsunuz diye, başta genel başkan ve parti yönetimi tarafından  “etik dışı” diyerek eleştirildiler. Bu toplantılar masum olup, ortada tüzük ihlali gerektirecek bir durum da yoktu. Değişim zamanı çoktan gelmiş, geçiyordu. Ancak, değişim diyenler, bu değişimin içeriğini her nedense bir türlü açıklamıyorlar!!

Her söze başlandığında, sosyal Demokrat bir partiyiz, her türlü özgürlüğün teminatıyız denen partide, masum bir araya gelişler bile artık, etik dışı kabul ediliyordu.

Tüm bunlar yaşanırken, Sayın Kılıçdaroğlu, CHP’li Belediye Başkanlarını genel merkezde toplantıya çağırdı. Toplantıda başkanlar lehte aleyhte konuşmalar yaptılar. Ertesi gün parti meclisi toplandı.

Değerli okurlar; Belediye Başkanları toplantısında en son Sayın Kılıçdaroğlu konuşuyor.
“ Çok memnun oldum. Aile içinde. konuşalım. Herkes birbirine söz söyleme hakkına sahip. Bizler üzülmedik mi sanıyorsunuz? Seçimi kaybettim, bir hafta eşimin yüzüne bakamadım. Kolay mıydı?” diyor.

Devamla, değişim tartışmalarına da girerek şöyle diyor.
“ Genel başkanlık yükünü taşıyabileceğine inanacağım, CHP’nin ilkelerine bağlı partiyi ileri götürebilecek ve geçmişi temiz birisi olsa yarın bırakırım. Kurultayda ne yapılması gerekiyorsa  yapılır. Ortada bir kayıp var. Ama hepten başarısızlık saymak doğru değil” diyor.

Sayın genel başkan, bu konuşmanızı okuyunca, Anadolu’da çok alışılmış bir söz vardır” ağzından çıkanları kulağı duymuyor“ derler.

Bu sözleri 100 yıllık partililere mi söylüyorsunuz?.

Sayın genel başkan fakındamısınız, yaptığınız konuşmada  bir bölüm var ki, CHP’ye gönül vermiş milyonlara bir tür  hakaret ediyorsunuz !!!

Ne demek geçmişi temiz?

Bunu söyleyerek ne demek istiyorsunuz?

Tüm yaşamı tertemiz milyonlar bu partiye oy veriyor. Genel başkanlık koltuğuna oturacak pırıl pırıl on binler var.

Bunları söylerken inanın çok üzülüyorum Ama siz, 13 yıllık Genel Başkanlık sürecinde, bırakın insan yetiştirmeyi, parti içinde donanımlı, ilkelere bağlı, gelecekte o koltuğa oturabilme olasılığı olan tertemiz, partinin tüm öz evlatlarını birer birer parti dışına attınız.

Sayın genel başkan; 13 yıldır o koltukta oturuyorsunuz. İlk geldiğinizde “ başaramazsam bırakırım” dediniz.

Soru şu? Neyi başardınız?.

Devamlı gençlik dediniz, ancak 5,6,7 dönem adeta vekilliği meslek edinmişlerle partiyi yaşlılar topluluğu haline getirdiniz.

Uygar toplumlarda, sosyal demokrat bir parti seçimi kazanamazsa genel başkan anında istifa ediyor. Komşu Yunanistan’da  39 yaşında bir genel başkan  kazanamadı, ogün bıraktı.

Sayın Kılıçdaroğlu’nun aday olursa kazanamayacağını çeşitli yazılarımda defalarca dile getirmiştim. Adaylığı kesinleşince, zorunlu olarak  yazılarımda yeri geldiğinde son güne kadar destek verdim.

Not; CHP’nin basın sözcüsü Sayın Öztrak’a gazeteci soruyor? Sayın Kılıçdaroğlu, sayın Özdağ’a ittifak için üç bakanlık sözü vermiş doğru mu? Sayın Öztrak kesinlikle yok öyle bir şey demiş. İki gün sonra Sayın Kılıçdaroğlu bu sözün verildiğini söyledi.

Merakım, bu koşullarda  sayın Öztrak göreve devam mı  edecek, yoksa istifa mı edecek?

SON SÖZ; ”Problemi ortaya çıkaran zihniyetle o problemi çözemezsiniz’ ALBERT EINSTEIN