MEB Yusuf Tekin sandalyesine oturur oturmaz, bombayı patlattı. Neymiş, ailelerin karma eğitim nedeniyle kızlarını okula yollamadığı ve kız çocuklarını okullu yapmak için kız okulu açacaklarını söylüyor.

Bu söz durup dururken söylenmiş bir söz olmayıp, yıllardır yapılan hazırlıkların sonucu dile getiriliyor. Milli Eğitim Bakanı, bugüne gelinceye kadar MEB’da kamu görevlisi olarak bulunduğu tüm görevlerde , bu söylediklerine benzer alt yapıları örerek gelmiş.

Bunu, Gazetemiz SÖZCÜ’nün köşe yazarlarından Sayın Sultan Uçar; yeni bakanın, MEB Müsteşarı iken Laik eğitim karşıtı aldığı kararları, okullara tarikatları soktuğunu hatta Andımız’ı kaldıran kararnamede imzası olduğunu yazıyor..

Sayın Uçar, Sayın Bakan’ın, 5 yıl Milli Eğitim  Müsteşarlığı görevinden  ayrılırken “Geride, saatini, gününü, haftasını, ayını, yılını ve yıllarını derken, her anını ilmek ilmek ördüğümüz geride 5 yıl bıraktık. Bize aydınlık yarınların muştusunu (sevindirici haber) ima eden her yeniliği inşa ederek, doğrularımızı ihya ederek, uzun mesafeler kat edip, büyük engeller aştık” diyor. Neyi müjdeliyordu? Şeriatçı tarikatları, gizli protokollerle okullara, sınıflara soktuğunu!!

Sayın Uçar’ın makalesinden öğreniyoruz ki, Sayın Bakan çok özellikli biri. Özellikle akademik yaşamındaki hızlı yükseliş yetmezmiş gibi, Rektör atamasında süresi yetmediği için iki günlüğüne yasa değiştirilmiş ve Rektör atanmış. AKP iktidarında hiçbir babayiğit, böyle bir  cümleyi yukarının bilgisi dışında ağzına alamaz. Sayın Tekin’in 2002’li yıllardan bugüne, Laiklik karşıtlığı donanımları ile yetiştirilip, bugün de bakan yapılarak yolu açılmıştır.

Sayın Bakan bunları söyler de, arkası gelmez mi!!! Bu kez Cumhur ittifakı içinde olmasına karşın parlamentoya giremeyen BBP genel başkanı bakın, yukarıda bakanın dediğini daha ileriye taşıyor. Ne diyor? ”Kadın Üniversiteleriyle, kadın hastaneleri de açılsın…” Devamında ”Laiklik adı altında buna karşı çıkanların din düşmanları olduğunu biliyoruz, Onların zırvalarına aldırmadan çalışmalar süratle başlatılarak önümüzde ki ders yılına yetiştirilmelidir” diyor.

Yusuf Tekin’e bir destek de Ayasofya eski İmamı Mehmet Boynukalın’dan geliyor. Boynukalın, ”Laiklik kız çocukları için ayrı okul açılmasına engelse, Laikliği kaldırmak gerekir” diyerek bazı kesimlerin niyetlerini dile getiriyor.

Yıllarca bu kesim, “Laiklik dinsizlik” diyerek mazlum halkımız aldatıldı. Laikliğin ne olduğu tüm açıklıkla ortaya konulup, masum insanlarımıza anlayacağı dilde anlatılsa idi, bugün bu hadsizler bunları ortaya atma cesaretini gösteremezlerdi.

Laiklik olmadan;
Demokrasi
Yurttaşlık
Uluslaşmak
Hukuk devleti
Toplumsal barış
Düşünce ve ifade özgürlüğü olamaz.

Amaç, Laik eğitimi ortadan kaldırıp, haremlik selamlık yapmak. Bu burada kalmayacak, bu ayırım toplumun tüm katmanlarında kadın erkek ayrımını hızlandıracak.

Amaç, Afganistan, Pakistan, İran’ mı olmak? Komşu İran’da kadınlar özgürlük için ”Yaşasın Mustafa Kemal Paşa“ diye meydanları inletiyor.

Muhalefet neredesiniz?
Ne bu suskunluk?
Bakın ülkede neler oluyor.
Cumhuriyet’le hesaplaşma adına neler yapılmaya çalışılıyor.
Devletin temel ilkesi Laiklik ortadan kaldırılmaya çalışılıyor !! Muhalefet ne yapıyor, gurup toplantılarında bir kaç cümle, siz muhalefeti sadece TBMM çatısı altında  mı yapılıyor sanıyorsunuz!! Siz siyaseti parlamentoya hapsettiniz.

CHP, ittifak diyerek içinize aldığınız bazı ortaklarınız gücenir diye mi, o günden bu yana ağzınızdan “LAİKLİK” kelimesini duymuyoruz. İktidarın yaptığı hiçbir şeye ses çıkarmayınca, iktidar nasıl olsa muhalefetten ses yok deyip, sıra Cumhuriyetin kuruluş  ilkelerine gelecek.

Meclis 1 Ekim tarihine kadar tatile çıktı. Muhalefet, size de iyi tatiller…

Yönetenler; bir şeyde anlaşalım. Bu ülke 85 milyon. Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyların yarısını aldınız. Diğer yarısı size oy vermedi.

Türkiye Cumhuriyeti “LAİK DEMOKRATİK SOSYAL HUKUK DEVLETİ”. Bu ülkede birlikte yaşıyorsak, iktidarda olsanız bile, kimseye kendi inançlarınız doğrultusunda yaşamayı dayatamazsınız. Bu hakkı size kimse vermez, veremez…

SON SÖZ; Efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil; bilakis bu tip yapılar, din ve devlet düşmanı olduğu, Selçuklu ve Osmanlı’yı bu yüzden batırdığı için yasakladık. Çok değil, yüz yıla kalmadan eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki; bazı kişiler, bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirine düşeceklerdir.”    M. KEMAL ATATÜRK