Sarayda oturmayacağım.
Çankaya’ya taşınacağım.
Ve bir cumhurbaşkanı olarak; kendim için, eşim için ve ailem için yapacağım harcamaları devlete ödetmeyeceğim, cebimden ödeyeceğim dedi. Bunun ne önemi var diye dudak bükenlerimiz olabilir ama “bu bir iyi huy” göstergesi.
Yüzlerce söz verdi.
İkisi çok önemliydi.
Birincisi:
Hazırlık yaptık. Uzman ekip kurduk. Beşli- onlu çeteleri adaletin önüne çıkaracağım ve çalınan ve yurt dışına kaçırılan 418 milyar doları geri alıp, Hazine’ye koyacağım.
İkincisi:
Torpilin, adam kayırmanın, hısım akraba gözetmenin kökünü kazıyacağım.
İyi huylu yenilik!
İşte bu.
★★★
Kötü karakter bulaşıcı.
İyi huy da bulaşıcı.
Kemal Kılıçdaroğlu, oyların yüzde 50+1’ini alıp seçilirse “iyi huylu yenilik” devletin tepesinden toplumun en alt birimine kadar bulaşacak. Eğer cumhurbaşkanı kendisi ve ailesi için yaptığı harcamaları devlete ödetmiyor, rüşvet yedirerek çalınan halk parasını çalanları yakalayarak 5 yıl içinde geri getiriyor; böyle bir namuslu hedef koyuyor ve bir de devlet içinde torpili, adam kayırmayı kaldırıyorsa; bu iyi huy önce Meclis’e bulaşacak.
Milletvekilleri hür olacak.
Meclis de özgürleşecek.
Torpil, adam kayırma, iş takip etme, rüşvet alıp ihaleleri ayrıcalıklı şirketlere kaydırma biteceği için milletvekilleri, milletvekili kalabilmeye, şeref, namus ve onurlarıyla yapışacaklar. Milletvekilleri, parti liderinin ağzına bakan olmaktan çıkıp halkın ve ülkenin temel sorunlarına odaklanacaklar.
Bu söz verildi.
Güçlü Meclis, cumhurbaşkanının ve partisinin ağzına bakan değil, Türkiye’nin temel sorunlarını çözmek için araştıran, inceleyen, bulan, tartışan bir yeni iyi huylu yapıya dönüşecek.
Eli mahkum!
Dönüşmek zorunda.
★★★
Ekonomim Gazetesi’nden İsmet Özkul, partilerin listelerine koyduğu milletvekili adaylarının, kök ve kökenleri ile mesleklerini inceleyip bir liste çıkardı.
CHP adayları:
Hukukçu:
Yüzde 19.28.
İş insanı:
Yüzde 18.17.
Mühendis-Mimar:
Yüzde 11.45.
Doktor ve Eczacı:
Yüzde 10.04.
İYİ PARTİ adayları:
İş insanı:
Yüzde 22.01.
Hukukçu:
Yüzde 13.
Mühendis ve Mimar:
Yüzde 9.36.
Doktor ve Eczacı:
Yüzde 9.36.
Yönetici:
Yüzde 7.63.
YEŞİL SOL PARTİ:
Serbest meslek:
Yüzde 30.43.
İşçi:
Yüzde 15.77.
Ev kadını:
Yüzde 11.87.
Poltikacı:
Yüzde 10.39.
Hukukçu:
Yüzde 9.28.
★★★
AK PARTİ adayları:
Hukukçu:
Yüzde 20.
Yönetici:
Yüzde 16.86.
Mühendis ve Mimar:
Yüzde 14.
Serbest Meslek:
Yüzde 3.04.
MHP adayları:
İş insanı:
Yüzde 30.
Hukukçu:
Yüzde 11.
İşçi:
Yüzde 6.33.
★★★
Deva, Saadet, Gelecek, Zafer Partisi, Memleket, Genç Parti ve diğerleri milletvekili sokabilirlerse her türlü görüşün savunulduğu bir Meclis’imiz olacak. Özellikle Türkiye İşçi Partisi ile Komünist Partisi’nin adayları çoğunlukla yazar, sanatçı, kültür insanı ve işçi, memur, çiftçi kökenli; “en yüce değer emektir” diyen adaylardan oluşuyor. Yeni Meclis’te milletvekili adayının seçildikten sonra sadece milletvekili olarak kalıp halk için çalışmak, rüşvetten, iş takibinden uzak durmaktan başka seçeneği yok.
İyi huy, yola çıktı.
Geliyor.
Neler gördük... Neler yaşadık... Neler duyduk... UNUTMA!
Bir seçmen
Bir adaya
Bir soru sordu!
İzin almadığım için hem seçmen vatandaşın, hem de milletvekili adayının ismini yazamayacağım. Bu olay yaşandı. İzmir’in ilçelerinden birinde seçim çalışması yapmaya gelen bir milletvekili adayına bir seçmen vatandaş şu soruyu sordu: “Değerli milletvekili adayımız sizi hangi memleket sevdanız milletvekili olmaya itti.” Milletvekili adayı, soruyu anlamadı, seçmen vatandaş sorusuna şu cümleyle açıklık getirdi: “Yani biz oylarımızı size verdik, siz de seçildiniz, seçilince kentimizin, ilçemizin, ülkemizin hangi sorununun çözümüne odaklanacaksınız. Sizi milletvekili olmaya sevdalı yapan nedir?” Milletvekili adayı cevap vermeden arkasını dönüp uzaklaştı. Bu örneği şunun için yazdım. Vatandaş da güçlü Meclis arıyor. Güçlü Meclis’in milletvekili kendini parti liderinin kuklası saymaz. Türkiye’de yeni rüzgar böyle esiyor. Haberiniz olsun.
