Kaynayan kazan kapak tutmaz. Çölde deve saklanmaz. Dağda duman gizlenmez.  Gerçek, çoğu durumda, önceden bilinir. Önceki gün Kemal Kılıçdaroğlu, “Şeker fabrikalarını sattılar. İşçilerin bir kısmını işten attılar ve Türkiye 34 yıl sonra dışardan şeker ithal etti” dediğinde Afyonlu vatandaşlar şaşırmadı.

Yaşamışlardı.

Öğrenmişlerdi.

Gerçeği biliyorlardı

Hammaddesi pancar. Pancarı çiftçisi “anlaş­malı üretimle” yani kotalı ekiyor, dört kuşaktan beri bu işi yapıyordu. Ekim, söküm, fabrikaya teslim işlerinde bilgi birikimi vardı. Fabrika, en yakınında üretilen pancardan ne kadar işleyecekse o kadar alıyor. Fire, depoda bekletme, ziyan, çürüme olmuyordu, olmaması gerekirdi. Pancardan şeker, kalanından yan ürün “gıda alkolü” ve küspe üretiyordu. Gıda alkolü ayrı gelir, küspe de ilave gelir. Fabrikanın işçisi bilgili, eğitimli, bölgenin insanı, iyi yönetilirse emeğe ve kendi bölgesinin fabrikasına nankörlük etmesi mümkün değildi. Üretilen şekerin alıcısı yani pazarı hazırdı çünkü. Türkiye’de artan nüfusla şeker tüketimi her yıl yükseliyordu.

★★★

Bu tabloda fabrikaların zarar etmesi mümkün değil. Zarar ediyorsa fabrikalar tatlı tatlı hortumlanıyordur, tatlı tatlı söğüşleniyordur.

Başka izahı yoktu.

Zarar varsa!

Hortumların kesilmesi gerekirdi. Bunu yapmadılar. Satışı 5 yıl önce2018 yılında devreye aldılar.

Elbistan Şeker Fbr: 297 milyon TL’ye satıldı. (Arsaları ve stoklarıyla)

Yozgat Şeker Fbr: 275 milyon TL’ye satıldı. (Arsaları ve stoklarıyla)

Burdur Şeker Fabrikası:
487 milyon TL’ye satıldı. (Arsaları ve stoklarıyla)

Kırşehir Şeker Fbr: 330 milyon TL’ye satıldı. (Arsaları ve stoklarıyla)

Afyon Şeker Fabrikası:
725 milyon TL’ye satıldı. (Arsalarıyla ve stoklarıyla)

★★★

33 şeker fabrikası; 25’i devletin (Türkşeker) malıydı. Şeker Kanunu 2001 yılında çıkarıldı. AKP 2002 yılında ülkemizi yönetmeye başladı. Satışa çıkarılan 14 şeker fabrikasından 4’ü kâr ediyor, 10’u zarar yazıyordu. İktidarsınız. Şeker fabrikaları zarar etmesin diye hangi çareleri, çözümleri düşündünüz, uyguladınız da olmadı? İktidar partisi AKP ile seçim ittifakçısı MHP (bir- iki milletvekili hariç) “şeker fabrikalarının zarar etmezken, şimdi neden zarar yazdıklarını” hiç sormadı, sorgulamadı. Meclis’te milletvekili olan muhalefet  CHP ile HDP ise, sordular ve fabrikaların; “kendine yeterli güçlü ekonominin yaratılmasına destek yapılmasını” istediler.

İktidar dinlemedi.

Sattılar fabrikaları.

Ve satıştan 4 yıl sonra 2022 yılında Türkiye, bir anda 400.000 Ton şeker ithal etti. İthal şekerin kilosunu 15 TL’ye mal etti. O tarihte iç piyasada şekerin (TÜRKŞEKER’in fiyatı) kilosu 7.7 TL idi. Şeker ithal etme yoluyla bazı firmalara yüklü miktarda satış yapıldığı ve “şekerde vurgun vurulduğu” haber konusu oldu.

★★★

İktidar ise “şekerde vurgun” haberlerine pişkin davrandı. Evet biz şekeri ithal ettik ama ondan tatlı yapıp dışarıya ihraç ettik. Ülkeye katma değer kazandırdık diye algı avcılığı yaptı. Seçmen bütün bu olanları yaşayarak gördü.

O iktidarı biliyor.

Öğrendi.

Neler gördük... Neler yaşadık... Neler duyduk... UNUTMA!


Şampanyacı Adalet Bakanı!


Ruhlarında en ufak bir demokrasi inancı olsaydı Adalet Bakanı’nın aslında koltuğundan çekilmesi gerekirdi. 20 yıl öncesi seçimlerde Adalet Bakanları görevlerinden çekilir, yerlerine bütün partilere eşit duran tarafsız bir hukukçu Adalet Bakanı yapılırdı. Seçim güvenliği açısından ve seçimlere hile sokulmayacağının garantisi olarak bu yol izlenirdi. Böyle olmadı. 21 yıllık AKP’li Adalet Bakanı milletvekili adayı yapıldı. Bakanlık binasını ve bakanlık kaynaklarını kullanarak “seçim propaganda konuşmaları ve etkinliği” yapıyor. Fırsat eşitliğini çiğnediği bir yana aslında dine göre kul hakkı yiyor. İyice şaşırdı. 14 Mayıs seçim gecesi için kazananlar belli olunca; “şampanya içecekler ya da secdeye alnını koyacaklar” ayrımı yaptı. Seçimi muhalefet kazanırsa; şampanya patlatıp sabaha kadar kutlayanların olacağını, Tayyip Erdoğan ve partisi yine kazanırsa, alnını secdeye koyup Rabb’ine şükredenlerin sevineceğini söyledi. Muhalefeti oluşturanlar içinde içkiden uzak duran muhafazakar parti seçmenleri çoğunlukta( 6 partiden 5’i muhafazakar)  ve sevinçlerini içki içerek yaşamazlar.  İnternetten baktım; kutlama yapılacak şampanyanın şişesi 4.000 TL’den başlıyor 13.000 TL’ye kadar çıkıyor. CHP’liler içinde içkili kutlama yapanlar çıkabilir ama onların da yüksek enflasyondan iflahı kesildi. Bu fiyatlarla şampanya alıp içemezler. Şampanyayı içse içse ancak son 20 yılda sınıf atlayan Tayip Erdoğan zenginleri içebilir. Adalet Bakanı şampanyaya meyilli biri olmalı ki, aklına “seccadenin karşısına şampanya koymak” gelebiliyor.