Körü körüne, niçin olduğunu bilmeden meyletmek, bağlanmak, onu lider görmek, güvenmek olmuyor.

Seviliyorsa.

Beğeniliyorsa.

Sahipleniliyorsa.

Kıyaslanıyordur.

İstemediğim, kızdığım, yakışıksız, haksız, ruhsuz, kaba, yalancı, sözünde durmaz,  ayıp bulduğum yanlar bunda yok diye düşünmeye başlıyor ve kararını verip, sarılıyor, o seçiliyor.

Farklılaştı.

Benzemez oldu.

Sahiplenilen oldu.

★★★

Saray’da oturmayacak.

VİP uçakları olmayacak.

Arkasında yanıp sönen ışıklı siyah ithal çok pahalı otomobillerin takip ettiği ve o geçerken yolun halka kapatıldığı konvoylarla hışım gidişler sahneleri yaratmayacak. Otobüsten halka çay paketi fırlatmayacak.

Halk kırmızı ışıkta duruyor.

Kırmızı ışıkta o da duracak.

Eşiyle markete gidecek.

Markete gittiğinde halk kuyruğa girmişse o da eşiyle birlikte kuyruğa girecek.

Asla torpil yapmayacak.

Kimseyi kayırmayacak.

Öbürü gibi asla olmayacak.

Eşini, dostunu...

Akrabalarını...

Çift maaşlı.

Üç maaşlı.

On üç maaşlı devlet kadrosundan koltuk sahibi yapmayacak.

Öbürü yaptı.

Bu benzemeyecek.

★★★

Oğlunun ve kızının vakıfları olmayacak. Oğlunun ve kızının yönetimde olduğu vakıflara bir Müslüman Arap ülkesinden 100 milyon dolar bağış asla gelmeyecek.  Oğlunun ve kızının yönetiminde olduğu vakıflara büyük şehir belediyelerinden arsa, apartman bağışlama gibi ayrıcalık  asla yapılmayacak. Onun oğlu ile kızı, Newyork’ da gökdelen yapmaya kalkarlarsa; buna asla izin vermeyecek. MAN Adası’ndan Türkiye’deki bankaya dolar transfer eden oğlu, kardeşi, eniştesi, dünürü de asla olmayacak.

Seçildiği gün!

Tarafsızlığını ilan edecek.

Parti rozetini çıkartacak.

Tek Adam olmayacak.

Anayasaya rağmen üçüncü defa Cumhurbaşkanı adayı olamayacak. Bir kez 7 yıl cumhurbaşkanlığı yapacak, sonra koltuğu seçilen başka birine bırakacak. Valileri İl Başkanı, Müftüleri ilçe başkanı gibi asla kullanmayacak. Siyasi konuşmalar yaptığı salon toplantısında jandarma komutanlarına kendini alkışlattırmayacak.

Açılışlar yapacak.

Açılışa, törenlerine yanına Diyanet İşleri Başkanı’nı da alıp giderek;  Allah-Peygamber din istismarcılığına tevessül etmeyecek.  Mafya adamları, kaçakçılar, kara para aklayanlar, ambargo deliciler, ayakkabı kutularında dolar bulunanlarla hiçbir şekilde yan yana gelip aynı fotoğraf karesi içinde yer almayacak.

Kadın erkek eşit diyecek.

Gece emirleri vermeyecek.

Merkez Bankası Başkanı, Başbakan, Bakan,  Vali, Kaymakam,  üniversite rektörü değiştirmeyecek. Benim Valim, benim kaymakamım, benim rektörüm diye bir taraflılık cümlesi kurmayacak. Mahkeme hakimi, savcısı,  Yargıtay, Danıştay, Sayıştay üyesi seçimine asla karışmayacak.

★★★

Söz verdi.

Sözünde duracak.

Enflasyonu indirecek.

Pahalığı durduracak.

İşsizliği azaltacak.

Yolsuzluğu bitirecek.

Yoksulluğu silecek.

Yasakları kaldıracak.

Hakkını aramak için gösteri yapan işçiyi, memuru, emekliyi polise coplatmayacak, kendini ifade etmek için miting yapmaya kalkanı polisle yerlerde süründürmeyecek.

Şehir rantı dağıtmayacak.

İhale zengini yaratmayacak.

İyice benzemez oldu.

Bakarsın yerine getirilmeyeni de yapacak: ABD’ye kaçıp korunan Fetullah’ı Türkiye’ye getirtip; “orduyu, kendi halkına ateş eden durumuna düşürdüğü için” adalet önünde hesaba çekecek. Fetullah ile beraber olup da Türkiye’yi 15 Temmuz ortamına sürükleyenlerin tamamından adaletin hesap sorması ortamını hazırlayacak.

İyice benzemez oldu.

Sahipleneni çok.

★★★

Tahminler dumanlıdır.

Gerçek olan hayattır.

Sandıktan kimin Cumhurbaşkanı çıkacağı tahmini yapanlar içinde denene sınana güvenilir olmayı hak eden 5-6 araştırmacı, siyaset bilimci var. Haftalık Oksijen Gazetesi, bu hafta birinci sayfasından tahminlerine güvenilen araştırmacı Bekir Ağardır,  siyaset bilimci Prof. Dr. Ali Çarkoğlu’nun tahminlerine yer verdi.

Ağardır’ın tahmini:

Cumhurbaşkanlığını kazanmak için 27 milyon oy gerekecek. Kılıçdaroğlu’nun 30-31 milyon oy alabilecek bir potansiyeli var. Erdoğan, 2018’de 26 milyon oy aldı ancak son araştırmalara göre oyunun 21-22 milyona gerilediğini biliyoruz.

Çarkoğlu’nun tahmini:

14 Mayıs saat 19.00 da sonuç netleşir. Saat 19.00’da doğu Anadolu’dan gelen oylar durumu ortaya koyacaktır. AKP’nin Doğu Anadolu’da kaybettiğini Batı Anadolu’da telafi etme ihtimali  yoktur. Bunu büyükşehir seçimlerinden biliyoruz.

Neler gördük... Neler yaşadık... Neler duyduk... UNUTMA!


2 tespit!


Okurum Serdar Devran, benim yukarda yazdığım seçim tahmini yazısına renk katacak 2 tespitini gönderdi. Sizinle de paylaşacağım. Tespit I: Doğu Perinçek dersini aldı. 1968 kuşağı ile 1978 kuşağı Perinçek’in hesabını gördü, defterini dürdü. Tespit II: Muharrem İnce’nin kalınlığı seçim sandığında belli olacak. Söylediği gibi yüzde 60 oy alırsa Türkiye yeni bir lider kazanmış olacak. Yüzde 2-3’de kalırsa “kavramsal körlüğü” ve siyasette kalıcı olup olmayacağı ortaya çıkacak. Kavramsal körlük şu demek: Yeni dönemin ışığını eski dönemin gözüyle görmeye çalışmak.