Seçimde ekonomideki başarısızlığı tescillenmiş Erdoğan önde... Maalesef bu durumun ülkeyi nereye götüreceği çok ciddi bir mesele...

Geçmişe gittiğinizde ekonomilerin, devletlerin kaderlerini çizdiğine şahit olabilirsiniz. Nitekim Gazi Mustafa Kemal Atatürk bir söylevinde “Türk tarihi incelenirse bütün yükselme ve gerileme sebeplerinin bir ekonomi meselesinden başka bir şey olmadığı anlaşılır” sözleriyle hikayeyi özetlemiştir.

★★★

Bugün Almanya’nın ortasından duvar geçmiyorsa, Doğu, Batı’ya katılmışsa, sebebi ekonomik olarak diz çökmeleridir.

Aynı bağlamda SSCB de örnektir... Rublenin çökmesiyle birlikte SSCB sonrasında Rusya Federasyonu’nun kasasında bugün yüklü miktarda dolar olması manidardır.

★★★

Devletler artık kendi ekonomilerinin esiridir... Ekonomilerini ele geçirirsen senin esirindir. Soğuk Savaş’ın bitiş süreci ekonomik faktörlerin ulusal güvenlik için çok önemli olduğu gerçeğini tescillemiştir.

Amerika dünyada parayı yöneten ülkedir. Kapı arkasında görüşmeler yapar, verilen borç miktarını kısar. Kimi dış mihrak ilan edeceksin? Daha önemlisi ne diyeceksin? Bize borç vermedi mi?



★★★

Amerikan başkanlarından Trump, Türkiye’den istediklerini almak, ilişkilere dair mesaj vermek için pek çok kez Twitter’ı tercih etmesinin üzerinden çok geçmedi...

Başkanlığı sırasında Türkiye ile ilgili toplam 21 tweet attı. En sert ifadelerinin hedefi Türkiye ekonomisiydi...  Adeta piyasaların içinden geçti.

Nihayetinde amacına ulaştı. Terör örgütü üyeliğinden tutuklu rahip rahip serbest bırakıldı.

★★★

Bugün aynı şekilde... Araplar, Amerika hatta Rusya, Türkiye’de dizginleri ele geçirmiş durumdalar. Haliyle mevcut yönetimin değişmesini istemiyorlar.

Mülteci politikası bizzat Avrupa’nın dayatması... Onların da işlerine gelir Erdoğan’ın kalması... Dünya Lideri derken iyi de ülkenin bekası bu ekonomiyle büyük tehlikede...

Rusya bile “özür” diletti!


Ekonomi aynı zamanda bir savaş aracıdır. Rakibin politik ve askeri gücünü zayıflatmak için kullanışlı bir aparattır. Amaç karşı tarafı istenilen anlaşmaya zorlamaktır, hizaya sokmaktır.

Rusya ile yaşanan uçak düşürme krizi başladığında zamanın Başbakanı Ahmet Davutoğlu, “Emri bizzat ben verdim” açıklamasıyla soğuk savaşın fitilin ateşlemişti.

★★★

Kraldan çok kralcılar çıktı. Türk mallarını Rusya almazsa başka ülkelere satarız dediler. Ruslar gelmezse ülkeye başka turistlerin geleceğini ilan ettiler.

Türkiye’nin yurt dışı müteahhitlik sektörü iş hacminin neredeyse dörtte birini oluşturan Rusya pazarı adeta sıfırlandı.

Ekonomik ilişkilerde en büyük hasarın yaşandığı bir diğer alan da turizm oldu. İlk altı ayda tam yüzde 87.4 azaldı. İhracatçıdan, yaş meyve sebze üreticisi, tekstilciden-hazır giyimci tüm sektör üreticilerinin sıkıntı yaşamasına yol açan soğuk savaş aradan geçen 280 günden sonra Türkiye tarafından özür dilendi, tazminat ödendi, tavizler verildi ve uzlaşmayla sonuçlandı.

★★★

İşin komiği o gün uçak düşürmemizi alkışlayanlar yine alkışladılar. Bu sefer de barışmamızı alkışladılar.

Rusya ekonomisi güçlü mü? Git Afrika’nın ücra köşesine... Ver ellerine Rus Rublesi’ni anında gör etkiyi... Kaynayan kazanın içerisinde bulursun kendini... Oysa dolar versen önünde dans eder kabile reisi... Yine de Türkiye’den istediklerini almak için yetti.

Sorumlusu benim, ben!


Ekonomimizi batırmak suretiyle Türkiye’yi ele geçirmeye çalışanlar var. Şüphesiz dış mihraklar! Anlatılanlardan yola çıkarsak özellikle Erdoğan ve AKP’ye fena tutuklar!

Türkiye minvalinde konuya bakarsak “Ekonomik Kurtuluş Savaşı” adını verdiğimiz mali bataklıktan çıkmak için gerekli olan çözümler büyük değişimler gerektirmektedir.



Yurtta kavga cihanda kavga politikasıyla yol bitiyor burada... Kötü yönetiliyorsan, yüksek borcun varsa, paranın kıymeti eriyorsa yurt içinde algı yönetimi ile yol alırsın da... Dışarıda kim ne derse eyvallah!

Sen milyarlarca doları tatlı tatlı ye, bitir. Yenisi gelmeyince de “suç bende değil” deyip aradan çekil. Ülkenin başına gelenler hep senin yüzünden, ne istedin ekonomiden?